3.bölüm (ukte)

41 6 0
                                    

okul için erken kalkmıştım.okulda tek bir şey öğrenmiştim.forma ile okula gitmemek. benim için çok utanç verici oldu ama olsun öğrendim sonuçta diye düşünüp dolabıma galdım.üstten mavi ama salaş bir tişört alttanda siyah bacaklarıma yapışan pantolonumu geçirip evden radara yakalanmadan çıkmayı başardım.yolda giderken kendimi tebrik yağmurlarına tutarken okula yaklaştığımı fark edip sustum.okuldan içeri girerken gözlerim dünki çocuğu aradı.ama bulamadı.merdivenlerden çıkarken sınıfın yolunu hatırlama amaçlı yavaşladım.neyseki zemin kat olduğundan kolaylıkla buldum.sınıfa girip yerime oturdum.çantamı bırakıp bahçeye çıktım.bahçede ilk gözüme kestirdiğim yere oturdum.etraftaki herkez bana bakmaya başladı.neler olduğunu anlayamadım.kafamı sağa çevirmemle yere düşmem bir oldu.olayın şokuyla pantolonumun yırtılmasını aldırış etmeden direk ayağa kalktım ve
"ne yaptığını sanıyosun ya " diye bağırdım.
"buraya bizden başkası oturmaya cürret edemez"
"öyle mi leydim! oturiyimde bi gör"
deyip kızın gözlerine bakarak tekrar banka oturdum.kız o kadar şaşırmıştı ki gözleri korku anında kendini şişiren balon balığı gibi olmuştu.gülmemek için kendimi zor tutuyordum.kız arkasına bile bakmadan söylene söylene gitti.ben ise yırtılmış olan pantolonumla kala kalmış bir vaziyetteydim.tam oturduğum yerden sınıfa bu halde nasıl gideceğimi düşünürken zil çaldı.ben böyle şansın içine.... terlik atarım surumu toparlamak için terlik yalanını söylemek durumunda kaldım.bazen pembe hatta şeffaf yalanlar şark oluyor.ne yaparsın okul bu herşey saygı çerçevesinde tani.öğretmenler zilinin çalmasıyla var gücümle sınıfa koştum.neyse ki daha hoca gelmemiş.hemen sırama oturdum kerem aynı pozisyonda telefonla oynuyordu.yan sıramda oturan çocuk ise etrafı seyrediyordu.
"dün için teşekkürler" deme gereği duydum.
"neden ne yaptım ki"
"yani dün yaptığın konuşma çok iyi geldi."
"he onu diyon"
"e-e evet başka ne olcak"
"önemli değil."
"bu arada senin adın ne gamzeli pardon gizemli çocuk" ay rezil oldum.kendime inanamıyorum.tam kendimi içten içe söverken bir yandanda gülümsediğini farkedip bende gülümsedim.hiç ummadığım bir anda
"cem"dedi.
"bende ukte "dedim.
"biliyorum"
"nerden."
"dün kendini tanıttın ya sınıfa " diye güldü.tabi çocuk haklı.bu kadar malca bir soru sorulurmu.ismini söylemiş işte niye luzumsuz şeyler sorarsın ki mal ukte salak ukte diye kendimi yedim.zil çaldığı an sınıfa bahçedeki çiyan geldi.
"ay kerem seni çok özledim"
diye kereme sarıldı.kerem onu kendinden uzaklaştırarak.
"he öyle mi.nedense aynısını söyleyemicem."
"ya niye öyle diyorsun.biz sevgili seğilmiyiz aşkım."
"ne sevgilisi be. ben kerem biri ile birlikte olmak.bak söylerken bile tüylerim diken diken oldu." diyerek ayağa kalkıp cem'i de alarak hızma sınıftan çıktı.adını hala bilemediğim kız ise peşlerinden koşarak gitti.aslında kıza acıdım ama oda aşık olacak başka adam mı bulamadı.oh oldu işte .bir insan evladı otada konar bokada ama kereme konmakta neymiş.yeni laflar çıkarmayın başımıza.diyerek kahkaha attım.kahkahamı duyan kıvırcık saçlı bir kız yanıma yanaştı.
"sen o kızsın."
"hangi kız."
"şey işte,sabah'ki ceyline karşı koyan kız işte sensin dimi."
"he sabah'ki o salak kız.adı ceylin miymiş."
"evet tanımıyon mu."
"yoo nerden tanıyim."
"ceylini bütün okul bilir."
"demek ki bütün okul bilmiyomuş"
"tanıştığımıza memnun oldum.benim adım ilay."
"bende tanıştığıma sevindim.adım ukte."
"neyse ben sınıfıma gidiyim zil çalar birazdan.sonra görüşürüz."
diyerek sınıftan çıktı.derslerin son 3 saat boş olduğunu öğrenince çantamı da alarak okuldan eve doğru yürümeye başladım.

ziyaretçimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin