Aşşağı indiğimde Justin gelmemişti daha. Mesaj attım .
- Aşkım nerdesin indim ben.
- Tamam geliyorum hemen.
2 dakika sonra heme geldi.
- Hadi aşkım annem görmeden hemen gidelim.
- Tamam.
Sahil bizim eve 15 km uzaktaydı. Ben yürüyelim dedim. Justin boşver zaten akşama kadar vaktimiz var arabayla gidelim dedi. Bende ısrar etmedim. Sahile geldik. Kimse yoktu . Baş başaydık. Yavaş yavaş yürüyorduk sahilde. Justin telefonundan Auburn Perfect two şarkısın açtı. Bu romantikliğimizi 2 kat arttırıyordu :)
Sessizliği bozan Justin oldu :
-Şu ana kadar kaç kişiyle çıktın ?
- 2
- Hmm.
- Neden sordun ?
- Merak ettim. Senin gibi güzel bir kızı nasıl boş bıraktılar hayret.
- Teklif çoktu canım ama kabul eden yok :)
- :))
- Sen kaç kişiyle çıktın ?
- 8
- yuhh daha yokmuydu ? :)
- Ama kaç kişiyi gerçekten sevdin diye sor.
- Kaç ?
- Hiç. Sen ilksin :)
- Bende yedim :)
- İnanmassan inanma . Gerçekten ama. Sen ilksin :)
- Sonrasıda olur :)
- Ben senle ciddi düşünüyorum ama.
- Daha çıkalı 3 gün oldu hemen nasıl karar verdin ?
- İçime doğdu.
- İnşallah. Justin hiç ayrılmayalım tamam mı ?
- Tamam aşkım da nerden çıktı şimdi bu.
- Korkuyorum.. Bir gün sensiz kalmaktan çok korkuyorum. Biliyorum daha 3 gündür çıkıyoruz. Ama ben daha önce hiç böyle ciddi duygular beslememiştim birine karşı. Ne zaman senin adın bir yerde geçse kalp atışlarım değişiyor. Ayaklarım yerden kesiliyor. Senin o sıcacık gülümsemen hayatımdaki bütün acı şeyleri unutturuyor bana. Bir gün uyanduğımda sensiz kalmaktan korkuyorum.
- Korkma meleğim. İlişkimizde inişli çıkışlı yerler elbet olacak. Hep böyle mutlu mesut kalamayız ne yazıkkıi. Bazen çok şiddetli tartışıcaz bazen birbirimize o kadar çok kızıcaz ki yüzümüzü bile görmek istemiycez. Önemli olan bu zamanların üstesinden birlikte gelmek.
- Bir erkeğin bunların farkında olması ne kadar güzel :)
- Tamam ya bu kadar duygusallık yeter .
- İçindeki odunu çıkarmayı başardın sonunda :)
- Her erkeğin içinde odunluk az da olsa vardır Cimcime :)
Ayakkabılarımızı çıkartıp denizin içinde yavaş yavaş yürüyorduk. Hiç beklemediğim bir anda Justin beni suya itti ve suyun içine düştüm. Sırılsıklam olmuştum. :)) Düştüğüm yerden kalkmadan Justin'İ de yanıma çektim. O da suya düşmüştü. İkimizde sırılsıklam olmuştuk artık ve hiç beklemediğim bir anda Justin beni öptü. Heykel gibi dondum kaldım. Sonra ayağa kalktık denizin içinde su savaşı yaptık.:) Saçım başım her yerim ıslanmıştı ama umrumda bile değildi. Çok eğlenmiştim çünkü. Sonra denizden çıktık kurumak için ama pek işe yaramadı . Saat 6 'dı ve güneş yavaş yavaş batıyordu. Hava esiyordu ve üşümeye başlamıştım. Justine
-Gidelim mi artık hem hava kararıyor hemde ben üşümeye başladım dedim. Bu sorumun üzerine ceketini verecek falan zannettim.
- Odun versene çeketini üşüyorum ben .
- aa aa bende üşüyorum veremem cimcime :)
- o zaman eve gidelim hadi.
Tamam dedi ve arabaya bindik. 10 dk da evin önündeydik. Arabadan indim .
- Çok güzel bir gün geçirdim teşekkür ederim aşkım .
- Rica ederim meleğim . İnşallah daha güzellerini yaşarız . Annen üstün neden ıslak diye sorarsa ne diyceksin ?
- Bir bahane uydururum ben ona . Orası kolay :)
Sonra Justin'i öptüm ve hızlı adımlarla eve geldim. Şansıma annem salonda değildi. Hızlı hızlı merdivenlerden çıktım ve direk banyoya girdim. Banyo yaptım. Banyodan çıktıktan sonra üstümü giyinip yatağa uzandım ve uyuya kalmışım. Bütün günün yorgunluğunu yatağa yatınca anladım. Çok güzel bir gün geçirmiştim gerçekten. Böyle şeylerin yalnız filmlerde olduğunu sanıyordum ama yanılmışım :) ♥
