Kalktığında kendime kahvaltı almaya aşağıdaki restoranta indim. 2 senedir buradayım ve artık herkesi olması da bazı kişileri tanıyorum. Yemeğimi aldıktan sonra kendime oturacak bir masa arıyordum ki Cenk yanınma yaklaşıp tabağımı aldı ve beni kendi masasına götürmeye başladı. Of yine çocuklaştı bu çocuk tükenmek bilmeyen bir enerjisi vardı ve bana iyi geliyodu Cenk seviyorum benim kardeşim olmuştu artık birbirimizden sakladığımız hiçbir şey olmadı zaten bir anlaşmamız var öyle bir şey olamaz. Cenk de benim gibi uyuşturucu tedavisi görüyordu ve ben eve geldiğimde o zaten buradaydı Bana çok yardımı olmuştu. Şu anki ortamı mı ona borçluyum diyebilirim açıkçası ben kendi içine kapanık biriyim hele bu olaylardan sonra bu kapanma daha derin bir kuyu olmuştu içimde. Yani buranın bana kazandırdığı yönler de olmuştu." O tabağındakileri bitecek Arya!" Dediğinde dalgınlığımdan kurtuldum " Tamam ya yiyorum zaten." Tabağındaki zeytinlerden bir tane daha alırken söylenmeye başladı yine başlıyoruz off " hiçbir şey yemiyorsun farketmedim zannetme zaten bu aralar hep dalgınsın hep bir yavaş ne oluyor kızım? Ne derdin varsa söyle halledelim böyle susupta oturdukça karşımda beni de deli ediyorsun."
Çatalımı tabağın kenarına sert bir şekilde koyup ona sert bir şekilde bakış attım." Sadece biraz dalgınım abartma bana diyorsun ama sen ve kas yapacağım diye Yemeden içmeden kesildin farketmedim zannetme Hadi şimdi sus !İkimizde yemeğimizi yiyelim." dediğimde ikimizde yemeğimizi yemeye başladık.
Kahvaltı sonrası Cenk'le birlikte terasa çıktık ikimizinde hava almaya ihtiyacı vardır. Binamız küçüktü ama teras büyüktü orada belirli bir vakit geçirebiliyor ve her taraf kameralar vardı yani çıkmak istersen hemen yakalanıyordun emeklerim boşagidiyordu, ayrıca her taraf bir kafes gibi örüldüğünden çıkmak için bayağı bir çaba göstermen gerek. Buradan çıkan birçok kişi oluyordu tabi ama sonra hep aynı başladıkları yere geri dönüyorlardı hiçbir anlamıyordu hepsi çıkıp kurtulabileceklerini ve o zehirle kendileri iyi edeceğini düşünüyordu ne yalan söyleyeyim ben de çok çaba sarfettim ama elimden bir şey gelmedi hep bu cehennem beni içine almadan rahat etmiyecekti. Artık çaba sarf etmiyorum çünkü yeni baştan başlamak istiyorum. Beni artık bu lanet olası yerden kurtulmak istiyorum burası tam bir hapishane .Ben de hapishane içinde olan mahkum olmuş aciz bir kızım. Cenk tel örgülerin oradan denizin maviliğini seyrediyordu yanına gittiğimde beni sardı kendine çekti. Cenke yakın olmak beni çok iyi hissettiriyordu o benim kardeşim bana buranın kazandırdığı en büyük şeylerden bir tanesi o. Ilk zamanlarda da bana sevecen davranmıştı buranın nasıl bir yer olduğunu o bana açıklamıştı. O çünkü burada benden önce gelmişti onun burada olması sonucu babası buyüzden babasından nefret ediyor uyuşturucuya 16 yaşında başlamıştı ve onun bu illet her geçen gün için çekmişti. Çünkü Cenk iyi biri bunu hissediyorum ve ona güveniyorum O da bana güvenir ve biz sadece birbirimize . Biz bizi anlarız.
" Biraz dondurma yemeye ne dersin?" diye sorduğumda gülümseyerek cevap verdi" Sen ısmarlarsan olur güzelim" ben de gülümsedim ve "Olur ısmarlarım ama bir şartla" dedim ve terasın kapısının önündeki tekerlekli sandalyeleri gösterdim anlamış olacak diye hemen bir kahkaha kopardı ve "Ahhh tabii madam seve seve önden buyrun" dedi ve benini tekerlekli sandalyeye oturtup hızla sürmeye başladı. Ben kahkaha atarken o da atıyordu ve rehabilite merkezi'nin duvarları bizim kahkahalarımızın çınlıyordu. Ve bir hemşire birden bize dönüp "hemen o sandalyelerini yerine götürün hemen" dedi. Çatık kaşlarıyla amacıyla hiç takmadı ve Beni kantine kadar onunla götürdü paraları beni korkutacak hareketler yapıyordu ama eğleniyordum.
Kantine geldiğimde cebimden cüzdanımı çıkardım ve iki tane duble çikolatalı Magnum dondurmayı alıp onun oturduğu yere otururken "O güzellik bayağı zenginsin anlaşılan" deyince bir kahkaha patlattım ve onuna dönüp "Tabii ki tabiki canim ne sandın" dedim tam dondurmamdan bir parca alacaktı ki onu durdurmayı başardım."ilk ısırığı ben alabilirmiyim lütfen ?" dediğimde kaşlarını çattı " Ama geçen sefer de sen yapmışsın bu sefer ben yapayım" dedi ve kendi dondurmamı saklarken buldum ama ona mağsum bir şekilde bakınca ilk ısırığı ikisinden de ben aldım;) "çok mızıkçısın ama diğer ki sefer ikisini de alacağım itiraz yok yanına ısırır bırakmam sonra artık fondötenle mi kapatırsın ısırık izini bilmem". Of fondoten de nereden çıkmıştır şimdi .Bu kızların en hassas noktalarından biridir yüzünü buruşturdum ondan anlamış olacak ki burnumu mu sıktı ve benden hapşırmaya başladım hep hassas yönünden vuruyor hep benden artık kızmaya başladım ve evet her burnum sıkıldığında hapşırmaya başlarım ve bunu da bildiği için hep yüzümü buruşturduğumda bunu yapmayı kendine bir borç görür. Ben hapşırırken o da bana bakıp durumuma gülüyordu ve iyiden iyiye sinir olmaya başladım. Neyse ben bunu onun yanına bırakmam hapşırığın kesildiğinde dondurma mı yemeye başladım dondurma ama gerçekten çok güzeldi kantinin kapısına baktığımda Semra'nın geldiğini gördüm bizim yanımıza gelip bana bir öpücük kondurdu ve oturdu ."eee hani bana yok mu Arya hanım?" Dediğinde ceplerini karıştırdım ama yoktu Üzgün bir şekilde ben de kendinde dondurmamı ona uzattım "Şaka yapıyorum canım sen ye ben az önce yedim zaten buraya su almaya geldim" deyip gülümseyerek gitti. Cenk'le hiç konuşmamışlardı sakalaşmamışlardı. Aralarında bir şey olmuştu kesin "niye hiç konuşmadınız?" diye sorduğunda dondurmasının yemeği bıraktı yok bir şey "heyheyleri üstündedir yine" dediğimde bir şey saklıyorlar kesin neyse Semra'ya konuşurum bende ne yapayım .
Gece olmuştu film izle başlamıştık. Bu filmi Semra önermişti ve bayağı sürükleyiciydi insanı içine çekiyordu bir süre sonra bundan sıkıldım ve mutfağa gidip bir şeyler hazırlamaya başladım. Geri döndüğümde herkes kendi odasında takılıyordu yok yok bunların arasında kesin bir şeyler olmuş ve bana söylemiyorlar ama bende Arya isem bunu öğrenir tribini basarım ikisine de koltuğa kurulmuşken yan odadan Semra'nın çığlıklarını işittim.İşte yine başlıyoruzzzz.
Not:Lütfen beyendiyseniz volte ve yorum atmayı unutmayınız :)