Tanışma

54 3 0
                                    

"Şimdi baştan anlatıyorum ki Olcayda anlasın olayı. Ama ben anlatırken kimseden ses çikmasin. Biz kızlarla Okula giderken benim bağıcıklarım açıldı. Kızlar devam ettiler, bende bağcıkları bağlamak için eğildim. Tam kalkacakken birisi bana çarptı ve yere yığıldım. Toparlanırken söylenmeye başladım. Birde Türkce özür dilemesin mi? Karşımdaki, bana çarpan Oğuzhandı. O an utancımdan yerin dibine girdim. O yetmiyormuş gibi, benim Telefonum sanıp onun Telefonunu almışım. Anladınız mı şimdi olayı?"
"İnanmıyorum. Bana onunla burda karşılaşmayı hayal ettiğini anlatmıştın."
"Esma birdaha hayallerine laf etmicem." Olcay gine şakaya vuruyordu.

Bir süre sonra büyük yeşillik bir alanın önünde Park etti Olcay ve sahanın yanındaki binaya doğru ilerlediler. Binadan içeri girmeye yeltendiklerinde görevli biri içeriye kimseyi alamayacağını söyledi. Esma durumu anlatmaya çalışırken aklına Şermin abla geldi. Hemen durumla ilgili bir mesaj yolladi. Zaten uzun sürmeden Oğuzhan ve Cenk belirdiler görevlinin arkasından.
Oğuzhan görevliye onay verdikten sonra Esma ve arkadaşları içeri girdiler.
"Arkaya geçelim. Orası daha rahat." dedi Cenk ve önden yürüdü. Başka bir kapıdan çıktılar. Bütün Futbolcular ve Teknik Ekip buradaydı.
Esma cebinden Telefonu çıkarttı ve Oğuzhan'a uzattı.
"Kusura bakma, yanlışlıkla kendi Telefonum sanmışım."
"Sorun değil. Sen iyimisin? Apar topar gittim kusura bakma." Oğuzhan Telefonu aldi.
Yok anlamında ellerini salladı Esma.
"Ben iyiyim bir şey yok."
"Avcun soyulmuş. Istersen bi baktıralım."
"Soyulmuş mu? Neresi?" diyerek Ellerini incelemeye başladı.
"Haa, yok birşey yok. Hissetmemişim bile."
Esma cevresindeki sessizliği fark etti ve etrafına bakınmaya başladı.
Olcay ve Esra görünürlerde değillerdi. Bu zamandır Esma burda Oğuzhanla baş başamıydı yani?
"Herkes kaybolmuş?"
"Isınmaya çıkmışlardır."
"E sen? Ben... ben seni antremandan alıkoymiyim."
"Yok, katılmicam ben bugün. Ayağımı burktum sabah."
"Geçmiş olsun. Çarpışmada mı oldu?"
"Saol. Evet çarpışmadan ama kötü bir durum yok. Sadece bugün dinlenicem."
O arada onlara doğru tanıdık bir isim daha geldi.
"Hoş geldin. Ben İsmail, demek bizim oğlana çarpan sensin." Bunun üzerine Oğuzhandan bir direk yedi İsmail.
"Hoş bulduk. Bende Esma, aslında tanışıyor sayılırız seninle."
"Öyle mi? Nerden?"
"Benim için bir forma imzalamıştın. Bir 6 ay filan oluyor."
"Hmm... öyle mi? Memnun oldum ozaman tanışmamıza."
"Bende."
"Siz takılın ben takımın yanına gidiyim. Başlayacaklar birazdan. Görüşmek üzere Esma."
Dedi ve yanlarından ayrıldı.
"Senden birşey isteyebilirmiyim?"
"Tabi, elimden gelen birşeyse."
"Ben kardeşime bir 'sürpriz' yapmak istiyorum. 18ine girecek bu yıl ve ben onu Nevzat Demir'e götürmek istiyorum. Seninle ve diğer Futbolcularla tanışma fırsatı olsun istiyorum. Hatta belki, Maç'a da denk gelirsek süper olur. Acaba Nevzaz Demir'e gelebilirmiyiz. Ayarlarmısın?"
"Ne güzel düşünmüşsün. Nevzat Demir'i olmuş bil. Biz zaten ordayız, ne zaman geleceğini söylersin ona göre Hocayla konuşurum."

Hayal Et, GülümseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin