BÖLÜM-2

68 3 0
                                    

Medya:Sudem

Sabah kalkıp okul için hazırlandım. Yani sadece üzerimi giyinip saçlarımı biraz düzelttim. Çantamı akşamdan hazırladığım için acele etmeden mutfağa inip bi ekmek arası herşey yapıverdim. Meral ablaya "hadi bay Meral abla bu arada ekmek arası herşey aramızda. Babamı biliyosun' senin gibi bikız bilmem ne yemeli' filan diyo neyse bay" dedim ve evden çıktım.

Motorumu çalıştırdım ve gazı kökledim. Okula varmam uzun sürmedi. Bu sabah da beni Sudem yakaladı. "Kanka! Napıyosun! İyi misin?!-"bu mal bağırırken lafını kestim "Ha bebem ha iyiyim sus gariii! Başlıycam şimdi sesinede sanada haa!" En azından susmuştu. "Tamam abla kızma" dedi. Vee zafeer!.

Okula girince bikaç salağın sesini duydum e arkama baktığımda Sudem yoktu! Mal zibidiler Sudeme yavşıyolardı resmen. "Selam bebeyim bi ara bi şeyler içmeye gidelim" diyodu bi mal ben oraya giderken. Döndüğüm gibi Sudeme' selam bebeyim' diyen salğın burnuna bi yumruk geçirdim. Kimse benim arkadaşıma bu şekilde yavşayamazdı. Sudem de kitlenmişti olduğu yerde. Böyle durumlarada hep olurdu bu.

E Sudem de  taş gibi yani. Her neyse, salaklara dönüp bağırdım. "Benim kardeşime ilişkisi olmayan kimse yavşayamaz, olurda yavşarsa-" sözümü kesen bi eli o yavşayan salaklardan birnin yakasında çenesi kasılmış sinirli Doğacan oldu"onun ağızına ederiz!" Demesiyle Sudem huzurla gülümsedi.

"Duydunuz, şimdi ikileyin mallar!" Deyip olayı dağıttım. Yoksa uzuyacağı kesindi. O gün ilk ders MATEMATİKTİİİ!

Dersler her zamanki sıkıcılıklarıyla tam gaz devam ediyordu. Bizimkilere şu not olayından bahsetmeliydim. Teneffüs zili çaldı ve yemekhaneye indik. Tepsime bi elma bi sandviç ve bi kutu meyveli gazoz koydum. Bizimkilerin her zamanki cam kenarı masasına oturduklarını bildiğim için oraya gittim. Ordalardı. Doğru tahmiin !

Yerime oturup bizimkilerin konuşmasına dahil oldum. "Dodi, Doluş ya valla sabah beni yine kurtardınız ya. Allah razı olsun. Bende de bok gibi tip var niye böyle olyo anlamıyorum." Dedi Sudem "görevimiz bacım da sen de yanlış anlama ama baya iyisin la bok gibi değilsin yani." Dedi Doğacan ve sandviçinden koca bi ısırık aldı. Bende elmamı ısırıp "söylüyorum ya sabah sabah birini yumruklamak gibisi yok diye, denemelisiniz kankalar!" Dedim sırıtarak.

Ranada bana gülüyodu "gülme öyle yedinci sınıfta senden az mı dayak yedik lan biz!" Dedim Ranaya çemkirerek. "Kaşınanı kaşırız aga. Bizde işler böyle. " dedi sandalyesinde geri yaslanarak.

"Sanırım söylemeliyim; kankalar dün bana bi paket geldi. İçinde de bi not bi dambell bi çift boks eldiveni. Bir hafta sonra benle kapışcan da görelim şu titan kızıda bilmem ne bilmem ne diyodu. " dememle bu malların üçü de anıra anıra gülmeye başladı.

"Ne gülüyonuz lan! Altına seviyom seni falan bi şey de yazmış o piç herif lan!" Dememle gülmekten nerdeyse yere düşüyolardı. Dodi zorla konuştu" Ahahaha b-bu mal -h-herif s-s-sana meydan okumuş lan!" Dedi ben hala öküzün trene bakması gibi bakıyodum bunlara

***

Okul çıkışı bi kafeye oturup bu konuyu konuştuk ve profesyonel beddualar ettik. Taaki kafeye bi gurup kız girene kadar.

Doğacan su taktiğini yeniden denemem için yalvarıp duruyodu. Sudem ile  Ranada olaya muhalefet olunca dayanamayıp eve gittim.

Bodrum kattaki çalışma salonunun tozunu alan Meral ablaya mal mal bakıyodum. Neden mi ; boks torbalarının zincirlerine pas çözücü dökmüş oysa zincirleri parlıyodu onların. Sonra müzik CD lerini kolonyalı mendille silmiş. Bodrumun camı açık. İlginç olansa iki kişinin zorlanarak taşıdığı demir aletlerimi bi kıyıda toplamış. Ben şok

Malaklar Diyarında Tek BaşınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin