Birkaç tereddütlü saniyenin ardından yumruk yaptığım elimi kaldırdım ve önümdeki kapıya üç kez vurdum.
"Gel." Babamın sakin çıkan sesi içimi az da olsa rahatlatırken kapı kulpunu kavrayıp içeri girdim.
Bakışlarını önündeki evraklardan kaldırdığında yavaşça yutkundum.
Hiçbir zaman babasına karşı gelen ve her istediğini elde eden o şımarık çocuklardan olmamıştım.
Mutlu bile sayılmazdım.
Mutlu olmak için bir sebebim yoktu.
Annemin yokluğu hayatta aldığım ilk darbeydi.
Bundan daha acı verici bir şey yaşayacağımı sanmıyordum.
Annesine bağlı bir çocuk olarak büyümüştüm ve eksikliğinin kalbimde açtığı derin yarayı söküp atmak sandığım kadar kolay değildi.
Yavaş adımlarla içeri girip karşısındaki deri koltuklardan birine oturdum.