Müdürün odasından çıkıp sınıfa yöneldim. Sınıfa girdiğimde arası gördüm pencere kenarında en arkada oturuyordu. En arkada oturmayı severdim. O tek oturuyordu. Fakat duvar kenarındaki Sıra boştu bende oraya oturdum. Hoca sınıfa girdi ve "Günaydın Bebeklerim! " dedi güler yüzlü bir şekilde. "Sınıfımıza yeni bir öğrenci gelmiş galiba." "İsmi ne peki hocam diye bir kız atıldı. " "Beste Sayer. Lütfen ayağa kalkıp kendini anlatırmısın. Ben biyoloji öğretmenin Derda." "Beni tanıyorsunuz zaten." Diye bir karşılık verdim. Bir an duraksadı. Sarı saçları beline geliyordu. Yeşil gözlerine siyah bir makyaj yapıp gözlerinin rengini daha da belirtmişti. Bileğinde biten mavi pantolonu, ve bordo bot giymişti. Üzerinde de pembe bir t-şört giymişti. Hoş gözüküyordu. Derya hoca "Bu gün sizlere eş belirleyecem Hayatla ilgili bir ödev yapacaksınız." Dedi. 'Emre,cansu' 'melis'kağan' ve "Beste , Aras." Dedi. Ona dönüp baktığımda çarpık bir gülümeseme yüzünde belirdi. "Çocuklar herkes eşinin yanına gitsin." Dediğinde yerimden bir adım bile kıpırdamadım hoca anlamış olmalı ki "Aras Bestenin yanına geç." Dedi. Arasta gelip yanıma oturdu. Derya hoca "Çocuklar sizden bir grup çalışması istiyorum. " dedi. Bende bu sırada göz ucuyla Aras'a baktım. Ona baktığımda onunda bana baktığını ve beni süzdüğünü gördüm. Hem iyi hemde kötü hissettim. Aras birden "Ah bide böle giyinmesen." Diye fısıldadı. "Bişi mi dedin?" Diye cevap verdim. "Ödev için çıkışta bekle beraber gideceğiz." "Bu gün doluyum canım napabilirim." "Soran oldumu." "Peki senle ödev yapmak isteyen oldu mu?" Diye karşılık verdim. Bu sırada zil çaldı. Çantamı toplayıp dolabıma gittim. Dolabımdan kaskımı alıp kapattığımda Karşıma bu günkü kız çıktı.
"Ne işin var burda?" Diye sordum kaşlarımı çatarak. "Senle tanışmak için gelmiştim." Yine bir şey demeden "işim var şu anda konuşamayız ve beni oyalıyorsun şu anda.!" Dedim ve oradan uzaklaştım fakat hemen bana yetişti. "Bari yürürken konuşalım?" Dedi. "İstemez işim var git başımdan kızım belanı mı arıyon!?" Dedim. "Ben yağmur." Dedi. "Sorduğumu sanmıyorum." Dedim ve otoparka girdim. O sırada beni bırakıp servise gitti. Rahatlamıştım...
Otoparktayken motorumun yanında ;
Emre,Kağan ve arabaya yaslanmış sigara içen Aras...
Üçüde beni onlara yaklaşırken gördüğünde Aras bakışlarını bana kenetledi. Birden Gözleri elimde ki kaska kaydı ve kaşlarını çattı ne olduğunu anlamaya çalışıyor olduğunu anladım.
Onların yanına vardığımda "çok mu hayran oldunuz? " dedim alaycı bir şekilde. Emre kaşlarını çattı ve bana doğru yürüdü "senin burda ne işin var? Defolup gitsene!" "İzin verirsen gidecem!" Dedim ve onu ittim anahtarımı çıkardım ve kaskımı takıp motoru çalıştırdım. Giderken onlara "sahibi benim demiştim beyler! İnanıp inanmamanız umrumda değildi umarım şimdi inanmışsınızdır!" Dedim alaycı bir tavırla. Ve motorumu çalıştırır çalıştırmaz hemen gittim.ARASIN AĞZINDAN
Hoca bizi eş seçmişti. Bu onu birazdaha yakından tanımama fırsattı. Beste benim yanıma gelmeyince Derya 'hoca' onun yanına geçmemi söledi. Yanına oturduğumda ne gördüğüme inanamadım. Minicik bir etek üstüne okul forması ve deri ceketi giymişti. Çok seksi gözüküyordu. Ama bir tek benim yanımdayken böyle olabilirdi. Buna izin vermezdim. Birden "ah bide böle giyinmesen" dedim "bişi mi dedin " dedi. Geçiştirmek için "ödev için çıkışta bekle berbaer gideceğiz." Dedim sakin bir tavırla. Sinirli dediğimi sanmış bir şekilde "Bu gün canım napabilirim!" Dedi. Ne işi olurdu ki!?
"Soran oldu mu?" Diye karşılık verdim "peki senle ödev yapmak isteyen oldu mu? " Dedi ve zil çaldı o sınıftan çıktıktan sonra yanıma Emre ve Kağan geldi. Emre "hadi şu çocuğu kaçırmayalım şu motoru bir an önce istiyorum." Dedi. "Hahaha acele etme Emre! Sakin ol o kolay iş! " dedim. Sınıftan çıktık. Bestenin yanında ki kız da neyin nesiydi! Tam oradan geçerken Yavşak Yağmur olduğunu gördüm. Ona göz atıp uyardım. Dışarı çıktıktan sonra Emre beni lanet olası motorun yanına götürdü. "Burda bu güzellin sahibini bekleyeceğiz!" Dedi kararlı bir şekilde bende arabama yaslanıp bir sigara içtim. Biraz zaman sonra gelen Besteyi gördüm bize doğru yürüyordu. Derdi neydi bu kızın hani işi vardı? Bana yalan sölemek ya ona fena ödetecektim. Yanımıza geldi Emre ona doğru yürüdü ve bir şey fısıldadı sonra Beste Emre'yi itti ve "sahibi benim demiştim beyler! İnanıp inanmamanız umrumda değildi umarım şimdi inanmışsınızdır. " dedi ve çekip gitti. İçimden 'hayır bu beste olamazdı. Onunla tekrardan karşılaşacağımı sanmıyordum! Bu olamazdı hayır!!" Dedim sesizce Emre arkasından bakakalmıştı. Emre " bu kız benim olacak kimse elimden olamayacak o benim! Anladınız mı! O kız benim! " dediği anda işte o zaman sinirlenmiştim. "Sen ne diyorsun lan oruspu çocuğu dediklerine dikkat et!" Dedim. "Ne oldu Aras bey sana sahip olmayan bir şeyi alacağım çokta zor olmayacak. !" Bir anda "o benim anladın mı o benim! İster inan ister inanma sadece bir motor için o kıza neler yapacaksın Emre!" Biraz daha yaklaşarak ona fısıldadım "eğer o kıza yaklaşırsan kendini ölmüş bil koçum ben sana diyeceğimi dedim gerisi sende doksandan çakmaya çalışırsan o top senin gibi direkten döner! Anladın mı koçum?" Dedim. Ve ensesine ağır ağır vurdum sonra ordan uzaklaştım besteyi bulmam gerekiyordu hemde hemen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Piskopat Değilim
Ngẫu nhiênBeste Sayer... Peki kim olduğunu biliyormusunuz ? Hayır!! Peki ne kadar umursamaz kibirli ve piskopat olduğunu? Hayır!! Peki sizin için boşluk nedir? Anne ne demektir? Peki sevgi nedir bilirmisiniz? O sizi utandırırmı? İşte hikaye başlıyor...