Tomb Raider-Kayıp Diadem (TR/KD)

Yol Üstünde

Arabayı sürmeye devam ediyordu Lara. Arkasındaki araçlarda gözden kaybolmuştu.Batıya doğru gidiyordu , neresi olduğu umrunda değildi.İstediği oradan olduğunca uzaklaşmaktı.Arabanın torpidosunda fazlada olmasa da 2 şişe su buldu ayrıca 3-4 kutu bezelye vardı.Her yer dağlık ve kuraktı , ne su alacak bir yer nede yemek alacak küçük bir market vardı.Bunların yetmeyeceğinden amindi çünkü nereye gittiğini bile bilmiyordu.

*

Hava kararmaya başlamıştı , ancak arabanın farları ile yolu seçebiliyordu.Ayrıca çok yorgundu , kolunda çizikler ve yarıklar vardı.Belki geçen yaptığı gibi ateş kullanabilirdi ama burda ateş bile yoktu.Gözleri kapanmaya başlamıştı , direksiyonun hakimini kaybederim diye korkuyordu.o kadar zorluk atlatmışken burada böyle ölmek istemiyordu.Arabanın içinde telsiz buldu.Tabi ki çalışmıyordu , en ufak bir sinyal bile yoktu.Benzin azaldıkça azalıyordu , bir saniye oda neydi ? Orada ufak bir ev görüyordu.Evin loş ışığı evin arazisindeki bahçeyi aydınlatıyordu.Evin bahçesinde ev hariç 3 tane büyük yapıt vardı , biraz bakınca bunların kümes olduğunu anladı.Etraf çok sakindi bir şey olamazdı heralde zaten dayanacak gücü kalmamıştı arabayı bahçenin girişine park ederek eve doğru yürümeye başladı.

Kapıya 5-6 metre kala kapı yavaşça açıldı , Lara geriye çekildi silahına sarıldı.İçeriden tatlı bir nine lafa başladı korkmuşa benzemiyordu ; "Ah Lara , ne hale gelmişsin böyle ? Hadi içeri gel hadi." Lara ağzını açamadan kadın içeriye girdi içeriden çatal bıçak sesleri yükseldi.İçeride çatal bıçaktan başka seslerde vardı.İçeride en az 4 kişi olmalıydı.İçeriye yaklaştı kulağına bazı cümleler ilişti "Babaanne , gerçekten o mu ? Ama öldüğüne dair haberleri okudum o olamaz" içeriye adımını attı Lara ve ilk dikkatini çeken şey kırmızı t-shirt 13-14 yaşındaki çocuk oldu.Heralde az önce o konuşuyordu.Çocuk Lara'yı şöyle bir süzdü.Sonra hemen konuştu "Şey-sen Lara Croft musun ?" az önceki nine çocuğa kızar gibi bir bakış attı ama Lara görmezden geldi.Sonra çocuk hızlıca koltuktaki defteri alıp üst kata çıktı ve gözden kayboldu.Lara eve şöyle bir göz attı , ev ahşaptı içerisi çok büyük olmasa da küçük bir aile için idealdi.Nine tekrar geldi bu sefer elinde pamuk ve bir çok ilaç vardı."Hmm , yarılmış.Dikilmesi gerek."

Lara hemen kolunu çekti ve lafı yapıştırdı "Dikilmesini istemiyorum.Ayrıca siz benim adımı nereden biliyorsunuz." kadın gülerek cevap verince Lara şaşırdı "gidecek başka bir yerin yok , nazlanmada otur yoksa daha fazla mikrop kapacak." Lara biraz düşündü sonra yavaşça koltuğa oturdu.Kadın koluna bakarken yine konuştu ;

-Böyle kaç saat dayandın ?

-"Bilmiyorum sabahtan beri yoldayım." dedi Lara.Sonra başını öne eğdi.Başından bir damla kan aktı.Kadın pamuğa beyaz sıvımsı bir şey döküp başındaki yaraya tuttu.Lara irkildi , sonra o lafa başladı;

-Şey- adımı söylediğimi hatırlamıyorum ? Yani-" kadın Lara'nın lafını kesti.

-Tamam yaşlandığımı kabule diyorum ama adını hala hatırlıyorum.

-Peki nerden ? Beni nereden tanıyorsunuz ?

Kadın bir iç çekti sonra koltuktan kalktı.Lara yanlış bir şey söylediği sandı , kadın ilerideki komidinin çekmecesini çekti.Sonra biraz karıştırdı ve elinde bir fotoğraf albümü olduğu gördü.Sonra kadın tekrar geri geldi ve oturdu.Kapağındaki tozu eliyle temizledi ve kapağı açtı.Hala anlayamamıştı bunun konuyla ne ilgisi olabilirdi.Ama bir şey demdi sadece bekledi.Kadın sayfaları karıştırdı ve bi anda durdu.Küçük bir çocuğun fotoğrafını içinden çekip aldı.Fotoğraf biraz eskimişti ama eskimesi normaldi çünkü fotoğraf 1846'da çekilmişti.Kadının sol gözünden 2 damla yaş süzüldü ve incelen sesiyle sanki sesleniyormuş edasıyla konuştu "İşte benim oğlum...".Fotoğrafı Lara'ya uzattı.Fotoğrafın üstünde bir çocuk vardı 5-6 yaşlarında bir çocuk , eskimiş şapkası ve bir ceketi dikkat çekiyordu.Fotoğrafı ters çevirdi üstünde şöyle yazıyordu ve belki en önemlisi buydu ;

"1846- Lord Croft" bu babasının ismiydi.Yani şimdi bu kadın, babasının annesi miydi ?