Sabahın ilk ışıklarında güne merhaba dedim. Hava dün e göre daha sıcaktı. Üzerimdeki nevresim i itiştirerek banyoya girdim. Aynadaki yansıma mı uzun süre izlemeye başladım. Her gün ki mutluluğumun merdiven basamaklarında ki zirvesindeydi. Paslanmış çeşmeyi açtım ve yüzüme buz gibi suyu çarptım. Kurulan dıktan sonra aynaya tekrar bakarak gülülmsedim. Beynim adrenalini mi yükseltmek için kafamda sayfalar yazıyordu. Manşetlerinde ise; " her şey güzel olacak. Aşk, sevgi,mutluluk beni bekliyor olacak. Ve kalbim...sesiz deniz sularına tutulsa bile yılmadan savaşacak. Çünkü bu benim hayatım, benim hikayem..." yer alıyordu. Koridora çıktım ve lavabo sırasında bekleyen diğer kızlara yer verdim. Rafadan yumurta kokusu gelen yemek salonuna ilerlerken kendime koca kupa da bir çay aldım. Beyaz renkli sandalyeye oturdum ve zil çalan karnımın fişini çektim. Bir kaç dakika sonra en yakın arkadaşım müjde de bana eşlik etti.
"Günaydın doğum günü çocuğu"
"Müjdee, saçmalama alt üstü bir doğum günü. Sıradan gün işte"
Müjde her zaman ki sinsi bakışını atarak ağzını yansıması ve,
" Rana, asıl sen saçmalama. Sen bu gün 18 olacaksın ve yarın bir reşit olarak bu kapıdan çıkacaksın. Yani normal gün senin için bu mu?"
Müjde, sanki onun 18. Yaş günüymüş gibi heyecanlanıyor du. Her 18 kelimesinde gözler fal taşı gibi açılıyordu. Lafı pek uzatmadan konuyu kapattım ve;
" her neyse ben gidip biraz taslağıma göz atayım. "
"Yok artık!! Rana. Bu gün taslak maslak yok. Hemen gidip giyiniyorsun ve bende gelip saçını yapıyorum. Daha sonra müdür den izini koparıp gecelere akıyoruz"
"Ama be..."
"Aması maması yok, ee hadi ama Rana "
Görünüşe bakılırsa Müjdeyi ikna etmek zor olacaktı. Bende fazla diretme den yatakhaneye gittim. Bezden yapılmış giysi gardırop umun fermuar ını açtım ve diz altı olan kahve tonlu elbiseme uzandım. 15-20 dk sonra hazır halde yatağıma oturdum. Kahkaha sesleri, telefonla konuşan kızların sesi kulağımı çınlatıyordu. Aradan çok geçmeden müjde geldi. Beni görür görmez kaşlarını çattı. Başladı bir ton gereksiz lafa.
" Rana bu ne??"
Ufflayarak ona karşılık verdim
" ney nesi ya!! Miss gibi elbise işte fazla abartıya gerek yok."
Müjde süse kıyafete aşırı önem verirdi. Zaten onu heyecanlandıran da parti gece hayatı vs ydi. Normal günlerde spor giyinmeyi severdim. Her kız gibi değildim açıkçası. Ama Müjde bugün beni benden uzaklaştırmaya kararlıydı. Hızla kendi kıyafet dolabına gitti ve siyah süper mini bir elbiseyle döndü.
" hadi kalk kalk kalk. Çabuk giy şunu. "
" uff ne fark eder ki ha bu ha o"
Yine gözlerini devirerek cevap verdi müjde
" çok fark eder canım hadi oyalanma da giy şunu zaten saat kaç oldu. Yetişemeyeceğiz."
Tatlı sinirle soyundum. süper mini elbise ve topukluları mı üzerime geçirdim. Bu sırada müjde, saç maşası nı sallayarak önündeki sandalyeyi işaret etti. Sandalyeye oturur oturmaz saçlarım müjde nin oyuncağı oldu. Yeni maşalanan sıcak saçlarım önüme düşerken bende zemini izlemeye daldım.
***
Müdürümüz den zar zor aldığımız izin sonrası müjde çılgınlar gibi dans etmeye başladı. Çok geçmeden bir taksi tutmak için caddeye vardık. Biraz yıpranmış araba bize yaklaştı. İkimiz de koltuklara yerleşirken Müjde diğer yandan şoför e tanımadığım adresi söylemekle uğraşıyordu. Yarım saat sonra yabancı mahalleye duran taksiye parayı ödedik. Arabadan indiğimiz de eteğimi çekiştirmeye başlayıp Müjdeyi takip ettim.
" müjde burası neresi? Kızım ne işler karıştırıyorsun ?"
" üff Rana rahat ol. Bu sefer güzel işler karıştırıyorum. "
Biz aramızda tartışırken yan sokak dan iki yakışıklı erkek yaklaşmaya başladı. Müjde ayağa kalkarak el salladı. Tabii ben bu sırada ağzım açık bir şekilde olanları izliyordum. İçlerinden biraz büyük olanı
" selam kızlar" diye seslendi. Müjde hemen
" selam " diyerek karşılık verdi. yine aynı oğlan müjdeyle lafa başladı.
" çok bekletmedik değil mi"
" ahh hayır, bizde tam sizi konuşuyorduk"
Yine aynı oğlan " yaa demek öyle " diyerek pis gülüş attı. Müjde;
" hah bu arada bu arkadaşım Rana. Yani doğum günü çocuğumuz." bu sırada oğlanda
" tanıştığımıza memnun oldum Rana, ben kerem . yanımda ki yakışıklıda Bora. " kısa tanışmadan sonra gülülmsedim. Adı Bora olan diğer oğlanda öyle. Daha sonra beyaz lüks bir arabaya bindik. Müjde ve kerem öne, ben ve Bora da arka koltuğa oturduk. Kerem arabayı hızla sürerken bende yolu seyrediyordum. Bir yandan da süper mini elbise mi çekiştirmeye meşgul düm. Yarım saatlik yolculuğun ardından bebekte ki gece kulübü ne girdik. Loş ışıkta siyah görünen deri koltuklara yerleştik. Müjde ve kerem birer kadeh bira isterken ben ve bora da votka lı soda istedik. Gürültü ortamda sarhoş insanların saçma sapan hareketli dansları beni oldukça rahatsız etmişti. Siparişleri miz gelince yudum yudum içtiği m soda nın ardından kafamda hemen gitmeyi planlamıştm. Birkaç saatlik aradan sonra müjdeyle yaklaşarak;
" müjde, çok geç oldu hadi kalk alım artık" dedim. Hızla gözlerini açarak
" Rana saçmalamaz mısın lütfen, daha dans etmekdik"
"Müjde ne dan..."
Müjde birden ayağa kalkarak;
" eee hadi ama beyler bizi dansa kaldırmayacak mısınız "
Kerem bana pis bir bakış atarak
" ozaman herkes eşini bulsun" dedi ve Müjdeyi dans edilen halkanın içine götürdü. Tabii Bora da buna istemeyerek de olsa kayıtsız kalmadı. Nazik bir arzulamayla beni piste götürdü. Saat 22.00 yi gösterdiğinde kulüpten çıktık. Ben istemesem de boğazda balık yemeye karar verdiler. 22.30 gibide oğlanlar bizi yurda bıraktılar. Odaya geldiğimizde Berna hanıma yakalanmadığımız için mutluyduk. Çünkü çoktan gecikmiş dik. Yatağa yattığımda da neredeyse dizleri mi hissetmeyecek durum daydım. Yorgunlukla nasıl uyuduğu mu bile hatırlamıyor dum.
