Gizemli Okul

ÖL!

O zaman öğrendimki bunların hepsi şakaymış. Ama Hannah Ve Jennifer maalesef değil. Pastam çok güzeldi. Ve hediyelere geldi sıra. Thomas bana Catherin yazan kolye, en önemliside bana telefon almış. Boynuna atladım ve ona sımsıkı sarılıp teşekkür ettim
Lily de bana siyah kısa bir elbise almış. Onada çok teşekkür edip sarıldım. Sıra Ashley e geldi. O da bana siyah ceket almış. Onada teşekkür ettim. Simdi sıra Frank ta idi. Bana sırıtıyordu. Sinir oldum. Tam arkamı dönüp gidecekken
"Dur dur. Bu hediyemi çok seveceksin"
"Saol Frank!'
Dedim ve gözlerimi devirdim. Arkasına sakladığı hediyeyi çıkardı. Dona kalmıstım. Gözlerimi devirmez olaydım. Karşımdaki Emily di. Evet yanlış okumadınız. Bu o son bebek!.. Mutluluktan ağlayacak duruma gelmiştim. Boynuna sarılmak istiyodum. Ama Thomas ın kıskanacağını bildiğim içinnnn........ Ama yinede teşekkür edip sarıldım. Hayatımı kurtarmıştı. Herkes gitti. Bitek Thomas Ashley ve Lily kalmıştı. Jennifer odada yoktu. Her neyse.
"Hadi Laboratuvara gidelim."
"Ama Catherin. Eger o son bebeği yerleştirirsen...."
"Ne Ashley?"
"Ya bak. Ruhları okuldan çıkartabilirsin ama ya eve geri dönersen orada seni bulabilirler. Ve belkide... Cok kotu seyler olabilir"
"Eve donmiycem Lily!!"
"Peki..."
Hemen anahtarı alıp Fen Laboratuvarına indik. Yaptığım şey doğrumuydu bilmiyorum. Her neyse. Odaya girdim. Elimde bebek vardı. Ellerim titreye titreye koydum çekmeceye. Acaba neler olacaktı yarın.

Ertesi gün sabah uyandım. Hannah ve Jennifer ellerinde balta başucumda bekliyorlardı. Avazım çıktığı kadar bağırdım. Lily ve Ashley uyandı basima geldi.
"Gördünüzmü?"
"Kimi Catherin?"
"Hannah Ve Jennifer. Ellerinde balta vardı. Görmüş olmalısınız"
"Hayır Catherin. Sadece bir kabustu."
Hayır kabus degildi. Emindim. İnanmıycaklardı ki bana. Hemen siyah elbise giyip siyah ceketimi giydim. Beyaz el çantamı takıp beyaz topuklu ayakkabılarımı giydi. Sarı saçlarımıda açtım. Çok güzel olmuştum. Hemen kitapları alıp sınıfa girdim. Thomas ın yanına oturdum. Ona sımsıkı sarıldım.
"Catherin her zamanki gibi çok güzel olmuşsun"
Dedi ve saçlarımı okşadı. O arada hoca geldi telaşlı bir şekilde. Sordum
"Hocam iyimisiniz? Bir şey mi oldu?"
"İyi değilim çocuklar. Fen Laboratuvarında yangın çıkmış. Şimdi oradan geliyorum."
"Hocam bütün eşyalar yanmıs mı?"
" Evet herşey yanmış. Birtek o çekmece yok."
Çok şaşırmıştım. Kim yaktıki. Ders işledik. Ders bittikten sonra kantine indim. Of belkide daha başıma neler gelicek. Kantine indim. Tam simiti yiyicem Kütüphanedeki esmer olan kız geldi.
"Catherin, Lily seni çağırıyor. Ashley ÖLMÜŞ!"
"NE ASHLEY Mİ ÖLMÜŞ???!!!!!!"
Gözlerimden yaş aka aka yüları çıktım. Odaya girdiğimde Ashley kafası baltalı ölü bir şekilde yatıyordu. Dona kaldım. ağlayamıyordum. Lily çıldırmıştı Adeta. Hemen Ambulans geldi. Siyah bir poşetin içine koyup götürdüler. Artık Ashley yoktu. Kim yapmıştı bunu. Lily bağıra bağıra ağlıyordu. Aynı sekilde Frank ta. Sevgilisiydi sonuçta. Ağlamaya başladım. Belkide bunların hepsi benim yüzümdendi. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Thomas boynuma sarıldı. Yerde kanları vardı. Yere oturdum. Kanlara dokundum.
Thomas
"Hadi lavobaya gidelim"
Lavobaya gittik. ağlıyordum hâlâ. Ellerime baktım. Ellerimde kanla ÖL yazıyodu. Thomas dışarıda bekliyodu. Yere çömelip ağlamaya basladım. Ne yapmıştım ben. Ashley belkide dün doğru söylemişti. Sonra içeri Jennifer girdi. Söze girdi
"Hayırdır Catherin? Arkadaşın ölmüş"
"Sen yaptın dime pislik!!!"
"O son bebeği koymadan önce düşünecektin. He bu arada ben katil değilim. Katil olan sensinn!!"
Dedi ve kahkaha atıp çıktı. Ne yapmıştım ben. Nasıl bakacaktım Lily nin yüzüne...
Odaya gittim. Lily hâlâ ağlıyordu. Ve bana bakıp

"HER ŞEY SENİN YÜZÜNDEN CATHERİN ROMAS!!"

...