Burda değişen pek bir şey yoktu. Her gün ayaklı egoyla kavga etmemiz bile aynıydı eşyalarını topla parfüm sıkma kavgalarıda vardı tabi onların arasında.
Yağmur yağdığı için herkes kendi çadırındaydı. İlk defa ayaklı egoyla kavga etmeden duruyoduk, çünkü kavga etsek bile gidecek bir yerimiz yoktu lanet olsun ki. "Yaklaşık iki haftadır buradayız biz daha birbirimizin adını bile bilmiyoruz" dedi ayaklı ego sakin bir şekilde gözlerimin içine bakarak. "Mısra" dedim elimi uzatarak. "Güney" dedi gülerek elleri çok soğuktu ve tepki vermeden duramadım. "Ellerin çok soğuk hasta olacaksın"dedim laflar ağzından isteksizce çıkmıştı. "Bir şey olmaz" dedi ve sozune derin bir nefes alıp devam etti "neden Mısra bi değeri varmı senin için" dedi cevap ister bir bakışla. "Annem yazar bu yüzden babamda annemın en sevdiği şeylerden birinin adını vermiş bana" dedim ve derin bir nefes aldım. "Senin neden adın Güney" dedim karşımda oturken sorduğum soruyla yanıma geldi ve dizlerinin üzerine elini koyup. "Sanada saçma gelecek eminim ama annemle babamın isminin birleşimden oluşan en anlamlı isim diye" dedi evet savmaydı ama bir şey dememistim. "Annnle babanın adı ne" dedim kafamı ona doğru çevirip. "Güven babamın adı Eylül'de annenin adı" dedi ve gülümsedi.
"İyi geceler benim uykum geldi" dedim ve basımı yastığa koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAMBAŞKA
Teen FictionSen bambaşkasın. O okula kampa geldiğinde anlamıstım zaten. Benim olanı paylaşmam dediğinde. Ama ben kimseye ait falan degilim küsüra bakma.