Medya: Rana
"Gel bakalım ukala sarışın" çocuk bu sözümle şaşırdı ve sadace "nerden biliyosun zaten tam da sarışın değilim de " diye usulca geçirdi
"Neyse neyse sanırım seni dövmem lazım" diyerek ilk hamlemi yaptım. Çocuk acayip bi hareketle yumruğumdan kaçtı. Ama bende malmıyım o yumruk sağ elimdi ve o da sağ tarafa çekilmişti. Bende kolumu dirsekten büküp yüzüne , tam burnuna geçirdim vee müzik değişti artık sözleri olmayan bi müzikti. "Oooo ft nin songs'u . O zaman İŞTE ŞİMDİ GAZA GELDİM !!" diye bağırdım
Ve bununla birlikte kontrolü elime aldım çocuğun attığı yumruklardan pek bi zarar gelmemişti. Ataklara devam ettim. Karnına iki yumruk geçirip eğilmesini sağladım. Son hamlemi çok sert yaptım. Hatta kendi kolum bile kasıldı birden. Çok haince ama çocuk eğilmişken sırtına tüm kuvvetimle dirseğimi geçirdim ve onu yere yıktım.
Sırt üstü uzanıyordu. Maskesini çıkartmadan onun yüzünü çevirdim kendime ve yumruklar geçirdim. Aslında atakları sağlamdı ama benim sadece sol gözüme yediğim yumruk bir an şoka uğratmıştı. Onun dışında bayağı kolay bir rakipti.
"Ahh gözüm. Neyse korkak olan sırada sen varsın." Dedim ve güldüm. Çocuk o arada bağırdı "Cihan abi valla yeter kızın dövcek be-" lafını bitiremeden karaciğerine tekme attım sağlam bi tane "kes lan! Ne cihan abisi falan!" Çocuk dizlerinin üzerine düştü.
O arada ışıklar yandı. Bahçe çok güzel aydınlatılmıştı. Ve bu gece 'Dolunay' vardı. "Tamam kızım yeter bu kadar adam dövdüğün." Diyerek babam geldi yanıma ve bizim mallar ve babamın yakın arkadaşı Adnan amca ve Oha ANNEM!!
"Noluyo lan?" Diye bi şey anlamadığımı belli ettim. Meral abla arkamdan geldi ve "doğum gününüzü cidden hatırlamadınızmı Dolunay hanım?" dedi. "Benim jeton köşeli biraz geç düşüyo. Ama düşüyomu evet düşüyo." Diye hepsini güldürdüm.
Bu arada Adnan amca "Bak oğlum nasıl dayak yedin. Ben sana bu kıza kafa tutma demedimmi? Öyle aldın ağızının payını işte!" Seslendi benim dikkatimi çeken çocuğa. "Bi dakka" dedim ben anneme sarılırken. "Adnan amca oğlunmu o senin?!" Diye sordum. "Evet benim eşşek varya o işte. Sıpa seni yere serebileceğini sanıyordu. Dünki çocuk hala. Salondan bir iki kendine güvenende onunla oldu. Neymiş bayrağını indiriyorlarmış. Danalar"
Bu cevabı alınca Adnan amcanın çocuğu yattığı yerden seslendi "Küçükken çok oynuyoduk! Ahhhaah karnım! Hatırlamazsın ilk okul 3'e kadar berakerdikya hani. Ertuğrul ben hatırlamıyosan. Az önce dövdüğü eleman!"
"Hah" diyebildim sadece. Ertuğrul zorla kalktı. Sanırım biraz fazla hırpalamıştım onu. Bana biraz seyrek adımlarala yaklaştı. "Off illa yaptırcan yani dimi" dedi. Aklımda birden beliren şeyle kendime hafif bi tokat attım ve 'neyi' dercesine baktın ona. "Küçük yıldız küçük yıldız parılda parılda. Küçük bir elmas gibi küçük bir elmas gibi la la la , la la la " bir anda aklıma gelmişti. Bunu onunla birlikte bizim ankaradaki yazlığın terasına çıkınca hep söylerdik. Babamlar eski arkadaş olunca aramız bayağı sıkıydı tabii ama o okumak için gidince... ohooo
"Oha lan hala aklındamı senin o " diyerek şaşkınlığımı belli ettim. "E tabii kızım o iğrenç sesi unutmak kolay değil." Dedi herkes kendince birşeyler yapıyordu. Ben dövdüğüm çocuklardan özur diledim. Sonra Ertuğrul da bizim mallarla kaynaştı. Dodiyle bilek güreşi yaptılar falan bense kurabiye yerken yakalandım. Ama ağızım tamamen doluydu. Su bile içememiştim. Sonra sprite içerken Ranayı ensesinden gıdıkladık ve sprite burnundan geldi.
Ertuğrul'un gelişi beni şaşırtmıştı ama dodinin onunla bu kadar sıkı fıkı olacağı hiç aklıma gelmemişti.
"Ne düşünüyosun acaba? Neyse boşver bu arada süprizler bitmedi." Ertuğrul'un ani girişi beni düşüncelerimden sıyırıp almıştı. "Ha?" Diyebildim anlamadığım için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malaklar Diyarında Tek Başına
RandomAşka inancım da , ihtiyacım da yoktu. Ama o hayvan , o öküz , o yontulmamış ve bi okadar bana benzeyen ukala her şeyi değiştirdi. Desem yalan olur! Ben sadece dost edindim...