Olay

44 2 0
                                    

"Ne kıyameti? Okadar mı kötü sesim? Nasıl ayırd ettin ki bukadar ses arasında?"
"Bu tarafa doğru kim geliyor bir bak istersen."
Esma başını kaldırır kaldırmaz gelen kişiyi gördü ve Esra'ya "kurtar beni" bakışı attı. "Gerçekten olması gerekiyormuydu şimdi? Hem ne işi vardı ki onun burda? Maşallah herkesin Londra'ya geleceği tutmuş!"
İçinden bunları geçirirken, malum kişide yanlarına gelmişti.
"Esma?"
"Hay senin Esmana" demek isterdi ama diyemedi.
"Murat? Senin ne işin var burda?"
"Aynısını ben sana soracaktım. Halamın oğluyla geldim. Almanyada yaşayan varya. İşi düşmüş buraya, benimde zaten vizem vardı."
"Bende dil eğitimi için geldim. Üç ay burdayım." Hızlı bir el hareketiyle arkadaşlarını gösterdi. "Arkadaşlarla maça geldik."
Muratın gözü Olcay'a takılmıştı. Olcay ise kendini Maça öyle vermişti ki, yanında olan bitenden bir haber idi. "Arkadaşlarla... Sen öyle erkeklerle takılırmıydın ki?!"
"Murat uzatma istersen. Senide gördük. Selamını verdiğine göre gidebilirsin artık."
Esma yerine oturdu. Maça bakıyormuş gibiydi ama aslında gözleri Oğuzhanı arıyordu. Bu olayı görmesini istemiyordu.
"ARKADAŞlarınada selam veriyim giderim. Köyümüzün kızısın nede olsa."
İnanılır gibi değil! Oğlum köyün kızına ilk kazığı zaten sen attın!
Elini Olcayın omzuna atıp selamını verdi Murat.
"Selamun Aleyküm birader."
Olcay önce ele, sonra elin sabine baktı sonrada Esmaya baktı.
"Aleyküm Selam?" Esmanın gergin yüz ifadesini görebiliyordu.
"Hayırdır?"
"Esmanın eski bi arkadaşıyım. Burda görünce selam veriyim dedim. Baktım ki yanlız değil sizede selam vermeden gitmek olmazdı."
"Eyvallah." Olcay kafasında senaryolar çizmeye başlamıştı. Kimdi ki bu genç?
"Murat gidermisin artık?"
"Niye ya, daha arkadaşınla maçın kritiğini yapacaktık."
"Esma? Arkadaş kim? Murat'dı değil mi?"
"Olcay, Murat benim..."
"...ben Esma'nın eski erkek arkadaşıyım da sen kimsin? Esma öyle erkeklerle gezip dolaşmaz."
"Anladım. Biz seninle başka biryerde konuşsak daha iyi olur bence. Burada pek anlaşılmaz konuştuklarımız."
Olcay yerinden kalktı, elini Muratın omzuna attı.
"Olcay...?"
Olcay, Esmaya "herşey yolunda sen burda kal" işareti yaptı ve gittiler.

Esma oturduğu yerde yüzünü avcuna koydu. Esra'da kolunu Esmanın omzuna koyup onu teselli etmeye çalışıyordu. Benzer bir olayda Esranın başına gelmişti. Bu konu hakkında daha önce dertleşmişlerdi. Ordan tanıyordu Esra Muratı.
Esmanın mantığı olanları algılayamıyordu. Bu nasıl olabiliyordu? Murat'la doğru düzgün bir ilişki yaşamamışlardı bile. Sadece Facebook üzerinden yazışıyorlardı. Esma bir süre sonra Muratın bir sevgilisi olduğunu öğrenmiş ve ondan sonra da birdaha görüşmemişti. Üzerinden 2 yıl geçmiş be adam, sana ne benim özel hayatımdan! Gelmiş birde eski sevgilim diyor!
Esma dayanamadı ve onların gittikleri yöne doğru yürümeye başladı. Esra peşindeydi.

"Bak kardeşim, Esmayla hangi düzeyde bir ilişki yaşadınız bilmiyorum. Beni ilgilendirmezde. Ama Esmayı rahatsız ettiğin belli. O yüzden burdan gidersen iyi olur."
"Anlıyorum seni. Bende sevgilimin eskisiyle karşılaşmak istemezdim. Ama hiç biryere gitmiyorum. Maça geldim ben."
"Ozaman Maçını başka yerde izle, kızın etrafında dolaşma. Ayrıca Esma benim..."
"...sanane benim özel hayatımdan? Olcayın kim olduğu seni ilgilendirmez! Artık beni rahat bırak!"
Sözünü bitirir bitirmez yere yığıldı Esma.

Hayal Et, GülümseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin