Birden nefes alamamaya başladım. Çok korkuyordum. "Berk lütfen, çok ko-korkuyorum!" diye bağırdım ama beni takmadı ya da ben öyle sanıyordum. Aklıma bay gizemliyi aramak geldi. Aradım ama açmadı. Derin derin nefes almaya çalıştım. Bir müdded sonra yanağımda bir ıslaklık fark ettim. Ağlıyordum. Birden ağlamam şiddetlendi. Hıçkıra hıćkıra aglıyordum. Bay gizemliyi yeniden aradadım. "Berk ya çok kötü durumdayım. Çok korkuyorum..." Tamam sakin ol eminim bir müdded sonra gelecektir dedi. Bende telefonu kapatıp beklemeye başladım. Ama uyumuşum...
Uyandığımda üstümde Berk'i buldum. "Pisikopat!" diye bağırıp onu üstümden attım. Benim yatak odamdaydık. "Hey bulut kabul et benden etkilendin." dedi yüzunde piç sırıtmasıyla. "İğrençsin." deyip ayağa kalmaya çalıştım ama beni yere itti. "Bak kızım ben burdayken her yaptığin şeyin cezası vardır sana cezanı vermedim acidım, şimdi gidebilirsin." dedi. Bu çocuk kendini bir şey sanıyordu. Benim evimdeydi ve sanki ben onun evindeymişin gibi davranıyordu. Hemencecik odamdan çıktım. Korkuyordum...
Hemen bay gizemliyi arayıp ona olanları söyledim. Ah...en azından o vardı yanımda. Söylediklerimle ilgili çok yorum yapmadı ama. Ama yinede 1 saat konuştuk. O gün saat gece 1 e kadar onu görmedim. "İyi geceler." dedi. Karşılık vermeden yastığima düzeltmeye başladım. "Bak bana atar yapma gece gece pişman olursun." dedi. Kızgındım ama korkuyordumda. "Berk odamadan çıkarmısın?" dedim. "Çıkmayacam varmı? Bana atar yapmadan iyi geceler diyene kadar normal bi insan gibi çıkmayacağım." dedi. "Berk üstümü değiştircem çık." "Hayır dedim bulut. Arkamı döndüm git üstünü değiştir. " dedi.
Ona kibarca iyi geceler demek istemiyordum. Niye bilmiyordum. Sadece inat edecektim.
Homurdanarak tamam dedim. Üstume değiştirdikten sonra Berk çık şimdi dedim. Hayir dedi. "Bana sakinlikle ve şefkatle iyi geceler diyene kadar çıkmayacağım." dedi gülumsyerek. Tamam ben uyuyorum dedi. O da hemen salona gidip büyük iki tane minder getirdi. "Oha buradamı uyucan!" dedim. "Kabul et burda uyuyacağıma sevindinm" dedi gülümseyerek. "Offfff. Tamam uyu sarı kafa." dedim ışıkları kapatarak.
Akşam çok güzel uyumuştum. Ama sabah beklediğim gibi uyanmadım. Berk'i benim odamada üstünü değiştirirken buldum. "Ohaaa hayvan git kendi odanda üstüne değiştir." diye bağırdım. "Tanrı aşkına sen hiç bi plaja filan gitmedin." dedi. "Of ama bu aynı şey değilki!" dedim telefonumu alıp idamadan çıkarken. Çıktığımda gözüm aynaya kaydı. Yanaklarım çok fena kızarmıştı. Ama umrumda değildi.
Bay gizemliyle konuşmak istiyordum. Hemen telefon açtım. "Seni çok özledim be." dedim. "Biliyonmu bende" dedi gülürek. Gülümsemesini göremiyordum. Ama sanki görüyor gibiydim. Yani nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum. Aşk buydu her halde. Her neyse... Ona dün ve bugün olanları anlattım. "Ah benim küçük bulutum takma" dedi. Takmayacaktım da. "O senden hoşlanıyo dikkat et ona. Bence fazla yüz gösterme yoksa umutlanır." dedi. "Ya abartma be bay gizemli." dedim. Aklıma bir fikir geldi o sırada. "Ya senle buluşalımmı bir gün?" Bay gizemli cevap vermedi. "Bay gizemli?" dedim. Sakin bir sesle konuştu. "Bak minik bulut buna daha hazır değilim hazır olduģumda bana inanki beni göreceksin ne zaman bilmiyorum ama bir gün." dedi. Ah seni sonsuza kadar beklerim." dedim. Onu çok seviyordum ve sevmeye devam edecektim sonuna kadar. 16 yaşıma kadar kimseden hoşlanmamıştım ve onu ilk gördüğümde ona aşık oldum... nasıl sonsuza kadar onu sevmeyebilirdim...
Onla 3 saat konuştum. Ama konuşmamızın yaklaşık yarım saatinde yemek yemiştim. Berk dışardaydı. Ondan ev bana kalmıştı. Ah bu çol uzun bir sene olcak...
Ertesi gün annemler gelmişti. Onlara hiç bir şey anlatmadım. Çünkü Berk'ten kokuyordum. Bu hafta anormal bir şey olmadı çok mutluydum. Bay gizemliyle konustum her gün. O benim yanimda olmasa bile yanimda gibi hissediyordum. Ben onun küçük bulutuydum. Elbette tipini merak ediyordum. Ama beklicektim... Onun için sonsuza kadar bile beklerdim. Sevilmek güzel şeydi...
