Bölüm 1

68 5 2
                                    


Bavulumu son kez kontrol ettikten sonra limana doğru yolculuk ettim, vardığımda geminin gelmesine daha bir buçuk saat vardı. Bir çay alıp Gökhan'la sohbet etmeye başladık

-Ne zaman gelecek bu gemi?

-Daha bir buçuk saat var dostum arkana yaslanıp çayını yudumla, gemiyi kaçırmayacağız merak etme.

Gökhan telaşlı görünüyordu ama ilerleyen dakikalarda bir nebze rahatladı. Sonunda beklenen anons geldi "Gemimiz 10 dakika sonra kalkışa geçecektir, yolcularımızın gemiye binmesi rica olunur".

Gemiye bindik. Sanırım hiçbir öğrencinin başına gelenler bizimki kadar erken başlamamış ya da bizimkinden uzun sürmemiştir...

Gemi daha Akdeniz'den çıkamadan rüzgar var gücüyle esmeye ve dalgalar azgınlaşmaya başladı. Daha önce böylesine bir gemide seyahat etmediğimiz için midemiz bulanmaya ve korkmaya başlamıştık. Bütün bu zaman içinde fırtına iyice hızlanmıştı. Deniz daha önce hiç görmediğimiz kadar kabarmaya başladı. Ama bu bile bizim gibi gençleri etkilemeye yetiyordu. Her dalganın bizi yutacağını sanıyor ve geminin her alçalışın da iki dalga arasındaki çukurlardan veya deniz yarıklarından bir daha sağ çıkamayacağımızı düşünüyordum. Bu kafa karışıklığı içinde bir daha gemiye binmeme gibi kararlar alıyordum. Olur da buradan sağ kurtulursak ve tekrar karaya ayak basabilseydim bir daha yaşadığım süre boyunca asla bir gemiye ayak basmayacaktım.

LodosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin