Selena koşarak 5 dakikalık yolu 2 dakikada gitmişti. Candace'ların kapısının önünde bir 2-3 dakika bekledi. Nefes nefese kalmıştı çünkü. Sonra kötü birşey olmuş gibi yüzünü astı ve zile bastı. Kapıya Candace çıktı.
- Merhaba tatlım .
- Merhaba.
- ' Dikilme öyle kapının önünde içeri gel ' dedi.
Candace Selena'yı odasına aldı .
- Ne oldu canım ? Yüzün asık hala gideceğiniz için mi üzülüyosun ?
- Hayır.
- O zaman ne için üzülüyosun ?
- Senin için .
- Neden benim için üzülüyosun, ne oldu ki ?
- Hani sen yandaki boş odayı resim atölyesi yapıcaktın ya artık yapamıycaksın.
- Neden ?
- Çünkü o oda da ben kalıcaam dedi gülerekk.
- Ciddi misin sen ? :)))))))
- Hiç olmadığım kadar hemde .
Birbirlerine sarıldılar. Odanın içinde mutluluk çığlıkları yankılanıyordu. Yatağın üstünde zıpladılar bir süre. Sonra Selena, Candace dönüp :
- Sana kötü bir haberim var .
- Söyle hiç birşey beni üzemez bu gün.
- Eşyalarımı taşımama yardım ediceksin. Ben taşıyamam onları buraya. Kaba olan eşyaları zaten babam halleder. Bize de kitaplar , takılar , kıyafetler , makyaj malzemeleri gibi ıvır zıvırlar kalır. Yorulcaz yani.
- Bu muydu ? Ben bu mutlulukla tek başıma bile toplar , yerleştiririm eşyalarını. Haa bak aklıma ne geldi. Eğer izin verirlerse odanı birlikte boyarız. İstediğin renke ne dersin ?
- Harika fikir de izin vermezlerse ?
- Annemden sen izin alırsan hayır diyeceğini sanmıyorum :)
- Tamam.
İkiside çok mutluydu . Yüzlerinde hala aptalca bir gülümseme vardı.