Mısra

42 11 2
                                    

Yanaklarımın utandığı icin yandığını hissedebiliyodum. Ben o an şaşırdım için biraz geç kendimi geri çekmiştim.
"Ya sende beni öpmeye ne kadar meraklıymışsın" diyerek tekrardan yanıma geldi Güney. "Güney bak elimde olsa şuan senle aynı yerde durmazdım. Hem geri çekilmeyende sendin bi anda kafasını çeviren de" dedim. Çok pis atara gelmiştim. Ve Güney'ın şişme yeleğini üzerimden atıp ormanda tekrardan yürümeye başlamıştım.
"Kızım sen manyak mısın? Ne yapmaya çalısıyorsun." diyip kolumdan tuttu Güney o an kolumu hissetmiyordum.
"Bıraksana beni ben kaybolmak istiyorum. Senin gibi bi malla aynı yerde durmaktansa daha fazla kaybolmak daha iyidir" dedim ve Güney'in elinin arasında sim sıkı tutuğu elimi çekmeye başladım.

"Tamam git, gitte seni aç kurtlar yesin."

"Ya ne sacmalıyosun sen ne kurtu boş bi kamp alanı burası."

"Ben bilmem. Kurt mu yer aayı mi yer sen bilirsin yani" dedi ve ağacın altına tekrardan oturdu. "Düsündümde bence ayrılmamalıyız ben kendimi korurumda sen biraz malsın kuruyamazsın." dedim ve yanına oturup başımı omzuna koydum.

Sabahın ilk ışıkları gözümu kör etmiş durumdaydı. İlk denememde başarılı olamasamda gözlerimi açmakta, ikinci denememde açmıştım. Kafamın üzerinde Güneydın kafası vardı bu nedenle yerimden kalkarken zorlanmıştım. Bir şekilde onu uyandırmadan kalkmıştım yerimden. Bi insanı Gizem gibi sarsa sarsa uyandıramazdım. Bu yüzden ne kadar yapıp yapmama konusunda kararsız kalsamda. Güney'e doğdu yakalaştım ve öpecekken o gözlerini açmaya başladı. O da benim ona yaklastığımı görmüştü. Bu yüzden pis pis sırıtıyodu. "Sana da günaydın minnak" dedi gulmesi daha da artarken. Hiç bir şey demedim çünkü diyecek bir şey yoktu.

Ayağa kalkması için elimi uzattım ve onu kendime doğru çektim. Benden ağırdı ama çokta ağır sayılmazdı. Ayağa kalktıktan sonra elini bıraktım, ormana doğru yürümeye başladım. Sonra ilerlerlerken gelen çatırtı seslerini duydum sonra arkama yavaşça döndüm bir de ne göreyim.

Gizem boynuma atladı. "Neredeydin geri zekalı" dedi ve güldü. Sonra peşinden tabi Güney geldi ve "tamam anladım ben kolay gelsin işiniz bitince surdan geliyorsunuz kaybolmayın" dedi sonra gösterdiği yöne doğru gitmeye başladı.

Yanlış anlamıştı ve kamp yerine aynı anda gidersek diğer insanlarda yanlış anlayacaklardı. "Sen önden git ben birazdan gelirim Güney."

"Yok anca beraber kanca beraber Mısracım."

"Olmaz gelemem ben sen git"

"Mısra geliyor musun yoksa ben zorlamı s-"

" istemiyorum dedim anlasa-" sözümü tamamlamama izin vermeden beni omuzlarının üzerine aldı ve kamp alanına doğru ilerledi.

Kampa geldikten sonra beni yere indirdi. "Ben sana demiştim Mısra" dedi sertce. Herkes bize bakıyodu. Bu yüzden çok rahatsız olmuştum "ne bakıyosunuz be" diye bağırdım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 12, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BAMBAŞKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin