Çadırda canım sıkılıyodu. Dısarıyda yağan yağmur nedeni ile cıkamıyodum. Neden gelmiştim ki ben kampa. Böyle isler bana göre değildi. Ben be güzel her gün günümü gün ediyor farklı farklı kızlarla yatıp kalkıyodum. Simdi ise bir haftadır elim bi kızın saçına bile degmemişti. Elime telefonu aldım fakat sarjım yüzde ikiydi paketi acmamla kapanması bir olurdu. Bu yüzden Mısra'ya yaklaşıp saçlarıyla oynamaya başladım.
Uykusu ağırdı yaklaşık on beş dakikadır saçlarıyla oynuyordum ve gözlerini bile acmamıştı ve ilk defa bi kıza sarılarak yatmıstım.
Sabah yüzüme yediğim tokatlarla gözlerimi açtım. Kendime geldiğim an "ne yapıyosun kızım" dedim ve elini tuttum. "Bi iki konuştuk diye ne bu yakınlık"dedi ve bi tane daha sert bi tokat attı. "Kızım ırzına mi geçtim sakin ol ya" dedim sayesinde uykum tamamen kaçmıştı. "Geçtin mi dedim mal mısın oglum bir daha bana dokunma" dedi ve çadırdan cıktı.
Bi sarılarak uyuduk diye atarlandı ne garip bir kızdı bu. Yüzsüzlük yapıp peşinden dışarıya çıkıp kolundan tutum. Bi anda bana dönüp "Kolumu bırak" dedi sertce. "Ya Mısra ben seni tanımak istiyorum" dedim gözlerine bakarak.
Ormanın içine doğru yürümeye başladık. "En sevdiğin renk ne" dedi Mısra.
"Siyah senin."
"Mavi" dedi derin bir nefes alarak.
"Her tanışmak isteyene seninle en sevdigı rengimi sorarsın"
"En sevdigı rengi ve en sevdiği şarkıyı bilirsen o kişiyi tanırsın" dediği şey üzerine gulumsemiştim.Uzun bi sure konuşarak ilerledikden sonra Mısra bütün herşeyi bozup "hava karardı artık dönsek mi?" dedi. "Tamam nerden gidiyoruz" dedim elinden tutarak. Bi anda elimi sertçe bıraktı ve "yolu bilmiyo musun geri zekalı" dedi geri zekalı biraz ağır olmuştu sanırım.
Hava kararmıştı. Sadece Mısra'yla ikimizdik. "Korkuyo musun" dedim. "Yanı biraz peki ya sen"dedi bana. "Yoo neden korkcam kızım yat uyu sen yoksa sabah cabuk olmaz beklerim ben" dedim ağacın altına oturup. Yanıma oturdu basını omzuma koydu. "Sen uyu ben beklerim uykum yok uykum gelince uyandırırım uyursun" dedi.
"Ne sacmalıyosun sen ya uyu işte beklicem ben" derken yavaş yavaş yağmur yağmaya basladı. "Başını kaldırsana az" dedikten sora ayağa kaltım ve üzerindeki şişme yeleğı Mısra'ya uzattım. İstemedi bu yüzden onu el elinden tutup ayağa kalkmasını sağladım. "İstemiyorum Güney giymicem" dedi. Sesi titreyerek. "Giycemsin" diyip sırdıma aldım "ve sen söz verirsen giyecegine o zaman seni indircem" dedim. "Peki tamam söz giycem" demesiyle indirmem bir oldu. "Sarılmak insanı ısıtır biliyomusun" dedim ve kollarımı açtım.Çok iyi biliyodum ki hic bir kız yapılan iyiliğin karşılığını vermeden bırakmazdı. Mısra'da öyle yaptı geldi ve sarıldı. Yanağını yanagımın yanına getirdim. "Sana bir şey demem lazım" dedim. Bi anda kafamızı anı anda çevirince dudaklarımız birbirine deymişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAMBAŞKA
Teen FictionSen bambaşkasın. O okula kampa geldiğinde anlamıstım zaten. Benim olanı paylaşmam dediğinde. Ama ben kimseye ait falan degilim küsüra bakma.