Lütfen sabirli olun zhskxjx özellikle instagramdan beni tanıyanlar...inş bu bölümü beğenirsiniz. Yorum atıp bölumü beğenmeyi unutmayın.
Of bi bitmedi bu okul...son 2 gün hadi kafamı kesmeden dayanabilirim... Okuldaki salakları bugün benim hakkımda dedikodu yaparken yakaladım. Tek yaptıkları şey... Neymiş Dila etek giymiyomuş çünkü bacakları cok cirkinmiş...Neymiş Arda'dan hoşlanıyormuş. Kendilerini kandırıyorlar orospular. O igrenç bacaklarıyla minicik etek giyip beni eleştiriyorlar. Amaç beni sinir etmek. Bir ara numaralarını yaymak aklıma geldi ama sonraa boşverdim
Kumsal eskisi gibiydi. Grupta çok eğleniyorduk. Normalde çok konuşmayanlar bile konuşuyorlardı. Hayatım yine eski haline dönmüştü.
Eve geldiğimmde annem hala gelmemişti. Bende biraz kitap okumak istedim. Ama beni rahat bırakırlarmı... Bu sefer erkeklerin oldugu grup çoşuyordu. Ozan ve Burak saçmalıyordu. Diğerleri ise oğlum bi susun amk diyordu. Bende telefonumu kapadım. Yaklaşık bir saat kitap okudum. Sonra bitaz telefonuma bakayim derken annem geldi. Meşhur sözü "biraz ders çalış, bırak o telefonu!" diye bağırdı. Ah şu anne babalar çalış çalış görmezler bir telefonuma bakayim diyiyorum o anda gelip ders çalış diyorlar. Anneme o gelmeden önce ders çalıştığımı söyledim. Akşam uyumadan önce annem gelip bi şeyler söyledi. Şimdi hatırlayamıyorum. Uykum vardı ve çok yorgundum. Ne birisi bi şey yapcaktı. Bi şey gelcekti...Birisi... Birisi gelcekti. Nereye? Bizim eve. Ne kadar kalcaktı? Bütün yıl.
Annemin akşam söyledikleri aklıma gelince birden bire yerimden fırladım. Derste olduğumuz için hoca bunun farkına vardı. Fizik dersindeydik. "Dila iyimisin kızım?" dedi. Evet anlamında başımı salladım. "O zaman tahtaya kalkıp bu soruyu çözebilirsin. Çözemezsen seni dışarı çıkartırım" dedi. "Hocam ben şimdiden çıkayım dışarı." dedim. Tabi o anda sıçtım...
Annem eve geldiği an ona bizde kalcak kişi hakkında soru sormaya başladım. Adı Berk'miş ve benim gibi 16 yaşındaymış. Annemin arkadaşının cocuğuymuş ve bizim okulda okuyacakmış. Ama kalacak bir yere olmadıği için bizim evde kalcakmış. Yarın gelcekmiş ve tam olarak 365 gün sonra gitcekmiş. Içimde hem bir mutluluk hem bir mutsuzluk vardı...
* * *
Bugün evdeyken tekrar beni birisi aradı. Ama bu sefer numarası gizli değildi. Açıp "Alo" dedim. Gizemli ses "Merhaba" dedi. Sesi gözlerimin fal taşı gibi açılmasına ve nedensiz bir şekilde gülmemi sağladı. Sesi çok çekiciydi. Acaba aşk dedikleri şey buymuydu... Hayır değildi. Çünkü aşk gerçek bir şey değildi veya ben öyle sanıyordum...
Her neyse... Ses "Adım Berk." dedi. "Ha sen bizim evde kalcak çocuksun" dedim. "Hayır. Ben sadece seni hoş bulan sanaldan bir çocuğum" dedi. Ben senin tipini bile görmedim dedim. O ise "Görmeyeceksinde o zaman büyü bozulur." dedi. Gülüp telefonu kapadım. Numarasını başka hiç bir yerde görmemiştim. Kimdi bu gizemli yabancı... Sesi bende heyecan yaratıyordu. Acaba... Hayır,hayır. Sadece bu çocuğu biraz taniyim...
Berk'e merhaba berk diye mesaj attım. Bana bay gizemli de dedi. Yüzümde bir tebessüm belirdi. Kendime ınanamıyordum. Sanırım bu çocuktan hoşlanıyordum. Onla bir müdded konuştum. Tanrım bir müdded ne iki saattir onla konuştum! Çok benzer ilgi alanlarımız vardı ve gerçekten hoşlanmıştım. 16 yıldır inanmadığım duyguyu yaşıyordum. Aslında tam olarak yaşamıyordum bay gizemliden sadece hoşlanıyordum. Ama kim bilir belkide aşık olurdum...
Bu olanları Kumsal'a anlatmamam saçma olurdu. Hatta bütün kankalarıma anlatmamam saçma olurdu. Olanları Kumsal'a, Selin'e, Derya'ya, Ozan'a hatta Naz'a , Gizem'e, Fatmanur'a, Burak'a... Kısacası bütün yakın arkadaşlarıma anlattım. Hic kimse bay gizemlinin telefon numarasını önceden gelmemişti. Bu bana ekstradan garip gelmişti... bay gizemlinin numarasını tanıdığım herkese attım ama kimse bu numarayı daha önceden görmemişti.
Gece yatmadan önce son bir defa mesajlarımı bakmak istedim. Bay gizemliden mesaj gelmişti. "Ah küçük bulutum...dertlerinin anlatarak geçeceğini, aşkın gerçek olmadığına inanıyorsun...bana hergün bir hak ver sana senle ilgili özel bir soru sorayım. Bugünki soru duygularını anlamakla ilgili... Soyle bulut, bende hoşlanıyormusun veya bana aşıkmısın?"
Gördüğüm soru karşısında şaşırdım. Ona hayır diyemiyordum. Bu yüzden ona cevabı verdim. Sana aşığım dedim. O da bende sana dedi. Bütün vücudum titriyordu. Bu aşkmıydı... Saçmaydı daha 2 saat konuştuğum ve tipini bile görmediğim birisine aşık olmuştum. Aşk bu muydu ki?