1. Bölüm

1K 43 2
                                    

Medya ji yeon iyi okumalar...

"Ne yani kore'ye geri mi dönüyoruz" so yeon koreye geri dönmemiz gerektiğini söyledi.

"Evet üzğünum lütfen kızma ama istersen burada kalabilirsin gelmek zorunda değilsin"

"Ne demek gelmek zorunda değilim saçmalama tabiki de geleceğim sadece biraz şaşırdım"

"Bana kızmamana sevindim o zaman hazırlan yarın gidiyoruz"

"Tamam" ona nasıl kızarım ki o benim tek akrabam ve tek arkadaşım peki ya sevindim mi sanmıyorum. Ya onu görürsem ne yapacağım. Onun yüzünden aileme karşı geldim onlar ölmeden önce bile onlara güvenmedim annem hep o adamdan uzak dur kızım derdi o adam keş derdi ama inanmazdım sonra ne mi oldu ailem öldü o ise bana uyuşturucu vermeye çalıştı ve yaptı uyuşturucu bağımlısı olmuştum.

Ama bundan nefret ediyordum. Her gün sinir nöbetleri geçiriyordum. Sonra so yeon'un sayesinde tedavi oldum ve Amerika'ya geldik ve 2 yıl sonra tekrar kore'ye dönüyoruz.

Belki orada daha iyi yerlere gelebilirim kim bilir. Çantalarımı hazırlayıp yattım.

Sabah erken kalkıp kahvaltı yaptık ve evimize son kez bakıp hava alanına gittik sıkıcı işlemleri yaptık sonra uçağa bindik.

Bir kaç saat sonra koreye gelmiştik. Çantaları alıp yine sıkıcı işlemleri yaptık.

Chanyeol'un ağzından
Amerika'da işlerim bitince kore'ye dönmek için uçağa bindim. Uçaktan inip saçma işlemleri yaptım.

Telefonumu çıkartıp babama geldiğimi haber verdim. Sonra sekreterimi arayip bugün işlerim var mı diye sorarken birisine çarptım.

Önüme baktığımda kız yere düşmüş olan telefonunu alıyordu.

"Üzgünüm bir şeyiniz yok dimi"

"Hayır bir şeyim yok ama daha dikkatli olun lütfen"

"Tekrar özür dilerim"

Kız eğilip diğer kızın yanına gitti.

Eve gidince duş alıp yattım. Akşam saat 18:00 da kalktım sehun'un arayıp buluşalım mı diye sordum tabiki de kabul etti.

Dışarı çıkıp yemek yedik. Sonra kahve alıp gezmeye başladık

Ji yeon'un ağzından
Hava alanında bana çarpan adamı düşündüm uzun boylu bir adamdı so yeon dışarı çıkalım diyince dışarı çıktık. Yolda kahve alıp han nehrine doğru yürüdük. Buraları çok özlemişim. Yolda yürürken so yeon birine çarptı.

"Yah yandım sen önüne bakmaz mısın"

"Asıl sen bak önüne kahveyi üstüme döktün resmen"

"Hah sende benim üstüme döktün"

"Offf yandım insan özür diler annen baban hiç mi öğretmedi sana "

"Evet öğretmediler ayrıca onları karıştırma"

"Dostum sehun hadi gidelim"

Ama bu o sabah ki adam

"Tamam gidelim"

Onlar gidince so yeon tuttuğu göz yaşlarını saldı.

"So yeon hadi gidelim"

"Tamam"

Evin kapısına gelince bir de ne görelim bu dev ve çatlak bizim yan komşumuzmuş. Adam so yeon'u görünce.

"Senin ne işin var burada"diye bağırdı kıza zaten yeni sustu

"Sanane asıl senin ne işin var burada"

"Sanane kızım kendi evime gelirken sana mı sorcam" so yeon of diyip evin kapısını açtı

"Ji yeon hadi girelim"

"Tamam"

"Aaa şey pardon" o adam bana seslendi

"Buyrun " dedim

"Aaa şey anahtari evde unutmuşumda şey acaba telefonunuzu kullana bilirmiyim telefonumda içeride kaldı sehun telefonuda kapandı"

"Ahh tabi" diyip telefonu verdim.

Telefonu geri verip teşekkür etti.

Eve girince merhem alıp so yeon'un yanan yerine sürdüm

Sehun'un ağzından
Salak kız kahve'yi üzerime döktü ama özur falan hiç dilemedi hem hatalı hemde özür dilemiyor.

Ahhh çok acıyor resmen yaktı beni bu iş burada bitmedi.

So yeon'un ağzından
Ne güzel kahvemizi alıp han nehrine yürüyorduk aptal adamla çarpıştım tamam bende hataliyim ama onunda kahvesi benim üzerime döküldü. Birde özur dile diyiyor aaa doğru bey efendimiz yandı. Hayır yaa sen benim annemi babamı niye karıştırıyorsun ki. Eve gelince birde ne göreyim o adam neyse sakinim. Birde bana burada ne yapıyorsun diyiyor sana ne yani sana ne aptal eve geçince ji yeon merhem sürdü. Sonra yatıp uyudum.

Chanyeol'un ağzından
Kahve dükkanından çıkınca o kızı gördüm sehun'un üstüne kahve dökülunce eve geldik ama anahtarim yok telefonum desen evde sehun'un telefonu ise şarjı bitmiş yan evin kapısına çaldım ama açan olmadı. Sonra o kızlar geldi. Üzerine kahve dökülen kız

"Ji yeon hadi girelim " dedi demek adı ji yeon kızdan telefonu alıp çilingiri aradım.

Ji yeon'un ağzından
Bugün erken kalkıp kahvaltı hazırlamaya başladım. So yeon'da uyanınca kahvaltı yaptık bulaşıkları yıkayıp koltuğa yapıldık. So yeon geç kalıyorum diye evden çıktı. Bende hazırlanıp ailemin mezarına gittim sonra çizimlerimi bir okula verdim değerlendireceklerini söylediler bende eve gittim akşam yemeği yapıp. Televizyon izledim so yeon gelene kadar resmen televizyon izledim aşk falan yaşadık eğer so yeon gelmesiydi evlenecektik o derece yani.

Sonunda so yeon geldi. Omo yanındaki adam dün kavga ettigi adam.

"Hoş geldin so yeon bey efendi niye burada"

"Sorma ya bu adam benim iş arkadaşım oldu patron beraber çalışın dedi"

"Ahh anladım"

"Neyse yemek var mı acıktım"

"Tabi hadi geçin o zaman"

Yemeği yedikten sonra onlar çalışmaya başladı bende bulaşıkları yıkadım kapı çalınca kapıyı açtım birde ne göreyim kepçe kulaklı bir adam.

"Merhaba sehun burdaymış da beni çağırdı sakıncası yoksa gelebilir miyim"

"Tabi buyrun"

Içeri geçince sehun konuşmaya başladı

"Chan bize bir kız ve bir adam bul"

"Niye"

"Şu projeyi yapmamız lazım bak"

"Hmm aile olacak yani çocuk falanda lazım olur ama ben nereden bulayim senin çevrende bir sürü kız var"

"Chan lütfen onlar tek gecelik hadi dostum sizin şirketten çalışanlar olur arkadaşların olur"

"İyi tamam ne zaman "

"Yarın"

"Okey "

"Ozaman gidelim yarın görüşürüz bücür" diyip gittiler

"Yaa görüyor musun bana bücür dedi"

"Tamam sakin ol ve bana en baştan anlat herşeyi"

"Bugün işe gittim patron yeni olan stajerleri ikişer grup yapıp konu veriyor sonra o konu ile ilgili fotoğraf çekiyorsun benim eşim ise bu çatlak sehun çıktı"

"Anladım hadi yatalım"

"Hmm tamam"

BenimsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin