KRİZ

209 13 1
                                    

medyada GİZLİ KAHRAMAN ÖZGÜR var gençler keyifli okumalar...


Hayatta tutunacak dalın kalmazsa bir dert ortağın veya kendini koşulsuz ona teslim edebileceğin güvendiğin biri olmazsa yaşayamsın dostum! Ne olursa olsun yanlızlık ALLAH'A mahsustur ve kimse yalnız olmaz "deliler " hariç onlar doğuştan yanlızdır ve bir dert ortakları yoktur zaten onların dertleri de yoktur çünkü onlar düşünmek gibi bir özelliğe sahip değiller,demek istediğim şu ki bende delirmeye karar vermiştim nede olsa tutunduğum son dal dün gece kırılmıştı ve ben ne hissedeceğim konusunda emin değildim.

O gün annemi o halde gördükten sonra koşarak mutfağa gittim ve bir bıçak alıp annemi o ipten indirmiştim yere yığılan cansız bedenin yanında kaç saat ağladım bilmiyorum ama en son bir polis memurunun annemi benden zorla almısına direnirken bayılmıştım.Polisler eve nasıl geldi kim çağırdı bilmiyorum ama annem ve patronu şu an morgtaydılar,dün gece geçirdiğim sinir nöbetinden sonra şuan aldığım bilmem kaçıncı sakinleştiricinin etkisiyle kendimi sakin ve ruhsuz hissediyordum.Yattıgım hastane yatağında ruhsuzca kıpırdanırken içeriye bizim kızlar girmişti hepsinin teni solgundu esra eceye tutunmuş melike ve hatice de yan yana dizilip karşımda ki koltuğa oturdular.Hayatta yalnız olduğumu bir kere daha en derinden hissetmiştim,arkadaşlarımdan başka yani şuan karşımda oturmuş ne diyeceğini bilemeyen onun için susap oturan dört canımdan başka kimsem yoktu,ne bir akraba ne bir komşu nede annemin arkadaşlarından biri hiç kimse yoktu.Annem hep yalnız bir kadındı ve ben kendimi bildim bileli yanlızdı sanırım bende annem gibi olacaktım ama şuan hayatım da olan ve asla bırakmaya niyetim olmayan dört tuhaf kız var.Tek dayanaklarımdı onlar benim ağlamaktan gözleri şişmiş dört çirkin kız ,esra'nın da annesi yoktu gerçi esra annesini hiç tanımamıştı çünkü küçükken ölmüştü melek teyze ama nede olsa onun babası ve üvey annesi vardı benimse kimsem yoktu onun ecenin ve benim annem az da olsa konuşurdu,bunu hatırlamak yine içimde birşeylerin kopmasına ve nefesimin kesilmesini sağlamıştı ,göz pınarlarım artık kurumuştu ve ağlayamıyordum sabaha kadar bağırdığım içinde sesim kısılmıştı.Ece ye döndüğüm de çaktırmadan agladıgını görmüştüm bizim ağlamayan kızın bu durumda olması benim çalışmayı reddeden beynime tuhaf gelmişti sanırım harbi delirmiştim,melikeye döndüm bende,hepsini tek tek incelemek istiyordum nedensizce,tepkilerini merak etmiştim göz yaşını şalının uçuna sildikten sonra haticeye daha da sokuldu .Hatice de buğulanan gözlüğünü silip tekrar takmıştı.Sırf kafam meşgul olsun diye saçma sapan şeyler düşünmeye başlamıştım ki artık bunun bir faydası olmamaya başlamıştı.Annem artık yoktu şaka gibi bir şeydi bu sakinleştiriciler artık etkısının yitiriyordu sanırım düşünmeyi reddetigim şeyler tekrar beynime üşüşmeye başlamıştı bile.

Kolumda ki serum kablosunu bir hışımla çekip çıktım yataktan bağırarak koridorda koşuyordum ve tek düşüncem bodrum kata inip annemi morgtan çıkarmaktı onun ölmüş ola bilme ihtimalini kabul edemiyordum.Arkamdan bana yetişmeye çalışan kızlarda korkmuş ve üzgün görünüyorlardı.Artık kimin nerde ve kim olduğunu algılayamama ya başlamıştım sanki herkes annemi benden alıp saklamak istiyormuş gibi hissediyordum,saçlarımı çekiştirip canımı yakmak istiyordum boynuma ipi geçirip annemin hissedigi şeyleri hissetmek ve onun yanına gitmek istiyodum,canımı yakmak bana iyi hissettiriyordu.Anneminde canı yanmıştı değil mi? Ağlamaya başladığımı bağırmak için ağzımı açtığım da hissettiğim tuzlu tat yüzünden anlamıştım.

Biri kollarımı tutup ellerimi saçlarımdan kurtarmaya çalışınca kim olduğuna dahi bakmadan vurmaya başlamıştım,herkesten nefret ediyordum,herkesin benden uzak durmasını istiyordum,herkes ölsün istiyordum.Kulaklarım uğulduyordu kollarım güçsüz düşmüştü artık,kime vurduğuma bakmak için başımı kaldırdığımda önce kim olduğunu anlamdım ama sonra otobüste ki çocuğun abisini yani savaşın abisini görmeyi beklemiyordum açıkçası,kollarımı sımsıkı tutmuş beni sakinleştirmek için bişeyler söyleyip duruyordu.Kafamı diğer tarafa çevirdiğimde savaş ve bizim kızların korku dolu gözlerle bana baktıklarını gördüm acaba uzaktan nasıl görünüyordum ki bizden küçük olan savaş sanki karşısın da canavar var gibi bakıyordu bana,sol kolum uyuşmaya başlamıştı ve sızlıyordu uzaktan bana doğru koşan hemşire ve elin de ki iğneyi görünce yine panikledim ve kaçmak için çırpınmaya başladım.Elimi kaldırınca beyaz tişörtün kol kısmını kan olduğunu gördüm sanırım iğneyi çekince damar yolum açık kalmıştı kanı görünce ve hemşirenin korkusuyla bulanıklaşan görüntüm hepten kayboldu ve bedenim o çocuğun kollarına yığıldı.

Kız bayılınca rahat bir nefes alan genç adam,kızı kucağına aldı ve yanında ki kızların da yönlendirmesi ile onu kaldığı odaya götürdü ve yatağına yatırdı.Odadan çıkınca üzülmüştü kızın bu haline ona bakınca bir an kendini gördü,eskiden yaşadığı olaylar canlandı gözünde içi acıdı.Bu kızda tıpkı kendisi gibi olacaktı emindi o an yanında yürümekte olan kardeşine verdi dikkatini ağlıyordu çocuk, genç adam onun aglamısına dayanamazdı,burukta olsa gülümsedi ve

"ağlama da işimizi halledip çıkalım hadi buranın hafası bastı iyice dedi.

Hayata küçük kardeşinden başkası olmayan ve yetimhane köşelerinde büyüyen kardeşine her zaman sert davranmamaya çalışırdı fakat bu elinde değildi genç adamın yapısı böyleydi o böyle büyümüştü ama yine içten içe kızıyordu kendine ona sert davranamazdı,o an küçük kardeşinin bakışları ona döndü ve

"abi iyi olacak değil mi o? Diye sordu adam o an bir kez daha hayran oldu kardeşine nasıl olurda herkese karşı bu kadar merhametli ve sevgi dolu olur diye düşündü ve cevapladı kardeşinin sorusunu

"tabi ki iyi olacak sadece ufak bir sinir krizi o kadar dedi ve sustu kardeşini muayne ettirdikten sonra,çıktılar hastaneden üşütmüştü,çocuktur normaldir diye geçirdi içinden çünkü kardeşinin yeni bir epilepsi krizi geçirmesinden korkuyordu.Kardeşi grip bile olsa telaşlanıyordu genç adam ,eczaneden gerekli ilaçları temin ettikten sonra evin yolunu tutular.Evleri ne kadar doğal gazlı da olsa,asansörün boşluğunda kalan çatı katı olduğu için soğuktu ve küçük çocuğun bünyesi zayıfta en ufak soğukta hasta oluyordu.Genç adam yol boyu buna bir çıkar yol aradı ve iki işi bir arada kaldırıp kaldıramayacağını düşündü,ama bu imkansızdı ya okulu bırakacaktı yada tek işle para biriktirmeye devam edip sabredecekti.Adam bir kez daha küfretti dünyanın adaletine ve zengin olmayışına,dairenin önüne gelince girdiler içeri,kombinin ayarını biraz daha yükseltti onun hasta olmaması gerekti,gerekirse bu ay para biriktirmez fatura öderdi 3+1 olan evlerinde.Küçük kardeşini yatagına yatırdı ve üzerini sıkıca örttü aldığı ilaçları da verdi ve bir an önce iyileşmesi için dua etti yaradan'a,genç adam kendi odasına geçti ve yatağına yattı ve o kızı saçlarını çekerken gördüğünde hissetigi şeyi kelimelerle anlatamazdı neden yardım etti bilmiyordu ama onun yıkılmış dünyasını görünce bir an koruma isteği gelmişti işte,harbi lan ne olmuştu o kıza da o hale gelmişti çok merak ediyodu gerçi kardeşinden başkasına düşünmezdi o ama bu kızda tuhaf birşeyler görmüştü,kendi yıkılırken yanında kimse yoktu ama o kızın olacaktı işte ne olursa olsun onu yalnız bırakmayacaktı,kardeşinden sonra belki bu kıza tölerans göstere bilirdi bunu aklını bir köşesine kazıdı ve kendini zor da olsa uykuya teslim etti.

KİMLİKSİZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin