korkutan sessizlik

925 23 7
                                    

■《 Tanıtım》

Ben Sophia,venedikten esen rüzgar . 13Yaşında Osmanlı sarayına girdim kaçmak istedim lakin olmadı kabullendim .Bir anka kuşu misali yandım ve yeniden doğdum küllerimden Mihrimah sultanımız tarafından şehzade Murada taktim edildim .Aradığım saadeti onda buldum cehennem bellediğim bu sarayı aşkla sevgiyle saadetle cennet eyledim .

Ben Safiye ;Murat hanın hasekisi, ayı ,güneşi ,ışığı ,dikenli çalılar arasından yetişen gülü 7 evladının anası

Ben Safiye mehmed'in , hümaşah'ın, yasemin'in, sahra'nın ,fahriye'nin ,amriye'nin ,yahya'nın validesi.

Ben Safiye; saflığın sultanı her daim masumiyetin gücüne inandım düşmanlarıma karşı asla kan dökmeyeceğime yemin ettim lakin ellerimi kan 'a bulamak için her yolu denediler. Evlatlarımı ve aşkımı korumak için dünyanın görüp görebileceği en kanlı sultanlarından olarak tarihin tozlu ve karanlık sayfalarında yerimi aldım güçlü düşmanlarıma karşı tek gücüm Muradın aşkına sığınıp düşmanlarımın üzerine yürüdüm karşımda yer alan kim varsa tarihe gömmek için elimden gelen herşeyi yaptım

Ben safiye sultan ; her deminde bir başka yaşayan her mevsiminde yeniden doğan Safiye. Bu saray bizim evim yuvam her köşesinde türlü hatıralarım saklı döktüğüm göz yaşı sindi duvarlara .Ne doğumlar acılar ölümler sevinçler gördü bu gözlerim aşkımı saadetimi b5lduğu bu saray yine kaybettirmesinide bildi her şeyi yaşayarak öğrenip tecrübe kazandım

Ben Safiye ; saflığın, gücün, kudretin, asaletin korkunun sultanı vaktiyle beni yok etmeye çalışanları nasıl yok ettiysem her vakit yeneceğime kimsenin önünde diz çökmemeye yemin ederim
KORKSUNLAR BENDEN !

Henüz ay güneşe bırakmamışken sopia kaldığı kamaradan çıktı .Uyku tutamamıştı sopia yı zira anne ve babasından ayrılmanın üzüntüsünü yaşıyordu .Bir an olsun dönmek istedi ama maltaya gitmeliydi orada okuyacaktı bunu ailesi istemişti nasıl olurdu da baffo hanedanına mensup sopia kendi isteklerini yapamıyordu. Bu düşünceler beynini yorarken bir ses duydu bu Helen in sesiydi . sopia Helen le gemide tanışmıştı kısa sürede arkadaş olmuşlardı
Helen; ne yapıyorsun burda gecenin kör vaktinde
Sopia; uyku tutmadı peki sen
Helen; benide uyku tutmadı

Geminin güvertesinde koyu bir sohbet başlamışken iki kız bir sesle irkildiler sopia ve Helen sesin geldiği yere yoneldiklerinde gördükleri manzara ikisini şok etti gemiyi korsanlar basmıştı . sopia ve Helen hemen bir kamaraya sığındı ikisi de hayatları boyunca hiç bu kadar korkmamışlardı Sopia nın gözünden bir damla yaş aktı . Keşke hiç bu yolculuğa cıkmasaydım diye düşündü. Bir süre sonra gemideki kargaşa yerini sessizliğe bıraktı .Sopia ve Helen kurtulduk larını düşünürken duydukları bir ses ümitlerini karanlığa gömdü

Açın kapıyı size diyorum açın kapıyı

Sopia ve Helen birbirine sarılıp korkularını yenmeye çalıştı ama nafileydi
Kapıya inen darbe ile kapı kırıldı sopia ve Helen yaka paça dışarı çıkarılıp güvertedeki esirlerin yanına atıldı sopia bir yandan ağlarken bir yandan da tanrıya dua ediyordu güneş yeni doğmuş, güneş ışıkları yavaş yavaş her yeri aydınlatıyordu bu sırada sopia nın karşısına bir adam dikildi sopia başını kaldırıp güneş ışınlarının yardımı ile adama bakınca uzun sakallı yüzünün yarısı yanmış bir suret gördü sopia bir anda kalkıp küfürler saldırmaya başladı .

Köpek domuz ben asil baffo hanedanındanım bu yaptıklarınızı ödeticeğim hepinizin kellesini kesip kazığa geçireceğim sopia laflarina devam edecekti ki yüzüne inen bir tokatla yere yığıldı .
Uyandığında yanında Helen vardı .Sopia nın ağzından zorda olsa birkaç kelime çıktı
; nereye gidiyoruz
;bilmiyorum
Bir süre önce tokat yediği adam sopia yı aydınlattı
Madem merek ettin soyleyeyim dünyanın merkezine gidiyoruz şehr-i İstanbul a hepiniz çok guzelsiniz köle pazarında çok alıcınız olur
Bu sırada sopia nın ağzından bir kaç kelime döküldü
Ben köle değilim bu yaptıklarınızı ödeyeceksiniz hepiniz !!

KANLI İKTİDAR ŞERBETİ. Safiye SultanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin