Beni huzur içine alan yerdeydim şimdi. Derin maviliklerde. Onun rengi maviyken sanki gözlerim ona inat gibi yeşillerdi. Değişik huylarım vardı. Pamuk şekeri beyaz severdim. Kahveyi ılık içerdim. En sevdiğim renk pembeydi. Tatlı geliyordu bana.Beni içine alan mavi güzellik neden bu kadar masumdun? Hayatta bir sürü renk varken neden mavi olup insanları düşündürüyordun? Galiba bunun cevabını nesen nede ben biliyordum. Peki sen siyah? Sen neden bu kadar karanlıktın? Sen mi seçmiştin bu renk olmayı? Hayır ,seçmemiştin.
Sende benim oyunumdaydın. Oyunumda ailemdin, geçmişimdin, en önemliside hatıralarımdın... Bu oyunda en güçlüde sendin. En güçsüzü ise bendim. Ve bu oyunda piyondum. Beyaz bir piyon. Ya da bir siyah tablonun içinde narin kırılmış bir beyazdım. İnsanlar üflese uçacak gibiydim. Tükenmiştim. Göz kapaklarım bazen istekli bir şekilde kapanıyorlardı. Ama hala yaşıyordum. Bunlara sessizce göz yumup olanları izliyordum. Okula biraz ara vermiştim. Ama devam edecektim. Zaten okullar bir hafta sonra açılacaktı. Bu işime gelmiş olabilirdi. En iyisi eve gitmekti. Şu bir haftada kafamı dağıtıp okula odaklanmam gerekiyordu. Banktan kalktığımda ayaklarım uyuşmuştu bu aralar fatketmesemde bedenim ara sıra kasılıyordu. Eve geldiğimde yatağımda cenin pozisyonunu alıp müzik dinleyerek kendimi uykuya bıraktım.
Evettt bu bölümde bittii ( ͡o ͜ʖ ͡o)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİNTİ
General FictionBelki de onu tanırsam hayatım değişecekti' Ya da sadece kendimi kandırıyordum.. SudenazColgecen- 07.04.2016'