Sen de Kimsin ?

100 10 4
                                    

Multimedia : Barkın Aras :)

Derin bir uykunun ardından
güneşin yüzünü göstermesiyle uyandım. Henüz odaların yerini bile tam olarak bilmediğim bu evde kendimi ansızın yatılı misafirliğe gelen sonra bir haftaya yakın kalıp giden sevilmeyen akrabalar gibi hissettim. Ama ben bu evin misafiri değil sahibiydim öyle değil mi?

Elimi yüzümü yıkayıp odama gittim, saçlarımı düzleştirdim , açık pembe rujumu sürdüm , eye-liner 'ımı yaptım , biraz da rimel sürerek makyajımı tamamladım. Daha sonra da formalarımı giydim. Merdivenlerden heyecanlı bir şekilde inerken bana biraz uzun gelen eteğimi de kıvırmayı ihmal etmedim.

İndiğimde Barış üzerine koyu mavi bir gömlek altına da açık renk mavi bir kot pantolon giymiş gömleğinin düğmelerinden ilk üçünü açarak kaslı bedenini sergilemeye çalışmış ve sanırım başarmıştı. Forma giymemişti çünkü onun İstanbul'a gelme haberi çok ani olmuş ona forma alacak zamanı bulamamıştık.

Beni gördüğünde sırıtarak :

-İlk gün için bira fazla iddialı değil misin güzellik?

- Bana söyleyene bak sen galiba ilk günden kızları kendine aşık etme konusunda kararlısın.

Gülüştük.
-Hadi gidelim Elis . Daha ilk günden geç kalmayalım.

-Tamam hadi gidelim.

Yol boyunca ilk günün nasıl olacağı, okulu, arkadaşlarımızı konuşarak birbirimizin fikrini aldık. İşte geldik!

Aman Allah' ım buraya okul demeye bin şahit lazım. Ben gerçekten neredeydim ? Neden böyle düşündüğümü merak ediyor olmalısınız .

Kapıdan girer girmez okulun banklarında oturup sigara içen kızlı erkekli gruplar , sevgilisiyle kavga edip avazı çıktığı kadar bağıran ergen hemcinslerim ve okul merdivenlerine boylu boyunca yayılmış cool gözükmeye çalışarak aptal kızları (malesef ki) etkilemeyi başaran playboy erkekler... Daha saymamı ister misiniz ?

Gerçekten ben ve Barış böyle bir yerde okuyor olamazdık. Tamam biz de İzmir gibi bir yerden geldik bizim de ortam görmüşlüğümüz falan var da e bu kadarı da fazlaydı yani. En azından bize göre.

Barış ' ın yüzünde muzip bir gülümseme gördüm sanki . Ne yani sevmiş miydi bu okulu?

Çaresizce ona baktım. Tıpkı bir kedi yavrusu gibi baktığıma eminim . Çünkü gerçekten gitmek istiyordum. Ta ki Barış elleriyle belimi kavrayıp sıkıca turarak beni kendine çekene kadar. Saçma bir hal almıştık şuan. Eminim Barış'ın yanında beni ve benim yanımda Barış' ı gören herkes ebelerimizin kularını bir güzel çınlatıyordu.

Kızlar ilk defa erkek görmüş gibi Barış' a bakarken , erkekler de ıslık çalarak ve kaş göz hareketleriyle birbirlerine beni işaret ediyordu. Bu kadar havalı bir giriş yapmak zorunda mıydık Barış?

Hızlıca merdivenlerden çıktıktan sonra okul duvarlarındaki tabelalardan müdür odasının yerini bulduk. Kapıyı hafifçe tıklattım. İçeriden ses gelmeyince Barış ve ben içeri daldık. Müdür bana ve Barış' a her an kalkıp bir tokat yapıştıracak gibi öldürücü bakışlarını atarken bizim haricimizde odada duran iki oğlana gözüm kaydı. Birinin kaşı patlamış diğerinin ise elmacık kemiklerine gelen kısmı feci şekilde morarmıştı.

Müdür bize dönüp:

-Evladım içeri girin dediğimi hatırlamıyorum , ayrıca şuan başka arkadaşlarınızla ilgilenmem gerekiyor.

-Hocam ben iş adamı Ahmet Yalçın'ın kızıyım . Babam bahsetmiş olmalı.

Birden yüz ifadesi değişti ve ceketinin düğmelerinden birini ilikleyerek:

-Aaa öyle mi evet kızım özür dilerim babanız bahsetmişti ama unutmuşum yaşlılık işte ne yaparsın!

Hahaha bir anda nasıl da 360 derece dönmüştü. Babamı işin içine katmayı istemezdim ama o beni buna zorladı.

-Hocam ben ve Barış'ın kaydı var mı okulunuzda diye soracaktım.
-Hemen bakayım kızım tam isimleriniz nedir?
-Elis Yalçın
-Barış Arslan

İki üç saniye geçmeden yanımdaki yüzü yara bere içinde olan öküz ve sanırım diğerine göre daha yakışıklı olanı :

-Hoca ayıp oluyor! dedi sert bir sesle . -Kaç dakikadır iki tane aptal öğrenci için benim gibi birini burada bekletiyorsun. Verdiğimiz bağışlar fazla geliyor galiba biraz kısalım mı ne dersin ha ? dedi ukalaca.

Bir dakika o mal bize laf mı sokmuştu. Kafamı ona çevirerek:
-"Aptal kimmiş suratına bakınca gayet iyi anlaşılıyor istersen  sus yoksa diğer kaşını da ben patlatmayayım"dedim
Barış kolumdan tutarak :"Şşt sakin daha ilk gün kavga etmek için biraz fazla erken." dedi.

İsmini bilmediğim zengin züppesi sinirden deliye dönmüş olacak ki kolumdan sıkıca tutarak beni kendine çevirdi:
-Bana bak geleli üç beş dakika oluyor ." S*ktir git belanı benden bulma yoksa fena olur" dedi kulağıma eğilerek.

Tam lafa girecektim ki Barış'ın sesiyle irkildim .

-Bak seeen! O belayı bana gösterir misin ya nolur çok merak ediyorum gerçekten ! dedi ve ismini bilmediğim aptalı iterek kolunu kolumdan çekti.

Müdür ayağa kalkarak :

-Eehh! Yeter arkadaşlar herkes sakinleşip öyle gelsin yanıma şimdi çıkın dışarı dedi.

Barış beni elimden çekiştirircesine tutarak hızla kapıya doğru gitti arkamızdan o iki aptal da geldiğinde:

-Bana bakın lan siz! Ben Barkın Aras'ım anladınız mı burası benim çöplüğüm benden başka kimse burda ağalık taslayamaz . Bunun hesabını vericeksiniz lan duydunuz mu ? Vericeksiniz!

İsim soyisim aynı anda söyleyip baba parası yiyerek havalı gözükmeye çalışarak bir kızı dahi tehdit etmeyi adamlık zanneden p*çin tekisin sen !

Aman ne güzel daha ilk günden aptalın tekiyle kavga etmiş , günümü boka çevirmesine izin vermiştim. Bir daha karşıma çıkmaman dileğle ego yığını.

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum . Sizi seviyorum :))

AŞKIN ADI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin