💔ÖLÜMÜN KIYISINDA💔

11.5K 319 101
                                    


ATAKANIN AĞZINDAN

" RÜYA!"
Ağzımdan çıkan tek kelime bu olmuştu. Boğazıma bir yumrunun oturduğunu hissettim. Böyle olmasını istememiştim ki ben. Ne olursa olsun karşımdakinin bir kadın olduğunu unutmamam gerekirdi. İçim pişmanlık duygusuyla yanıp kavruluyordu. Olduğum yere çivilendim. İnsanlar doluştu rüyanın başına, ambulans çağırın diye bağıran amcalar, vah vah daha çok gençmiş diye yakınan teyzeler, ve ne yapacağını bilemeyerek boş boş etrafına bakınan ben...

Kendime gelmem çok uzun sürmedi. Rüyanın yerde hareket etmeden duran bedenine doğru koştum. Kafasından bir sürü kan akıyordu. Araba çok şiddetli çarpmıştı ve çoğu kemiğinin kırıldığından adım gibi emindim.

" Rüya. Özür dilerim. Aç gözünü lütfen. Rüya, beni duyuyor musun ? Lütfen bir tepki ver."
Kelimeleri doğru düzgün kuramıyordum çünkü hala olayın şokundaydım. Ambulansın ve polisin hangi ara geldiğini, rüyanın hangi ara sedyeye koyulduğunu, ve hangi ara hastaneye vardığımızı anlayamamıştım. Olaylar çok hızlı gelişmişti. Hastaneye gelir gelmez bana olayın nasıl olduğunu, tam olarak ne olduğunu sordular. Bende arabanın çarptığını ve kafasını çok sert bir şekilde yere vurduğunu söyledim.

Ağzım benden bağımsız konuşuyordu sanki. O konuşan ben değilmişim gibiydi. İlk defa kendimi bu kadar boşlukta, çaresiz hissediyordum.

Rüyayı apar topar ameliyata almışlardı. Durumunun ciddi olmaması için dua etmekten başka çarem yoktu. Beynimde dolanan tek şey 'keşke o kadar ağır konuşmasaydım'dan başka bir şey değildi.

15-20 dakika sonra birilerine haber vermem gerektiği geldi aklıma. Herkesi tek tek arayacak durumda değildim. Konuşacak halde bile değildim.
Pantolonumun cebinden telefonumu çıkararak kuzenim Emir'i aradım. O herkese haber verebilirdi.
Emir telefonu ikinci çalışta açtı. Ona olayı bir çırpıda anlattım ve ailesine haber vermesi gerektiğini söyleyerek telefonu kapattım.

Umarım ona bir şey olmazdı. Kendisinden pek hazetmesemde ölmesini isteyecek kadar kötü bir insan olamazdım ben.

EMİR'İN AĞZINDAN

Telefonu kapattıktan sonra derin bir nefes aldım. Atakanın başı dertten hiç bir zaman kurtulmamıştı ama hiç böyle bir olay da yaşamamıştı. Atakan bana kavga ettiklerini söylemişti. Daha 2 gündür tanıdığı kızla neyin kavgasını etmişti çok merak ediyordum.

Kenan amcamın numarasını çevirdim. Telefonu açınca da olanları bir bir anlattım. Adam telefonun diğer ucunda şoka girmişti.
Hastaneye geleceklerini söyleyerek telefonu yüzüme kapattı.

Fazla vakit kaybetmeden Atakan'ın söylediği hastaneye gitmek için arabama bindim. Yarım saatlik bir mesafesi vardı hastanenin. Yarım saatlik bir araba yolculuğundan sonra bahsettiği hastaneye geldim. Danışmana ameliyathanelerin olduğu yeri sordum ve öğrendikten sonra 2 kat yukarı çıktım.

Atakan ameliyathanenin kapısında oturmuş üzgün bir sekilde elleriyle oynuyordu. Kaç senelik kuzenimdi ama onu ilk defa bu kadar tuhaf görüyordum. Ne kadar pişman olsa da bu kadar üzülecek bir insan degildi ki benim bildiğim Atakan. Bu işin içinde farklı bir şey olmalıydı.
Yanına yaklaştım ve omzuna dokundum.

"Atakan iyi misin ?"
Kafasını kaldırarak kısa bir anlığına bana baktı. Sonra önüne dönerek " Bunu gerçekten soruyor musun kuzen ?" diye soruma soruyla karşılık verdi.
"İyi değilsin biliyorum. Biraz bahçeye hava almaya çıkalım mı? Bak o iyi olucak. Bunun sana garantisini veremem belki ama içimden böyle geçiyor. Bana güven."

Oturduğu yerden kalktı ve " Bahçeye çıkmak iyi fikir." diyerek önden ilerlemeye başladı.

------------

❤ÜVEY ABİM❤ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin