Biraz bekletiyorum ama derslerim filan var seneyede teog var ondan çok yazamıyorum. Lütfen yorum yazın, hikayeyi beğendiysenizde oylayın
Bir müdded sonra kafeye vardık. Direk terasa çıktık. "Bak şimdi sadece ağzına alıyorsun ve içine çekiyorsun dumanı" bak böyle dedi sigarayı içerken. "Tamam dedim yalandan ciddi bir bakışla. "Ölüme yaklaşmak için amma heyecanlısın." dedi gülerek. Bende evet anlamında gülümsedim Sigarayi ağzıma koydu. "Oh tamam..." İçime çekmemle hayvan gibi öksürmeye başladım. O ise panik yaptı. Ama sonunda ikimizde gülmeye başladık.
Sonra konuştuk filan... "Niye piercling filan takmiyorsunki" dedi. "Ya ben burnumu delsem annem üstümde başka delikler açar." Güldü. Nedense hep gülsün istiyordum. Aşkmı? Hayır, hayır. Sadece gülmesini istiyordum. Sonra daha fazla konuştuk. Aslında iyi birisiydi. Ama... bilmiyorum. Neyse eve gittik.
Eve gidince direk bay gizemliyle konuştum. Ona bugün yaşadıklarımı anlattım. Dikkatle dinledi.
"Ya bence iyi biri ama belli etmiyor."
Onayladı. "Bence konuşurken çok tatli olyorsun" dedi şeker bir şey. Güldüm. "Telefondan cikip yanağıni sıkasın geliyor." Bu seferde güldüm. Ama bu sefer sacama bur gülüştü. "Ya bu gülüşe aşık olmadan edemiyorum ya." "Tamam bu kadar iltifat yeter." dedim. "Artık gitmem gerek ama sen kapa." dedim gülerek. Sonra o çok olan sen kapa hayır sen muhabeuine girdik. Sonunda ikimizde birlikte kapadık.
Hafta sonu annemler vardı. Ondan başka bir şey olmadı. Hafta içide. Bol bol bay gizemliyle konuştum ah onu düşünmeden bile duramıyorum...
Diğer haftada bir şey olmadı. Ama annemler haftaya tatile gideceğimizi sanırım. Sevindim. Berk'le ilk tatilimiz olacaktı. Hafta sonları her gün Berk'le dışarı çıkıyoruz. Çok eğlenceliydi. Bay gizemli buna bir şey demiyordu. Hatta yaşadîklarımı dikkatle dinliyordu.
Her neyse...tatile pazartesi gittik. Bodruma'a gittik. 2 hafta kaldık. Tatile gitmeden önce çok heyacanlıydım. Berk'te öyleydi. Otele ikimizde bayıldık. Havuzunda su kaydırağı bile vardı. Otelde Berk ve benim ayrı odalarımız vardı. Annem ile babam ise aynı odada kalıyordu. 1. Kattaydı odamız ondan asansör kullanmak zorunda da değildik. Otelde 2 havuz eksyradanda deniz vardı. Annemler ilk defa bu kadar pahalı bir otelde kalmamıza izin vermişti.
Berk'le ben tabikide geldiğimiz an havuza girmek istedik. Ama annemler bir yerleşelim dedi. 1 saat filan otelde kaldık. Sonra havuza gitmek için hazırlandık. Ama annemler ilk olarak ögle yemeği yememizi istedi offf.
Tabiki yedik. Normalde yemek yemegı sever ve havuza girmeyi sevmezdim. Ama Berk'le tanıştıktan sonra her şey değişti. İki havuz yan yanaydı. Birisi kaydıraklı birisi kaydıraksızdı. Ilk olarak kaydıraksıza girio sonra kaydıraklıya gircektik. İçimizdeki çocuk uyanmıştı.
Sürekli bana tip tip bakıyordu. "Ya bakmasana öyle utanıyom be" dedim gülerek. O da güldü. "Düş bakalım önüme minik bulut." dedi. "İlk sen gir." dedim. Çünkü ben kolay üşüyen birisiydim. "Korkuyormusun? " dedi gülumseyerek. "Hayır ama sen kirkuyormusun? Ya ben kolay üşiyen birisiyim ilk sen gir." dedim. Bbunu söylememle direk havuza atladı. "Nasıl havuz?" diye sordum. Çok güzel dedi. Ama ayağımı soktuğum an üşüdüm. "Dila havuza gir yoksa ben sokcam." dedi gülerek. Ya ama... derken birden su atmaya başladı. Ya yapma diye bağırırken geri kaçtım. "Aynı bir serçe gibi bağırıyorsun" dedi gülerek. "Hadi gel yokssa seni havuza atarım ona göre.
Tamam... belime kadar zorrla girdim. Etrafa bakıp Berk'i aradım ama bulamadım. Birden bire biri havuza beni çekti. Tabiki saçma bir çıglik attım. Berk'ti. "Şimdi üşürsün ama sonra alışacaksın." dedi saçımı geri iterken. Elimi belime koymuştu. Bu nedensizce ürkmemi sağlıyor ve içimde garip his uyandırıyordu. Neyse...
Bir müdded havuzda kalıp alıştıktan sonra. Kaydıraklara gitmeye karar verdik. Bir otelede olan tipik kaydıraklar vardı. Bir dönen kaydırak, bir hızla dik olarak aşağı inen kaydırak ve bir de geniş gökkuşaklı kaydırak vardı. Ben dik kaydırağı asla sevmedim ama Berk binmem için zorladı. Tabi bende kabul ettim.
Kaydırağın tepesinde biraz gergindim. Berk belki bunun için fazla büyü... Tam bunu derken beni kaydırağa itti. Hızla havuza düştüm. Arkamdanda o geldi. "İyimisin?"
İyiyimde popom acıdı biraz" dedim gülümseyerek.
"Başka kaydırağa binmek istermisin?"
"Son bir kez daha binelim. Ama bu sefer gökkuşaklıya bineceğiz."