❤39❤

31.5K 1.3K 60
                                    


Bir saat önce gelmişti genç kadın sahile. Etrafta kimseler yoktu. Hafta içi olduğu için pek kimse tercih etmişti sahili. Ama gizli yapılacak bir görüşme için oldukça elverişliydi. Elif oldukça tedirgin bir şekilde banka oturmuş eski arkadaşı ve şimdilerde ona baş belası olmaya başlamış olan genç adamı bekliyordu. Elleri stresten dolayı buz tutmuştu. Yüzü oldukça gergindi ve sürekli sakinleşmek için kendine telkinde bulunuyordu. Kafasını yukarı doğru kaldırıp Allah'tan hayırlısıyla bu işten kurtulmayı diledi. Kafasını aşağı eğdiğinde ona doğru gelen Julian 'ı fark etti. Genç kızın vücudu bir an panik dalgasıyla sarsıldı. Bu yaptıkları ne kadar doğruydu bilmiyordu ama bir karar vermişlerdi. Ve karara uygun hareket edecekti. Elif eski arkadaşının yaklaşmasıyla yerinden ok gibi fırladı. Genç adam oldukça mutlu bir şekilde Elif'in yanına gelip onu kucakladı.

"Geleceğini biliyordum."

Genç kadın rahatsız olmuş bir şekilde geri çekildi bu tarz bir kucaklama beklemediği için çok şaşırmıştı.

"Şey... Evet geldim."

Julian mutlulukla güldü. Tekrar genç kadına doğru bir hamle yapacaktı ki Eli kendini geri çekti.

"Neler oluyor Elif. Açıkçası buraya gelip seni görünce daha farklı şeyler hayal etmiştim."

Genç kız nasıl tepki vereceğini bilmiyordu. Tamam buraya Julia'la konuşmaya gelmişti ama sadece ona Emir'in ne kadar çok sevdiğini söyleyecekti.

" Julian bak ben gayet mutluyum. Emir'i gerçekten seviyorum. Ve senin beni anlamanı istiyorum. Biz her zaman arkadaştık ve öyle kalsın."

Duyduğu sözler karşısındaki adamda beklediği tepkiyi yaratmadı. Genç adam hırsla Elif'e yaklaşıp kolundan sıkıca tuttu.

"Ne saçmalıyorsun sen! Ben yıllardır sana karşı aşk dolu duygular beslerken sen karşıma geçip böyle konuşamazsın! "

Elif endişeyle etrafına bakındı.

"Julian lütfen saçmalama. Bırak kolumu..."

Genç adam genç kadının kolundaki elini daha fazla sıkıp konuştu.

"Beni sevebileceğini söylemiştin!"

"Ah kolum. Canım acıyor lütfen."

Genç adam Elif'in sesini duymadı sanki. Kolundaki baskıyı artırıp hala bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Elif kolundaki baskıdan dolayı yaşaran gözlerini kapadı. Bir anda kolundaki baskı azalınca gözlerini açtı. Julian yerde Emir ise onun üstündeydi. Genç kadın olduğu yere çöktü. Şükürler olsun ki Emir tam zamanında gelmişti.



Elif kararsız adımlarla evi turluyordu. Ne yapması gerektiğine bir türlü karar veremiyordu. Arabada eteğindeki bütün taşları dökecek iken Emir onu susturmuştu. Konuşmalarını sonra erteleyip kaldıkları yerden devam etmişlerdi ama her geçen dakika Elif 'in içindeki sıkıntı büyüyordu. Bahçe kapısından sevdiği adama ve oğluna baktı bir süre. Emir Aras 'a futbol öğretmeye çalışıyordu. Ama Aras babasının ömrünü yemeye kararlıydı.

"Hayıy baba öyle olmaz! Bak onun adı taç deyil fayüldü bikerem."

Emir bıkkın bir nefes aldı. Ellerini yukarı kaldırıp Allah'tan sabır diledi.

"Babacım faul olması için senin yaralanman lazım. Taç olması içinde topun saha dışına çıkması lazım."

Aras anlamamış gibi kafasını kaşıdı. Emir oğluna bakıp derin bir of çekti ya gerçekten anlamıyordu yada kendiyle kafa buluyordu. İsyanla oğluna baktı.

AŞKSIZ KAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin