2.İlk Karşılaşma

69 6 1
                                    

Multide Bartu

VUSLAT KAYA

Derslerim bittikten sonra Damla ile havuza gitmeye karar verdik. Okulun bahçesinden çıktıktan sonra taksi çevirip spor salonunun adresini verdik. Bugün baya sıkıcı geçti bunun sıkıcılığını ancak yüzerek giderebilirim. Yüzünce sanki herşeyden somutlanıyorsun bulutların üstündesin gibi geliyor insana.

Damlaya bakarak güldüm ve "Senin pestilin çıkmış kanka iyi misin?" diye sordum. Damla baygın suratla bana bakarak "Hangi mantıkla hukuk okuyorum ya" diyerek dudak büzdü."Kızım az daha dayan seneye son bitiyor zaten." diyerek ona moral vermeye çalıştım ama ne çare.

"Teselli etme Vuslat çürüyüp gideceğiz fakülte de be." Aynen diyerek onu onayladım sonra taksi durunca parayı verip taksiden indik. İçeri geçip üstümüzü değiştirdik. Yıllık üye olduğumuz için bize ait dolabımız vardı.

"Ben havuza iniyorum sen yukarı mı çıkacaksın?"

"Evet iki yakışıklı keseyimde moralim düzelsin."

"Off can çıkar huy çıkmazmış gerçekten." bu kız asla değişmez abi habire erkek habire erkek hiç bana çekmemiş aslında bende kesiyorum ama çok değil neyse. Aşağıya havuz salonuna doğru ilerledim. Neyse ki bu saatte boş buralar fazla kimse olmaz.

Havuz salonunun kapısını açarken içerde biri kavga edercesine yüzüyordu. Camın ardından bir müddet ona baktım. Çok çok sertti. Yorulmuş olacak ki durup soluklanmaya başladı. O an cesaretle içeri girmeye karar verdim.

Kapıyı açmamla gıcırdama sesi kulağıma doldu spor salonu sahibine söverken kafami kaldırınca sert yüz hatlarıyla karşılaştım!! Babamdan sonra ilk defa bu kadar sert ve öfkeli bakan bi çift gozle karşılaşıyorum. Bana hala bakarken karşısında eridim tabi ki korkudan.

Bende korktuğumu belli etmemek adına kaşlarımı çatmaya çalıştım. Onun kükreyen aslan bakışları karşısında benim bakışlarım miyavlayan kedi gibi kalıyordu.

BARTU ÇAĞLAYAN

Volkan'dan gelen güzel haberi aldıktan sonra arabama atlayıp şirkete sürmeye başladım. Arabamın anahtarını güvenliğe attıktan sonra koşarak asansöre bindim ve odama çıktım kapımın önünde ne göreyim bi adet sürtük. Şirketin çalışanlarından herhalde yüzünü gevşek bi sırıtış aldı ve

"Merhaba Bartu bey." o ne lan öyle ismimden tiksindim. Ona yapmacık gülümsedim umarım mesajı almıştır defolup gider.

"Nasılsınız Bartu bey." Yeminle burdan çıkınca adımı değiştireceğim. Mesajımı almamış "Sen konuşmadığın sürece daha iyi." dediğim cümle karşında ağzı hafif açık kaldı daha sonra da bozuntuya vermeden yoluna devam etti. Direk odama girdiğimde Volkanla karşılaştım.

"Direk olaya geç bekleyecek zaman yok koçum." Volkan bu konudaki heyecanımı anlamış olacak ki konuşmaya başladı. "Abi buranın en meşhur kafelerinden olan
Kaya'lar varya onlarmış ve dibimizdelermiş. Adamımız Demir kaya iki çocuğu var. Kızı Ece 7 yaşında oğlu Efe  yeni mühendislik şirketi açmış. Şu anlık bu kadar ama araştırmalarım devam ediyor."

"24 saatin var volkan yediği yemeğe kadar her bilgiyi istiyorum. Herşeyi öğren."

"Tamam abi sen merak etme."

"Tamam çık." volkan odadan çıktıktan sonra saatime baktım ve aklıma bu saatlerde havuzun boş olacağı geldi. Masamdaki dosyaları hemen imzaladım ve şirketten ayrıldım. Arabayı spor salonuna sürdüm.

Hızlıca üzerimi değiştirdim ve havuza indim. Tamda tahmin ettiğim gibi kimse yoktu. Havlumu kenara atıp havuza atladım. Su buz gibiydi ve iliklerime kadar hissettim bana iyi geliyordu. Suya düşmanım görevini verip sertçe yüzmeye başladım. Bir süre sonra nefesim kesildi.

Dinlenmek için kenara oturduğumda kapı sesiyle kapıya döndüm. Bi kız vardı kapıda ve bana meraklı meraklı bakıyordu. Meraklı insanlardan nefret ederim. Ona öfkeyle baktım. Bi an korkudan ölecek sandım ama bi anda o da kaşlarını çattı. Biraz daha bana ilerledi.

O an o kadar komik geldi ki gözüme böyle tatlı ama korkak surat görmedim hayatımda. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Sonra havluma doğru ilerledim ve havluma sarılıp yanından geçerken burnuma mis gibi kokusu doldu.

Parfüme falan da benzemiyordu ama kendimi çiçeklerin içinde hissettim. Durakladığımı fark etmiş olacak ki o da bana döndü. Hemen fark ettirmeden ilerlemeye başladım. Giderken tekrar ona döndüm.

Öyle baktı ki yüzüme neyse umarım bu suratı kokusu hatrına unutmam. Kapıdan tam çıkarken bi ses yankılandı salonda "Adım Vuslat." ilk başta şaşırdım böyle tepki beklemiyordum. Daha sonra bozuntuya vermeden birden arkamı döndüm ve "Umrumda değilsin." diye bağırdım. Alaycı sırıttıktan sonra yoluma devam ettim. Homurdanıyordu. O an arkamı dönmemek için kendimi zor tuttum.

#2.BÖLÜMSONU

Güzel yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyin.İlk kitabım :D

GittiğindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin