2;

552 46 39
                                    

Medya'da ki şarkı ile okumanız tavsiye edilir. İyi okumalar<333333



Başıma hücum eden ağrı ile gözlerimi zor da olsa açtım. Burnuma hastane kokusundan başka bir koku gelmediğine göre hastanede olmalıydım. 

Bu kısma kadar her şey normaldi. Ama neden hastanedeydim?

Kafamı kaldırıp etrafta kim var, ne var bakmak isterken, sanki biri kafamdan aşağıya beton döküyormuş gibi olduğundan kafamı tekrar yastığa geri koydum.

Acı ile inledim. 

"Hey, iyi misin?"

Baş ucuma gelen Jongin'in kesinlikle bir hayal ürünü olduğunu anladım. Yoksa Jongin neden yanımda olsun üstelik neden endişeli gözlerle bana baksın değil mi? Artık neden ve nasıl hastaneye kaldırıldıysam şizofren de olmaya başlamıştım belki de. 

Hayatım burada bitmişti.

Ne yapacağımı bilemediğimden Jongin'in bir hayal olduğunu kendime kanıtlamak için gözlerimi kırpıştırdım.

Ama hala orada ve anlam veremeyen gözlerle bana bakıyordu.

O zaman son bir aşama kalmıştı.

Bunu annem öğretmişti. Eğer gerçek olduğuna inanmadığın bir şey görecek olursan, gördüğün şeyi ısır.

Bende annemin verdiği nasihati unutmadığıma sevinip Kim Jongin'in elini ısırdım.

Ama annem gördüğüm şeyin gerçek olduğunu anladıktan sonra ne yapmam gerektiğini söylememişti.



<>


Hala hastanedeydim. Hala Jongin yanı başımdaydı. Ama bu sefer endişeli gözlerin yerini, kızgın gözler almıştı. Jongin'in burada olma ihtimaline o kadar inanmıyordum ki gidip çocuğun elini ısırmıştım. Salak ben. Salak ben. Salak ben. 

"Ben, özür dilerim."

"Ne için beni ısırdığın için mi?"

Başka ne için özür dileyecek olabilirdim ki?

Tamam Jongin biraz aptaldı. Ama hastane kokusu onu da sersemletmiş olmalıydı.

"Başka özür dileyecek bir durum var mı ki?"

Önce boş boş baktı. Daha sonra neredeyse bu kadar yakından gördüğüm için ağlayacağım bir şekilde güldü.

"Dalga mı geçiyorsun? Önce peşime adam takıp, beni takip ettirdin. Daha sonra kafe de herkesin gözü önünde kucağıma bayıldın. Bence en son özür dileyeceğin konu bu ısırık olmalı."

Söylediklerini algılamam 10 saniyemi almıştı. Ama bir şey anlamamıştım. İşin kötü tarafı şu an boynuma atlayıp "İyi misin Soojung-ah" diyeceğini falan hayal ediyordum. Tamam doğru boynuma atlayacak gibiydi. Ama sinirden.

Ve şimdi sakin olup olayları anlamaya çalışmalıydım. Ama karşımda God Jongin varken bu imkansız gibiydi. Sinirliyken bile nasıl böyle yakışıklı olabiliyordu? Utanmasam kız bana, tüm suç benim diye bağıracaktım.

Ama mantıklı ve soğuk biri olmalıydım.

En azından eski Soojung yoktu. Yeni Soojung için böyle olmalıydım.

"Dediklerinden hiç bir şey anlamıyorum. Önce bana neden hastanede ve neden tanımadığım biri yani seninle olduğumu söyle."

Gayet soğuk bir şekilde söylemiştim. Sinirli yüzü birden yumuşar gibi olmuştu. Anlam veremeyen o yüz ifadesi geri gelmişti.

cherry blossom || kaistalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin