Hem merak edip hemde endiseleniyorum. Belenur hala ortalıkta yok aradan saatler geçse de daha bulunamadı. Peki ya belenur neredeydi? Herkesin kafasında bu soru vardı. Özellikle mert belenur için çok endiseleniyordu.
Saat gece 03:40 yatagimin içinde oturdum öylece telefona bakıyorum ama lanet olsun ki hala telefon çalmıyor belenurdan haber gelmiyordu. Birden telefon çaldı arayan mertti. Belkide belenur bulunmuştu. Bir heyecanla telefonu açtım "bana belenurun bulunduğunu söyle "dedim.mert " ne yazık ki bulunamadı.bende sani zaten o yüzden aradım ama belli ki sende de bir haber yok " dedi ve ekledi " linda ben bir daha belenuru göremeyecek miyim ? Onun gülüşünü izleyemeyecek miyim ?" Dedi böyle deyince içim parçalandı ben o acı nedir çok iyi bilirim çünkü. Neyse ben onu teselli etmek için gülümser bir ses tonuyla "saçmalama be salak salak konuşma belenur çıkar yarın ortaya" dedim "oyle mi diyorsun ?" Dedi. "Tabiki ,yarın bulunacak bak ta gör "dedim.
Sabah olmuştu birden bizim kapı çaldı. Zilin sesini duyduğum anda yataktan fırladım. Kapiya bir umutla koştum. Belkide karşıma belenur çıkacaktı. Kapıyı açtım ama karşıma belenur yerine ustalar çıktı doğru ya bugün tasiniyorduk. Bu benim tamamen aklimdan çıkmıştı. Ustalar "Günaydin kemal Sezginin evi değil mi ?" diye sordu bende basimla onayladim ve onları içeriye aldım. Ardından babam "hoşgeldiniz"diyerek yukarıdan indi. Onlar salonda konuşurken bende odama cıktim gardırobu actım hemen üzerime birşeyler geçirdim çanta mi hazırladım aşağıya indim. Asagidaki esyalar taşınmaya başlamıştı. Robiyi aldım ve aşağıya indim. Bizim çocuklar aşağıda beni bekliyorlarmış. Koşarak sarildim hepsine teker teker. Merte sarildiktan sonra "belenur nerede?"diye sordum mert üzgün bir şekilde başını yere eğerek "hala bir haber yok buraya gelmeden önce onlara uğradım ama Mediha teyze hala gelmediğini söyledi onlar da polise haber vermişler onlardan da haber yok maalesef " dedi. Herkes onun için çok endişeleniyordu.
Evdeki eşyalar toplanip araca yerlestirildikten sonra benim en sevmediğim kısım "vedalaşma" kismina geçtik. Vedalaşmaları sevmem çünkü bazı şeylerin sonudur. Her neyse herkese sımsıkı sarıldım her ne kadar ziyarete gelecek olsam da onları özleyeceğim. Metre sarilirken kulağına fısıldadım "belenuru bul ve onunla mutlu ol" dedim. Mert "inan elimden gelenin fazla sini yapacam bulacam onu" dedi babam "haydi herkes yerini alsın" dedi. Arabaya geçtik yerlerimizi aldık. Ve tabiki robide.
Araba harekete geçti bunlara son birkez el salladım ve iste ayrilma vakti...Yolculuk sırasında uyumusum birden burnuma o koku geldi o sonsuz maviliği ile insana huzur veren o dalgalarıyla insanin sıkıntılarını alıp götüren Deniz. Sonunda kavuşmuştum ona. Arabadan indim derin bir nefes çektim vücudumun her yerine çektim o kokuyu. Öyle özlemişim ki.
Robiyi de alip sahilde biraz yürüdüm. İnsanlar o kadar tatlılar ki. Hiç ankaradaki gibi değiller onları tanımasam da onlara kanım hemen ısındı.Akşam olmuştu. Gökyüzü turuncu kırmızı karışımı bir renk almıştı. Artık eve dönmiydim. Oturduğum banktan ayaklandım. Sahilden geçerek eve doğru yola koyuldum zaten evimiz sahile çok yakın. Babam dışı beyaz pencere kenarlarında koyu mavi şeritler bulunan 9 katlı bir sitede almış evi. Sitenin içerisinde 7 tane bina var fakat aşağıda hic benim yaslarimda insan yok. Kendi kendime "sanırım burada deniz ve robiden başka arkadaşım olmayacak"diye söyledim.
Derken birden bir çığlık sesi geldi. Arkamı döndüm baktığımda C bloğun 6. Katında balkonda intihar etmek üzere olan bir genç kız gördüm. Elim ayağıma dolaştı ne yapmalıydım ?. Sonra arkadan biri geldi sanirim annesiydi onu görür görmez "Nida ne yapıyorsun sen " diye bağırdı ve ağlamaya basladı. Nida çok kararlıydı annesine "babamın yerini söyle onun nerde ne halde olduğunu söyle yoksa atarim kendimi"diyordu.annesi yere yığıldı ve ağlamaya başladı. Yanına gittim " sakin olun teyzecim. evin anahtarı var mi sizde size yardım edebilirim."dedim teyzenin korkudan elleri tir tir titriyordu sonra çantasından anahtari buldu ve bana verdi " ne olur kurtar onu "dedi. Anahtarı elime aldım ve koşarak binaya girdim lanet olsun asansör 8.katta onu bekleyemezdim. Merdiven basamaklar ini ikişer üçerli ciktim. Anahtarı kapıya takıp actım. Ve balkona koştum o sanirim geldigimi fark etmemişti beni görünce kotktu ve dengesini kaybetti. O anda fırladım ve tuttum asagiya indirdim. nida çok korkmuştu hâlâ şoktaydı "sakin ol, sakin ol birşey olmadi sakin ol" nida boynuma atladı sarildi.
Onu bir sandalyeye oturttum ve mutfaktan 1 bardak su getirdim suyu ona icirirken annesi geldi ona sımsıkı sarıldı "yavrum çok korktum neden boyle bir şey yapmaya kalktin " dedi nida o kadar korkmuştu ki konusamıyor kekeliyordu " ba ba ba babam i için yaptım" dedi annesi ağlamaya başladı. Dayanamadım " Teyzecim üzülmeyin artik bak kurtuldu iste hadi içeriye geçelim "dedim ve nidanin koluna girip onlari içeriye aldim. Onları bir kanepeye oturttum. "Neyse ben gideyim artık tekrar geçmiş olsun" dedim.
Nida'nin annesi kolumdan tuttu "Allah senden razı olsun tesekkur ederim " dedi. Gülümseyerek "ne demek teyzecim kim olsa ayni şeyi yapardı" dedim o da "sağol yavrum" dedi "Görüşürüz" diyerek oradan ayrıldım. Robiyi aşağıdan aldım ve eve çıktım. Kapıyı çaldım annem açtı ve " Linda aşağıdan bir çığlık sesi geldi ne olduğunu biliyor musun ?" diye sordu " evet anne c bloktaki bir kız intihar etmeye çalıştı" dedim. Annem "pekii noldu anlat " dedi. "Anne neresini anlatayım intihar etmeye calisti bende kurtardım" dedim ve ekledim "odam nerede benim" annem "illa zorla anlattiracaz ya bir kerede şunu tam anlat ya " dedi "anne idam nerde diye sordum " dedim" yukarıda mervidenden CIK tam karsindaki oda " dedi. "Sanki bir sürü oda varda bana hastanedeymisiz gibi oda tarif ediyor ya" dedim kendi kendime annem mutfaktan bağardı "Linda söylemeyi kes ve git dolabini yerleştir gerisini hira yaptı "dedi bende şaşırarak "hira mı yaptı " dedim annem "Linda o oda aksam yemeğine kadar hazir olacak "dedi. Neyse emir büyük yerden dedim ve odama çıktım. Odamda balkon varmis en sevdiğim...Gardırobun kapağını açtım valizi yanima alip yerleştirmeye başladım. T-shirtleri yerleştirirken belenurla uzerine fotografimizi bastirdigimiz t-shirti gördüm hemen telefona koştum ve rehberden tipsiz aşığı ( mert) bulup aradim "alo mert" "efendim Linda" "belenur bulundu mu?" "hayir hala bir haber yok olsa zaten hemen seni arardim değil mi ?" dedi bende "pekâlâ bir haber olursa mutlaka haberim olsun " dedim ve telefonu kapattim. Üzgün bir şekilde işimi yapip aşağıya indim. Kendi kendime " belenur nerdesin ya " dedim "kaç gün oldu nerdesin belenur " dedim.
Yemeği yedim odama ciktim kitaplıktan "sen deniz ben gökyüzü " adli kitabi akdin ve yatağıma oturdum okunmaya başladım. O kadar akıcı anlatiyordu ki o kadar gerçekçi ydi ki hikayenin içinde kaybolmuşum resmen bir anda telefon çaldı arayan şaşkın ördekti (Memethan) açtım "Linda belenurdan haber var" dedi merakla sordum "Neredeymis?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Tutkunu
General FictionGüzeldik. Sen ve bendik. Biz olmasakta güzeldik yan yana. Sen simdi iste tüm zaferler senin olsun. Tebrikler olsun gidişine.Ve teşekkürler varsa verdiklerine.ama avcumda dünya ile gelmistim. Görmedin ki ! Sevdiğim... ❤❤