Sürprizler

55 1 4
                                    

"Çok teşekkür ederim. Eminim ona bu olanları anlattığımda inanamayacak bana, ama Nevzat Demir'e geldiğimizde görecek."
Oğuzhan gülümseyerek:"Benim bir fikrim var, ona şimdi ufak bir sürprize ne dersin?"
"Şimdi mi? Ne sürprizi?"
"Bana kardeşinin numarasını ver ve gör."
Esma Oğuzhan'ın dediklerine anlam veremiyordu ama numarayi verdi Ozi'ye.
"Eğer aramayı düşünüyorsan. Hiç uğraşma. Telefonunu açmayan tiplerden."
"Dur sen."
Oğuzhan elindeki telefonla birşeyler yaptıktan sonra "Şanslıyız" dedi ve telefonu önce kulağına getirdi. Çaldığından emin oluncada hoparlörü açti ve biraz ilerde duran bankları işaret etti. Telefon çalarken banklara doğru ilerlediler.
"Alo?" diye bir ses geldi Telefondan. Esma heyecanlanıp oturduğu yerden kalktı.
"Selam Emin, ben Oğuzhan. Oğuzhan Özyakup. Nasılsın? Ablan şuan yanımda senden bahsederken, seninlede konuşmak istedim."
"Alo? Şaka mı bu?"
"Hayır ablacım şaka değil. Şuan Oğuzhanla birlikteyim. Sana sürpriz yaptı."
"Esma? Gerçekten onun yanındamısın?"
"Evet birlikteyiz şuan. Birazdan sana bir resim yollar Esma Whatsapp'dan."
"Ben ne konuşacağımı bilmiyorum."
"Sana anlattığımda bana inanmazsın dedim. Ondan aradı Oğuzhan seni. Ben seni akşam gine ararım."
"Haha iyi yapmış, gerçekten inanmazdım. Ozaman size iyi eğlenceler ve resim bekliyorum. Daha tam ikna olmadım."
"Merak etme, resim hemen geliyor Emin. Esma şimdi çekiyor Selfie'yi. Görüşürüz kardeşim."
"Görüşürüz."
Düt düt düt

Esma tekrardan oturdu yerine. Whatsapp resmi yüklerken oda resmi inceledi. Bu bir rüya olmalıydı. İkisi aynı karede...

"Gerçekten inanamıyorum bunu gerçekten yaptığına."
"Neden?"
"Yani ne biliyim, her hayranına bukadar ilgi gösterirsen ardı arkası kesilmez."
"Ha.. haklısın ama buraya kadar zahmet edip telefonumu getirdin. Bir teşekkür olarak kabul et."
"Hahahah ben pek zahmet olmadı, çünki ben zaten gelecektim buraya. Daha yeni geldim Londra'ya, Olcay'la uzun zaman sonra burada karşılaştık. E fanatik olmasamda iyi bir Beşiktaşlı olduğumu biliyor. Sizin geleceğinizi duymuş. Planlamıştık yani."
"Ginede buraya kadar geldiniz. Hem o çarpışmadan sonra hemen gidince sonradan içim rahat etmedi. Doğru düzgün özür dileyemedim."
"Hiç takma kafana, ben iyiyim. Hatta tam tersi ayağını burkmana üzüldüm. Nezamana düzelir ki?"
"Öyle fazla burkulmadı, yarına düzelir ama şimdi antremanda yormak istemedim. Yanlış bir hareketle kötüleşmesin diye."
Oğuzhan konuşurken Esma etrafa bakınıyordu.
"Birşey mi oldu Esma?"
"Ha yok, birşey olmadıda. Arkadaşlarıma bakıyordum. Bayadır gözükmüyorlar."
"Ön tarafta idmanı izliyorlardır. Bizde gidelim istersen. Hem diğerlerinide görmüş olursun."
"Olur gidelim."
Yan yana ön tarafa doğru ilerlediler. Saha kenarına geldiklerinde ise yanlarına bir Mikrofonlu birde kameralı iki adam geldi.
"Oğuzhan aldığımız bilgilere göre bugün ufak bir kaza geçirdiğin için bugünki idmanda yer alamadın."
Mikrofonu Oğuzhan'a tuttu.
"Evet, bu sabah spor yaparken ayağımı burktum. Kötü bir durum yok, sadece zorlamak istemedim bugün."
Onlar Repörtaj'larına devam ederlerken Esma hafiften yanlarından sıyrılıp, sahanın diğer tarafındakı arkadaşlarının yanına gitti.
"Siz niye hemen kayboluyorsunuz ya?"diye kızmaya başladı.
"Niye fena mı oldu?"diye cevap verdi Olcay.
"Yok fena olmadıda öyle bir anda yanlız kalınca biran panikledim." Bunu söylerken yanakalrının kızardığını hissedebiliyordu.
"Hem sen niye yanımıza geldin ki?"
"Allah allah? Bu tarafa geliyorduk maçı izlemek için, ama Gazeteciler repörtaj için Ozi'nin yanına gelince tüyüdüm." Gözleriyle sahanın diğer tarafındaki Oğuzhanı aradı.
"Hah bak orda, hàla repörtaj veriyor."
"Tamam tamam anladık bi maçı izletmedin."
"Allahım neler oluyor buna yahu? Esra yanlış birşey mi içti bu?"
"Boşversene, takılıyor işte sana."
Esma konuyu uzatmadan Maçı izlemeye karar verdi. Tribünlerdekiler tezahüratlara başlayınca Esma tendini tutamadı ve başladı söylemeye.

"İşte biz kötü günde
Hep omuz omuzayız
Övünmek gibi olmasın
Biz karakartallıyız

Kara...
Kartal.."

Bu sırada Ersa kaş göz işaretleri yapıyordu ama Esma aldırmıyordu. Marş bitince Esra Esmanın kulağına eğildi.
"Birazdan burda kıyamet kopacak sen hàla marsş derdindesin."

Hayal Et, GülümseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin