2.6

1.3K 108 7
                                    

Chanyeol,karşısında duran sarışın çocuğa baktı.

Baekhyun'un evine giderken onunla karşılaşmıştı.Ama garip olan,Baekhyun da onunla beraberdi.Chanyeol kafası karışmış biçimde ikisine bakarken sarışın çocuk konuştu.

"Beni tanımadın mı Chanyeol?"

Maalesef,tanıyamamıştı.Yavaşça kafasını salladı.Hava soğuktu ve rüzgar esiyordu.Baekhyun'a baktı.Saçları rüzgarın şiddeti yüzünden havaya kalmıştı.Ona gülümsüyordu.Fakat Chanyeol karşılık veremiyordu.

"En yakın kuzenini nasıl tanıyamazsın..." deyip ona doğru ilerledi sarı saçlı çocuk.

Uzun olan boş boş ona baktı fakat hala anımsamıyordu.

Sarışın güldü."Pekala,gözünde değersizsem hatırlamaman çok normal.Ya da hafıza kaybı felan mı yaşadın?Ah,kesin babanın sırtından düştüğün için oldu bunlar."diyerek onun kafasına yavaş bir biçimde vurdu.

O anda Chanyeol'un aklına gelmişti.

"Suho?!"

"Joonho."

"Aman Tanrım!"

Baekhyun minik ve şirin bir kahkaha atarak yanlarına geldi.

"Channie,Suho bu sabah yanıma gelip her şeyi bana anlattı."

"Neden mesaj atıp gizli gizli izliyorsun ki?Manyak felan mısın?"

Suho ve Chanyeol küçüklüklerinden beri birbirlerine sataşıp dururlardı.Hala da bitmemişti bu huyları.Birbirlerini sinir etmeye bayılırlardı.

"Sadece senin o endişeli ve şaşkın halini görmek çok komikti."dedi ve güldü.

Baekhyun kaşlarını çattı."Yalan söylüyor."

Suho gülmeyi kesip Baekhyun'a döndü ve koluna vurdu.

"Her şeyi mahvediyorsun sen ama."

"Düzgünce anlatack mısın?"

"Pekala..."

"Abin,başka eve çıkacaktı ya hani.Çıkmamıştı aslında.O hep bende kalıyordu.Bana her şeyi anlattı,onun için çok önemli bir projeydi ve sen...Yardımcı olmamışsın ve hiç düşünmeden mahvetmişsin.O yüzden işten atılmıştı fakat bunu ailene söylememek için de öyle demişti.Siz onun işe gidip gitmediğini anlayamayacaktınız.Evet,o zamanlar durumunuz pek iyi değildi.Biliyorum.Ve,ben buna çok sinirlendim.Sadece senin işlerini bozmaya çalışıp şaşırtacaktım.Şaşırtma oldu da,bozamadım sanırım." dedi ve güldü.

Chanyeol yine boş boş ona bakıyordu.Gözlerini yere indirdi ve kendi kendine bir şeyler mırıldanmaya başladı.Kafasını kaldırdığında ekledi.

"Abim nerede?"

"Fransa'ya gitti."dedi Suho garip bir yüz ifadesi takınarak.

Uzun olan çocuğun gözleri dolmuştu.Abisini gerçekten özlemişti ve o zamanlar böyle bir şey yaptığı için çok pişmanlık duyuyordu.

Yine de bunu düzeltecekti.

Selam!!Görüşmeyeli nasılsınız?Beni sorarsanız pek iyi değilim TT Her neyse,çok sorumsuz bir yazarım değil mi?Aksattığım için gerçekten çok üzgünüm.Fakat bazen ilham gelmiyor,gelse de tam yazacağım sırada bir şey oluyor.Daha sonra ilham kaçıyor.Bu bölümde kısa oldu ama...

Bir kaç bölüm sonra final. ><

Neyse,tekrar üzgünüm.Okuduğunuz için teşekkürler ~

facebook » | baekyeol |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin