5kasım 2016
Saat
8:40 pmÇellomu kılıfına sokmak için uğraşırken kapıda duran antonio'nun beni beklediğini farketmemiştim. Onu çok beklettiğim gözlerindeki bıkkınlıktan anlaşılıyordu.Sonunda hazırlandım,kapıya doğru yürürken arada bir arkama bakıp duruyordum.Beynim bana birşeyler unuttuğuma dair sinyaller veriyordu.
Antonio:Biraz daha acele etsen yetişebiliriz crystal.
Crystal:Sanki birşeyleri unutmuş gibiyim,ama hatırlayamıyorum.
Antonio:Hadi hızlı ol.Beklemekten sıkıldım.
Crystal:Affedersin,geliyorum.Antonio benim uzun zamandır en iyi arkadaşımdı.Neredeyse orta okuldan beri birbirimizin hep yanında olduk.Tek güvenebildiğim kişi diyebilirim.Annemin ölümünden sonra babamın başka bir kadınla evlenmesi bana büyük bir darbe vurmuş,insanlara olan güvenimi yitirmişti.
Hızlı adımlarla okuldan çıktık.Çoktan geç kalmıştık zaten.Antonio arabayı otoparktan çıkarttı ve binmem için kapı kilidini açtı.Arabası her zaman okyanus gibi kokardı.
Antonio:Saatlerce arabanın önünde bekleyecek vaktimiz yok crystal.
Crystal:Pardon,bu kokuyu ne zaman alsam dalıp gidiyorum.Ve aklım hala orkestra odasında kaldı.Birşeyleri unuttuğumu hissediyorum.
Antonio:Bak ne diyeceğim,eğer hatırlarsan tekrar gelir neyi unuttuğuna bakarız.Olur mu?
Crystal:Tamam,daha fazla bekletmeyelim onları.
Antonio:İyi fikir.
Harry PUB denilen biryere gidiyorduk.Çok bilinen biryer değil ama en sevdiğim mekanlardan biridir.
Bu şehirde kaç tane mekan biliyordum ki zaten.Daha etrafı yeni yeni tanımaya başlamıştım.İngiltere karışık bir ülkeydi.Şuan antonio ile studyo bir dairede kalıyorduk.Kendisi eşcinsel olduğundan onun yanında çok rahat davranabiliyordum.Antonio lise 4'te şan okuyor.Ben ise lise 2'deyim.Hayalim çellist olmak.Bazen kendisi ile kavga ederiz,ama hep bir aile gibi oluruz.Arabanın durduğunu farketmemiş olmalıyım ki,Antonio'nun beni dürtmesi ile irkildim.
Antonio:Hadi geldik.Hey? Burada mısın? Geldik diyorum.
Crystal:üzgünüm,dalmışım.Akşam şehrin ışıkları çok güzel gözüküyor.
Antonio:Aslında her zaman öyledir.Ama alıştım artık.Bekle,birkaç yıl sonra sende sıkılırsın bu şehirden.
Crystal:Hiç sanmıyorum.Artık arabadan insem güzel olacak.Geliyor musun?
Antonio:Arabayı park etmem lazım.Sen içeri geç.
Arabadan indim ve büyük yeşil kapıyı açtım.İçerisi sigara ve vanilyalı oda spreyi kokuyordu.Sigara kokusunu sprey ile bastırdıklarını sanıyorlardı.Sanırım hep içerde oldukları için işe yaramadığının farkına varamıyorlar. Bar masalarının birinde annabell'i gördüm.Üzgün gözüküyordu.Oraya doğru yürüdüm.
Crystal:(barmene) 1 tane elmalı martini lütfen.
Anna:Sen onu 2 yap bence.
Crystal:Hey,nasılsın?
Anna:Gecenin bu saatinde buraya birşey kutlamaya gelmiyorsak kesin birşeyler ters gidiyordur.
Crystal:Yani?
Anna:dane ile tartıştık.Yine..
Crystal:Sizin boktan konular yüzünden tartışmanız sayesinde gecemiz mahvoldu.Lütfen bir geceyi de olaysız geçirelim!
Anna:Bana bağırma,herşey dane'nin suçu.
Crystal:Sahiden o nerde?
Bu sırada erkekler tuvaletinden çıkan gözlerinden ateş fışkıran ve ellerini yumruk yapmış dane'i gördüm. Hızlı adımlarla yanına yürüdüm.
Crystal:Yine hangi boktan sebeplerle kavga ettiniz?
Dane:Zaten sinirliyim crystal.Birde senin tavırlanı çekemem.
Crystal:Olayı anlatır mısın artık?
Dane'in Beni umursamayışı her halinden belliydi. Hızlı adımlarla annabell'in yanına doğru gitti ve tekrar tartışmaya başladılar.
Bu kadar saçmalığı tek bir gecede kaldıramayacağımı anladım ve martiniyi tek içişte bitirdim.Bu sırada bar kapısından içeri giren antonio'yu gördüm.
Antonio:Otopark ağzına kadar doluydu.Sanırım yine 2 sokak ötede konser var.
Crystal:Endişelenmeye başlamıştım.Dane ile anna yine kavga ediyorlar.
Antonio:E-emin misin? Kavga etmekten kastın bu mu?
Crystal:Sen neyden bahsediyorsun?
Antonio beni döndürdü.Ve gördüğüm manzara karşısında şok oldum.Dane ve anne hiçbirşey olmamış gibi öpüşüyorlardı.Tekrar antonio'ya döndüm.
Crystal:Şimdi neyden bahsettiğini anladım.1 saat sonra.
Saat
9:55 pmCrystal:İnanamıyorum! Bu konu yüzünden mi kavga ettiniz?
Antonio:Cidden çocuklar,saçmalamada kendi rekorunuzu kırmış bulunmaktasınız.
Barın uzak bir köşesinde içkilerimizi yudumlarken bir yandan da şu monoton hayatlarımızı sanki çok ilginçmiş gibi anlatıyorduk.Aklım o ana kadar başka biyerde olacak ki birden gözlerim kolumdaki saate kayıverdi.O an unuttuğum şeyin bilekliğim olduğunu anladım.
Crystal:Bilekliğim.
Antonio:Ne?
Crystal:Bilekliğimi okulda unuttum.
Antonio:Siktir.Almaya gidelim mi?
Crystal:Tamam sen arabayı getir.Ben hazırlanıp geliyorum.
Biz apar topar masadan kalkarken dane ve anna anlamamış gözlerle bize bakıyordu.
Anna:Hey,nereye? Biri mi öldü(!)
Antonio:Hayır salak.Crystal bilekliğini okulda unutmuş.
Dane:Sadece bir bileklik için onca yolu mu gideceksiniz? Birde bize saçmalıyorsunuz diyordunuz.(gülerek)
Dean güldüğü sırada anne dane'in ayağına çok sert bir tekme attı.Ama haketmişti.O bilekliği annem vermişti.Bilekliği takmadığım sürece uğursuzluğun peşimi bırakmayacağına inandırdı beni.Uğursuzluk demişken,masadan kalkarken yarısı dolan olan bardaktaki bira üstüme döküldü.
Crystal:Siktir,siktiğimin birası!
Antonio:Sakin ol asi kız (!)
Crystal:Sen hala burda mısın?Arabayı getirmeni istemiştim.
Antonio:Sen üstündeki birayı temizlerken ben çoktan arabayı kapıya çektim.Hadi gidelim.
Arabaya bindim ve çantamdan parfümümü çıkarıp bira kokan heryerime sıktım.Biraz fazla sıkmış olmalıyım ki antonio bütün camları açtı.Saat
10:30 pmAntonio:Al bakalım,orkestra odasının anahtarları.
Crystal:Gerek yok.Bugün ekstradan prova vardı.20 dakika sonra kapatıyorlar.
Ant:Tamam ben arabada bekliyorum.
Arabadan indim ve okulun kapısına doğru koşar adımlarda yürüdüm.Merdivenlerden çıktım.
Crystal:Etüt1, etüt2,etüt3.. İşte orkestra odası.
Odaya girdim.Yalnız içerde biri vardı.Arkasını döndü,bu çocuğu daha önce hiç görmemiştim.Kaslı,mavi gözlü açık tenli ve siyah saçlıydı.Gayet iyi giyinmişti.Telefonla konuşuyordu.Sanki beni hiç görmemiş gibi arkasını döndü ve konuşmasına devam etti.
-Ben nerden bileyim? Buralarda dosya falan yok.Siktiğimin eşyasını kaçıncı kaybedişin!Tamam son kez bakarım.Ancak bir bileklik buldum.Güzelmiş.
Crystal:O bana ait.
Bana tekrardan döndü.
-Ne? Hayır sana demedim (telefondayken) Kapatmam lazım görüşürüz.
Telefonu kapattı ve elindeki bilekliği bana doğru uzattı
-Bu bileklik senin mi?
Crystal:Evet,alabilir miyim?
Tam bilekliği elinden almak için eğilmiştim ki elini hızlı bir şekilde geri çekti.Öne 1-2 adım tökezledim.Kafamı kaldırdığımda onla göz gözeydik.
-Calvin klein.
Crystal:Ne?
Sinir bozucu bir şekilde sırıttı.Kulağıma yavaşca eğildi.
-Parfümün diyorum.Calvin klein.Ve bu beni çok fena azdırıyor.
Tekrardan güldü ve bilekliği bana verdi.Hızlı adımlarla kapıdan çıktı.
Ben ise hala demin ne yaşandığını anlamaya çalışıyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şevhetin dansı:Bölüm 1
RomanceCrystal'ın hayali dünyaca tanınan bir çellist olmaktır.Bu sırada hayatını alt üst edecek biri çıkar karşısına.Bu iki insan resmen birbiri için yaratılmıştır.Birbirlerine zamanla şevhet ve aşk duymaya başlarlar.Ama önlerine çıkan engeller ve kendi ka...