Asıl Olay Kavgadan Sonrası(Bölüm-7)

17 1 0
                                    

(Multimedia da Tyler var.)

O an donup kaldım. O herif G'nin erkek arkadaşıydı. Buna neden bu kadar şaşırdın derseniz çünkü adam kabaydı, egoistti, kendini beğenmişti ve nezaketten bir haberdi. Sustum ve eve gidene kadar hiç konuşmadım.

G yanımda otururken bana bakıyordu ama hiç dönüp ona bakmadım. Şimdi neden böyle davrandığımı merak ediyorsunuz ona kızmaya hakkım olmadığını düşünüyorsunuz belki de haklısınız ama ne yapayım G tanıdığım kadarıyla çok kibar ve iyi bir kızdı adamın tam tersine. Neden kendini üzen biriyle birlikte oluyordu ona kızıyorum.

Herneyse haklısınız buna hakkım yoktu. G sadece bana iyilik yapıp evine davet etmişti ve onun özel hayatına karışamazdım. Eve geldik sesimi çıkarmadan doğru odama gittim. Georgia arkamdan seslendi "Yaralarına bakmalıyız üzerini değiştirdikten sonra gel".

Aslında direk yatıcaktım ama öyle söyleyince bozuntuya vermedim ve üzerimi değiştirip içeri geçtim. İkiside salonda beni bekliyorlardı. 3lü koltuğun ortasına oturdum. MJ hemen atlayıp yanıma oturdu.

MJ: Göründüğünden daha sertmişsin. Tyler la kavga edeceğin hatta onu döveceğin hiç aklıma gelmezdi. 

Georgia'ya duyurmadan kulağıma "çok iyi yaptın. Uzun zamandır bunu yapmak istiyordum ama herif ayı gibi o yüzden cesaret edememiştim" (gülüyor)

G: (Öksürüyor) Seni duyabiliyorum.

MJ, söylediklerinin duyulmuş olmasının verdiği utançla yavaşça koltuğun içine gömüldü. MJ' in o haline dayanamayıp güldüm ve o anda ağzımdan bir inilti çıktı. Canım gerçekten acımıştı. Georgia çıkardığım sesi duyunca hemen yanımdaki boş kalan yere oturdu. Endişeyle bana bakıyordu.

G: İyi misin? Canın çok mu yanıyor? Herşey benim yüzümden oldu. Kahretsin!

D: Hayır Georgia senin yüzünden falan olan bir şey yok. Birinin o adama haddini bildirmesi gerekiyordu.

Ben öyle söyleyince Georgia bozuldu.

G: Ne yani ben ona haddini bildiremez miydim?

D: Sadece seni korumak istedim.

G: Önce kendimi savunamayacağımı sonra da kendimi koruyamayacağımı söyledin.

D: Bak G özür dilerim yemin ederim öyle söylemek istemedim. Sen tabiki kendini savunadabilirsin, koruyadabilirsin. Ama o adam adil değildi ki. Sadece fiziksel olarak söylüyorum bir kadın ve bir erkeğin güçleri eşit değildir. O, bu konuda adil davranmıyordu ve senin birazcık yardıma ihtiyacın olduğunu düşündüm o kadar.Benim yanınıza gelirken ki amacım kavga çıkarmak değildi sadece sana "hadi Georgia gidelim" diyecektim ama size doğru gelirken o adamın senin canını yaktığını görünce dayanamayıp müdahale ettim. Sonra ben dönmüş giderken o arkamdan bana vurdu ve bende dayanamayıp ona vurdum. Çünkü ben karşılık vermesem bile bana vurmaya devam edecekti.Ne yani hiçbir şey yapmayıp dayak mı yemeliydim? Söz birdaha ki sefere öyle yaparım. Yeter ki sen üzülme. (Güldüm)

Önce sert bakıyordu ama dayanamayıp o da güldü.

G: Tamam haklısın. Beni korumak istediğin için teşekkür ederim ama bir daha böyle birşey olmayacak tamam mı bana söz vermelisin.

D: O konuda anlaştığımızı sanıyordum. Adam vuracaktı bense karşılık vermeyip dayak yiyecektim. Hatırlasana. (Güldüm)

Hepimiz güldük. Ama o anda yaptığım şakaya lanet ettim ve güldüğüme pişman oldum çünkü yüzüm çok fena ağrıyordu. Dudağım ve sol kaşım yarılmıştı. Yani herhalde yarılmıştır çünkü kanıyorlar ve çok fena ağrıyorlardı.

G: Bizi güldürmeyi kes yüzün çok fena. MJ yarayı temizlemek için ecza dolabındaki alkolü pamuğu ve bir kaç tanede yara bandını getirebilir misin?

MJ istediklerini getirdi ve G' ye verdi. O da pamuğa alkol döküp dudağımın sağ tarafındaki yaraya sürmeye başladı. pamuk ilk dudaklarıma değdiğinde öyle yaktı ki istemeden biraz bağırdım. Anırdım da diyebiliriz çünkü bildiğiniz aagghhh diye bir ses çıktı. 

MJ: Ben buna bakamam odama gidiyorum size kolay gelsin. 

dedi ve kalkıp gitti.

G: Sert rockçı kıza ne oldu gördün mü? (gülüyor)

D: Onun sertliği de buraya kadarmış. Kerkesin bir sınırı vardır. (gülümsedim) Bazı insanlar sınırları olmadığını düşünürler ancak bu olmadığı anlamına gelmez. Sadece kendilerini sınırlarını bulacak kadar zorlamadıkları anlamına gelir.

G: Hmm bu çok şairaneydi. Hangi şaire ait (güldü)

D: Henüz tanınmış değil ancak yakın sürede ününün artacağına eminim (güldüm-ve acı)

G: Sen öyle san. Burası ünlüler şehri. O kadar çok ünlü ve o kadar çok ünlü olmaya çalışan insan var ki.

D: Amacım ünlü olmak falan değil zaten. Öyle şeyler benim için çok sığ düşünceler.

G: Kesinlikle. Sana katılıyorum. Bence ünlü olabilmeyi kafaya takacaklarına yaptıkları işe odaklansalar belki daha başarılı olurlar ve bu sayede istedikleri üne kavuşurlar.

D: Haklısın. Sen sevdiğin işi yap. Olacağı varsa zaten olur.

G: Herneyse bu kadar konuşma yeter hadi şu yaralara bakalım.

Tekrar dudağımla ilgilenmeye başladı. O kadar yakınımda durunca gözlerinin içine baktım. Gözleri kahverengiydi. Ben ona bakarken masada ki yara bandını almak için hızla uzaklaşınca daldığım rüyadan uyandım. Ona çaktırmadan silkelendim.

Yara bandını dudağımın kenarına doğru yapıştırdı. Sonra aynı işlemi kaşıma da yapmak için hafif yukarı kalktı sağ tarafımda oturuyordu ve yara sol kaşımdaydı. Kaşa yaklaşmak için biraz daha bana doğru gelince bu sefer dudakları gözümün önündeydi. Önce bir süre baktım ama sonra gözlerimi kapadım zaten canım acıdığından o yüzden kapattığımı sandı.

Ayrılıp masaya yöneldiğinde gözlerimi açtım. Yara bandını kağıtlarından ayırınca tekrar yaklaştı ama bu kez ikimizin yüzüde tam hizadaydı yani gözler gözlerde, burunlar aynı hizada ve dudaklar dudaklarda...

Yanlış anlamayın ama oy ve yorum gelmediği için hikaye hakkında ne düşündüğünüzü; sevip sevmediğinizi bilemiyorum. Bir süre daha yazacağım sanırım ama eğer  gerçekten sevilmezse devam ettirmeyebilirim. İyi okumalar.

Hopeless LoverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin