"zaman herşeyi degiştiriyordu.Güzel olan ne varsa alıp götürüyor yerine koca bir acı bırakıyor,derin bir acı,sürekli kanayan bir acı ve bununla yaşamak zorunda kalıyorsun,geçmiyor.Zaman geçse bile acı geçmiyor,hiçkimse o yarayı saramıyor,birdaha eskisi gibi olamıyorsun.
"zaman herşeyin ilacı"diyorlar ya koca bir yalan zaman yeni yaralar açıyor ve yaralar geçmiyor tam tersi yavaşca kan kaybediyorsun,yavaş yavaş ölüyorsun,acı çekerek,biterek.
Bende bitiyorumkalbimde koca bir yara var ve çok acıyor,unutamıyorum,onu,onun bana bakışını,öpüşünü ve gözlerimin önünde kucagımda ölmesini,ellerimin onun kanı olmasını unutamıyorum.Bana
gülümsemesini,sarılışını unutamıyorum.En kötüsüde onun o mor ,cansız bedenini unutamıyorum.Onsuz olamıyorum,sanki bogazıma,kalbime takılan birşey var,nefesimi kesen birşey,canımı yakan birşey,beni öldüren birşey ve bana istedigimi veren birşey,
ölmek istiyorum ve Ölüyorum...
Yazdım ve bıraktım günlügümü başımı kaldırıp sokaga baktım.
Sokak lambaları yanıyordu ama sokakta kimse yoktu.
Eskiden bu sokakta çok güzel bir kafe vardı,sürekli kalabalık olan bir kafeydi,ben ve o bazen o kafeye gider oturu bazdende balkondan oturup kafeye giden insanları izlerdik.Bambaşka hayatlara dokunmak gibiydi,o öldükten sonra kafe kapandı,sokak sesizleşti.Güzel olan ne varsa onunla gitti,bana sadece boş sokaga bakmak kaldı.
Gözlerimin doldugunu hisettim,bogazım yanıyordu.O gittikten sonra hayatımın renkleri çekilmiş geriye birtek siyah kalmıştı ve ben elimdekiyle idare etmek zorundaydım,yaşıyorum ama karanlıga mahkum kalarak,onsuz olarak yaşıyorum,eksik kalarak yaşıyorum tabi buna yaşamak denilirse.
O kim mi? O benim nişanlım Berk.2 yıl önce berki kaybettik o gözlerimin içine bakarak öldü,gözlerindeki ışıgın sönüşünü gördüm,ölürken bile gülümsüyordu,ona aşıktım o mükemmel biriydi.Gözlerimden yaşlar dökülürken ilk tanışmamızı hatırladım.
Berkle Kafe çıkışında tanışmıştık.
"o gün önemli bir maç oldugunu bilmiyordum,o arkadaşlarıyla gelmiş maçı izliyormuş,kafe çok kalabalıktı.Kızlarla orada sohbet ederken saatin geç oldugunu anlamamışım,saate baktıgımda geç olmuştu,kızlarla vedalaşıp kafenin dışına çıktım.Dışarıda hafif bir esinti ve dagılmış nargile kokusu vardı,derin bir nefes çektim içime,dagılan nargile kokusunu çoj seviyordum.Kafenin dışında bir grup genç maç hakkında konuşuyordu.Onu ilk defa o zaman gördüm gülüyordu
"gülmek bir insana bu kadar mı yakışır"dedim kendi kendime.Çok garip bir duygu hisettim göz göze geldigimizde arkamı dönüp yürümeye başladım,ismimi duymamla geri döndüm.Çagrı bana sesleniyordu,kaşlarımı çattım onun burda ne işi vardı.Aklıma geldiginde kendime şaşırdım bunu nasıl unuturdum bugün maç vardı ve büyük bir ihtimalle onun tutugu takımın maçı olmalıydı.Yürümeye devam ettim o ise peşimden koşuyordu.
"Asya"dedi sert bir sesle
"ne var"dedim kızgınca."nereye gidiyorsun"dedi. Kaşlarımı dahada çattım.
"sanane"dedim sert bir sesle bozulmuştu."Teklifimi düşündün mü"dedi cevabı bilirmişcesine bir ifadeyle.
"hayır düşünmedim cevabım hala aynı"dedim anlamamış gibi baktı.
"hayır diyorum"dedim sinirlenmeye başladıgımı belli eden bir sesle."anlayamadım"dedi alaycı bir ifadeyle,güldüm beni korkuta bilecegini sanıyordu.
"normal olmadını biliyordum da anlama kıtı oldugunu bilmiyordum"dedim alaycı bir sesle.
Üzerime dogru gelmeye başladı bende refleks olarak geriye gidiyordum.
"evet dışında ki cevapları anlamıyorum"dedi.Sırtım duvara degdiginde ürperdim,beni duvarla arasına aldı bir elini belime attı.Tutuşu sertti o an içimden bir sinir dalgası yükseldi,beni korkutmaya sindirmeye çalışıyordu.
"Çek o elini"dedim bekledigimden daha sert bir sesle,dalga geçer gibi güldü.
"Çekmezsem"dedi işte bekledigim cevap gelmişti."O elini kırarım"dedim ciddi bir sesle ben dedigimi yapardım.
"Sen mi "dedi aşağılayan sesiyle
"hayır ben"dedi biri.
Başımı çevirip ona baktım bu gülüşüne hayran kaldıgım çocuktu."kızdan ellerini çek"dedi sert bir sesle.
"sanane lan siktir git"dedi çagrı.
"Eger o ellerini sevgilimden çekmezsen o ellerini gerçekten kırarım" dedi.Çagrı şaşkınlıkla bi ona bi bana baktı.kendimden beklemedigim bir teki vererek
"bas git lan"dedim.
Çagrı ellerini belimden çekip sokaktan çıktı.
O yanıma gelip "iyi misin"dedi gülümsedim "iyiyim Teşekkür ederim" dedim.
Gülümseyip "önemli degil" dedi
Yanaklarında gamzeleri vardı ve gülünce çok tatlı oluyordu"Gözyaşlarım sel olmuştu hıçkırarak aglıyordum.
O gerçek keskin bir darbe gibi içimi acıttı.Ne bir daha o gülümseyebilecekti,nede ben o gülümseyince hayran kalabilecektim
İlk hikayem umarım begenirsiniz eksiklerlerimi söyleyen yorumlar atarsanız memnun olurum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROLLER DEĞİŞİR
Teen FictionHayat asla çözülemeyen bir sır gibidir. Bazen bir piyonsundur bazende şah. Ne zaman nerde nasıl bir rol alacagın belli degildir. Roller ve kişiler degişkendir. Bizi degistiren sadece hayat mıdır bizim seçimlerimizin etkiside yok mudur? Peki ya KARAN...