V.Bölüm ; Aylar geçsede, yillar geçsede..

74 1 0
                                    

3 yıl olmuş onu tanıyalı, koca 3 yıl geçmiş aradan ve biz hâla konuşuyorduk. Artık yaşım 16, onun yaşı ise 20. O herkes gibi değildi demekki.. Benimleydi hâla. Konuşuyorduk az da olsa. Birbirimize bir türlü bağlıydık. 3 yıl içinde kavgamız olmamıştı hiç bir zaman ama onu o kadar kıskanmışlığım vardi ki ve bunu belli etmemek o kadarda zordu ki.. Onu sevdiğimi biliyordu, bende biliyordum onun beni sevdiğini.. Bilinç altında aklındaydım, beni seviyordu ama o bilmiyordu.. Ona aşık olmamaya çok gayret gösteriyordum. Kendini sonra bir şey olarak görmesin ve benim baskınımdan usanmasın diye ona aşık olmayı engellemeye çalışıyordum. Bazı günler, konuşmuyorduk. Konuşmadığımız günler ben kendimi tutamayıp konuşuyordum, bunu engellemek için onun numarasını her defa siliyordum. Onun gelip konuşmasını istiyordum çünkü.. Bunu talep ediyordum ondan. Buda o kadar zordu ki.. Bazen bir insanla o kadar çok konuşmak istersin ki ama kendini tutmalısın. Benim avantajım varıdı ona rağmen.. Bir gün bana gelip "artık ben hazırım, sana hazırım, senin için hazırım sevgilim" diyeceğini biliyordum. Bu beni sakin ve ayakta tutuyordu. Bu düşünce, bu istek beni ayakta tutuyordu. Bir nevi direniyordum onun aşkına karşı..

-

Aşağıdan annem beni çağırmıştı, tabi tembellikten inmek istemedim ama ısrarla çağırmaya başlayınca; "hadi kızım ya, bir merdiven inecen sonuçta bir şey diyecem sonra yukarıya çıkarsın."
Üfleye püfleye aşağıya indim "ne oldu anne, aşağı in diye bağırabiliyorsun da söyleyemiyor musun ordan?!"
"Aman kızım ya, sanki çok bir şey istedim.. Baksana bi bana, ben Meral ablanlara gideceğim gelmek ister misin? Yurdagül ablanda orda olacak, orada toplanacağız"
Ben toplanmaktan hoşlanırdım hele birde annemin kuzenlerinle, tek kadınlar toplandığında bayılırdım.
"Hemen hazırlanıyorum, beni bekle" diye yukarıya koştum.
"Birde kızıyor beni neden aşağıya çağırıyorsun diye" söyleniyordu annem

15 dakika sonra annem her zaman "acile et" diye bağırdığı gibi, yine bağırmaya başlamıştı. "İndim indim çatlama kadın!" diye kızarak aşağıya inmiştim.

Çok uzak değildi Meral ablagillerin evi. 20 dakika sürmeden varmıştık. Oturduk, çay içtik, güldük ve konuştuk bol bol. Akşama doğru bana Fatih mesaj atmıştı;

F: Napıyorsun?

P: Hiç ne yapıyım, Meral abla gilde oturuyorum öyle.. Canım sıkıldı biraz.

F: Neden ne güzel işte, geziyorsun. Yanına geliyim mi?

P: Haha, gel istiyorsan

F: Ciddiyim, gelirim istiyorsan..

Fatih'nin ciddi olduğunu anlayınca biraz duruldum.. Bir yandan yine istememezlik korkusu sarmıştı beni, kalbım küt küt attıyordu ve sıcaklık basmıştı ama tüm cesaretimi topladım ve ona:

P: Bende ciddiyim, gel. Gelebilirsin bugün, zamanı geldi. Buyur gel..

F: Tamam gelecem kaçta geliyim..?

P: Yarım saat sonra burdan ayrılırız biz o zamana saat 01:00 olur, sen 2'ye doğru gel.

F: Tamam, nasıl çıkacaksın peki? Çıkabilecek mısın?

P: Dert etme, ayarlarım. Mutlaka cıkacam

F: Söz mü?

P: Söz..

Kayıp aşk MMXWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu