Yataktan kalkmaya üşenip kendimi yere attım. Ama kafamı fayans zemine fazla sert vurmuştum." Off sabah sabah ne bu çektiğim çile! Allah'ım al beni!"diye böğürmeye başaldım. Ama kafam fena acıdı ya. Ben söylene söylene odamdaki banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. O esnada Meral abla kapıdan seslendi "Dolunay hanım kahvaltı hazır!"işte sabahtan beri beklediğim o hayırlı haber."üstümü giyinip geliyorum!"diye seslendim ve kıyafetlerle imtihanım başladı.
"Siyah pantolon mu? Yoksa lacivert mi? Yok lan en iyisi bordo. Hayır gri iyi onu giyiyim ben. I-ıh kırmızı daha cool " ben böyle mal mal düşünürken burnuma tost kokuları gelmeye başladı. Elime geçen ilk pantolonu giyindim ve aşağı kata inip mutfağa geçtim. Yok geçemedim çünkü şu dekoratif otlardan birine çarptım."off ya kim koydu bu mal otu buraya lan!"diye bağırdım.
Babamla birlikte kahvaltı ettik. Bende bu gün biraz erken çıkıp annemin yanına uğrayıp oradan okula geçtim.
Motorumu park alana her zamanki yerine bıraktım. Şans bu ki ilk ders BEDEENN!! Eşofmanlarımızla canımız çıkana kadar koşmaya başladık. Mavi-siyah bi spor ayakkabı görüş açıma girdi. Kesin dodi bu diye düşünerek başımı kaldırdım. "Sen olduğunu biliyodum mal. Oyyy! Off! Ne var lan gine karnıma ağrı girdi. Koşarken konuşturma lan beni!" Ben böyle nefes nefese dodiye saydırırken o gülüp bana bi bakış attı.
"Birazdan çıkış yapılacak. Sen, ben, sudem yarışıyoruz tamammı lan? Off nefesim gitti 8 tur attık yeter lan!" Diye söylene söylene gitti. Tamam dövüşle uğraşıyor olabilirim ama iki koşucuya karşı hiç şansım yoktu ki! Off be nalet nalet!-
Ben böyle mal mal düşünürken hocalar bağırdı. "Isınmalara başlayın! Kızlar bi tarafa erkakler bi tarafa! Hadi daire oluyosunuz hemen!" Dedikleri gibi yapıp daire olduk olmasına ama 'ortaya' gine okulun cici bici jimlastikçi kızları geçince o saçma sapan bel kıvırma hareketlerini yapmak yerine başıma buyruk esneme hareketlerimi yaptım. Kikbox salonunda olduğu gibi sırtımı, boynumu ve kollarımı kıtlatarak esnedim.
Bi ara gözüm Sudem'e takıldı. Kızın bacakları merdiven gibi mübarek. Ama gözleri başka bi yere bakıyodu, şu lise 3. sınıftan Sami miydi adı? İşte ona bakıyodu. Samiye baktım bi de oda Sudeme bakıyodu. İçine düşecek gibi ama. Bu mal ve sevimli tabloya bakıp gülmemek elde değildi. Sudem bi ara bana bakıp kızardı. Kaş göz yapıverdim ona. Yeniden gülümsedi. Bu kız evde kalmaz arkadaş.
Yeni bi ısınma şekline geçerken Doğacan da Samiye bakıp gülerek ve göz kırparak başını salladı. Ranaysa sudemin yanında olduğu için Sudemi dürtüyor, ona bakıp suratlar yapıyodu.
Isınma bitti bi hoca" Çıkış! "Diye bağırdı. Ben yalvarıp yakarıp Ranayı da bizim yanımızda koşmaya ikna ettim. Tabiiki de yarışta hep üçüncü oldum. Rana bizi dikkate alıp koşmadı bile! Gerçekten de kendimi 'kaka' gibi hissediyorum.
***
Çıkışta annemin kafesine gittik. Annem de yanımıza geldi. Bizimkilere kutu olayını anlatmamaları için menüyü kalkan olarak kullanarak tuhaf suratlar yaptım. Bu mallar bana bakıp gülerken annem menüyü eliyle indirip bana tek kaşını kaldırarak baktı. Bu sefer hepimiz böğüre böğüre güldük.
Doğacan ve Rana taxi ile gittiler ama Sudemle konuşmak istediğimi söyledim.
Sudem Sami'yi gerçekten seviyodu. Sanırım ondan bi adım bekliyodu. Ben bu malla biraz dalga geçip eylendim. Sonra annemle vedalaştım ve motoruma atlayıp eve gittim. Yok gidemedim. Motora yakıt almam gerekti. E yani motor bu boru değil.
Eve varınca kapıyı tabikide Meral abla açtı. Başka kim açıcak. "Hoş geldiniz Dolunay hanıım! Nasılsınız, iyimisiniz." Dedi kapıyı açar amaz. "Allah Allah Meral abla sende bi enerji sezdim bak bu gün. De bana ikide bir 'hanım demesen olcak!" Diye karşılık verdim bu sevince.
Çantamı bi kıyıya uçurup Şanslıyı çağırdım. Koşa koşa geldi yanıma. Ama tasmasında bi şey elime takıldı. "Bu ne la?" Diye sordum kendimce. Açıp okudum ve şunlar yazılıydı "buyur istersen salona" seslice okumuştum ama bunu bizim malların yazdığı açıktı."Bu arada ya Merala abl- nereye gitti ya giemli gizemli offf." Ayaklarımı dibinde bekleyen Şanslıda birden yok olmuştu.
"Bizimkiler harbiden tuhaf ya tamam insanları geçtim bu hayvana ne oldu acaba?" Ben böyle söylenirken birden ışıklar söndü. "Aha bu ne nostaljidir be?!"diye bi de sitem atıp yürümeye başladım.
Bendeki korku filmi karakteri karanlıkta yanlız gezen aptal kız oluyodu. Birden ön bahçeye attım kendimi. Saçımın önundeki bi tutam maviyi parmaklarımın arasına alıp yavaşça çektim. O sırada arka bahçeden sesler duydum.
"Bakın olum salak saçma işler yapmayın. Şşşştt. Susun bakiyim." Güldüm. Bu fısıltılar bile beni gaza getirmiş çoktan koşuyordum. Kulaklarımda bi müzik yankılandı. 'My demons'.
Arka bahçede cama tırmanmak isteyen yüzleri maskeli adamlar vardı. Biri oldukça geride duruyordu. Ve genç görünüyordu. Onun dışında hepsi gençti aslında. Ayrıca sportif yapıları vardı."Ahh küçük bi kız iş çok kolaymış." Dedi en öndeki. Arkadaki çocuk kıpırdamıyordu bile. Nedense dikkatimi çeken bişeyler vardı onda.
"Kızdan dayak yemiyesiniz." Diyerek üstüne bi atak yaptım. Çok çevikti ama müzik beni baya gaza getirmişti. İş kikbox'u aştı. Ben artık kendimden geçmiş gibi hareketler yapıyordum. Ama her attığım yumruk tutuyordu. Bir anda müzik değişti. 'Little me' diye fısıldadım. Bana küçük kız diyen yerdeydi.
"Biri gitti üçü kaldı!" Dedim yüzümde sırıtmayla. Şarkı ruhumu besliyor hareketlerimi ellerimden alıp anlayamadığım ataklar yaptırıyordu bana. 3. Adamdaki en son hareket mesela. Şöyle bi şey oldu; adam yumruklarımdan kaçarken eğildi ve bileklerime çelme geçirmek için bi hareket yaptı. Bi anda istemsiz zıpladım. Yere onun hizasınca çöktüm. Adamın omuzlarını yakalayıp karnına dizimi geçirdim. Sonrasında bir dirsekle nakavt! Bu benlik bi hareketmi bilmiyorum ama eylenceliydi.
"Sıra sende korkak herif" adam adım adım geriledi ve arkadaki arkadaşına çarptı.
"Kardeş bi yardım etsen" diye bi destek istedi ve o ara şarkı deyişti. 'Here's to never groving up' diye mırıldandım.Bu arada arkadaki çocuk derince bi iç çekti ve "peki küçük kız sınırlarını zorlama zamanı geldi" dedi. Hah ukala" bakalım kimin sınırları bi yerine dayanıyo!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malaklar Diyarında Tek Başına
RandomAşka inancım da , ihtiyacım da yoktu. Ama o hayvan , o öküz , o yontulmamış ve bi okadar bana benzeyen ukala her şeyi değiştirdi. Desem yalan olur! Ben sadece dost edindim...