2.Bölüm

35 1 0
                                    


Eve geldiğimden beri aralıksız ağlıyorum eminim göz altlarım kızarmıştır zaten genelde içten ağlıyınca kızarıyorlardı ne kadar okula gitmek istemesemde devamsızlıkta yapmak istemiyordum yastığa gömülü kafamı kaldırınca saatin daha çok erken olduğunu gördüm yatıp azıcık daha uyuya bilirdim ama dünkü otobüs faciası aklıma gelince ağlamaktan yorgun düşen vücudumu yataktan uzaklaştırdım her an fikrimi değiştire bilirim diye koşar adımlarla dolabımın yanına gittim dün özenle çıkardığım formamı hemencecik giyini verdim dünden daha güzel gözüküyordum saçımı at kuyruğu yaptıktan sonra çantamı ... çantam nerdeydi of tam kaybolacak zamanı bulmuştu nerden bulacaktır şimdi onu ,şu an aramaya kalksam bu dağınıklıkta anca bir saate bulurdum eh muhtemelen otobüsün yanına kadar koşmak zorunda kalırdım birde dünkü faciadan sonra en son isteyeceğim şeydi çalışma masamın üstünde duran not defterimi ve yedek anahtarımı aldım çantamı bulamadığımdan ne defterin ne de anahtarlarım yanımda diğildi en kötüsü telefonumda çantamdaydı kim bilir annem kaç defa aramıştır hatta abim bana birşey oldu sanıp buraya gelmek için yola çıkmıştır bile ... paramı ve anahtarlarımı cabime tkıştırıp evden çıktım sonunda huzurlu bir şekilde okula gidebilecektim temiz havayı bol bol içime çektim ,aslında okul evime fazla uzakta diğildi hergün bu saate evden çıksam tam zamanında okulda olurdum ve birdaha otobüs faciası yaşamazdım ,aslında düşününce o kadar kötü bir fikirde diğildi .Sürekli uçuşan eteğim ve saçma düşüncelerim dışında çok rahat bir yürüyüşten sonra nihayet okula gelebildim okulun kocaman bahçesine ayak atar atmaz duvara yaşlanmış bir şekilde bana bakan uyuz ve çetesi olduğunu düşündüğüm 3 kişiyi gördüm , sanki niye bütün anormalikler beni buluyordu ki niye normal insanlarla karşılaşmak varken böyle isanlarla karşılaşıyordum ki bakışlarımı o köşeden alıp yürümeye başladım daha doğrusu yürüyemedim iki adım atmama kalmadan yanımda biti verdi ardından kolumu kavradı dün olduğu gibi aynı yerden tutmuştu ama daha yumuşak bir şekilde tutmuştu sanki özür diliyecekmişte diliyemiyormuş gibiydi gözlerimi yüzüne çevirince kesinlikle özür dilemek için gelmediğini anladım şeytansı bir şekilde tebesüm ediyordu Şu an düşüncelerini okumayı o kadar çok isterdim ki anlatamam ay yoksa dün yarın kalan işini mi bitirecekti lütfen düşündüğüm olmasın ilk günden rezil olmak istemiyorum düşüncelerimle kendi kendini yerken çoktan tebessüm etmeyi kesmiş bana bakıyordu kolumu bırakarak konuşmaya başladı "Birdaha eşyalarını nereye bıraktığına dikkat et herzaman şanslı olmaya bilirsin kedicik" dedi ah kedicik mi ne saçma bir benzetmeydi bu böyle gerçi o da bana göre uyuzun tekiydi düzeltiyorum 'kibirli uyuz' bu kesinlikle onu anlatacak bir kelime ne eksik ne de fazla eğilip yerden çantamı alırken bu sefer baş döndürücü bir tonla " o pembe peçetelerinden kullandım gerçekten çok kulanışlı " dedi neyden bahsediyordu benim çantamsa peçete...yoksa...yo onlar olamaz onları görmüş olamaz kesinlikle başka şeyden bahsediyordur .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 16, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sen BenimsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin