Biri adamın suratına sıkı bir yumruk attı adam yere yığıldı. Bu Even'dı
-Even dur yapma Even yeter...
-İyi misin Mira sana bir şey yaptı mı?
Kafamı sallamakta yetindim
bayılamak üzereydim.
Göz yaşlarıma hakim olamıyordum hala korkudan titriyordum ilk defa başıma böyle bir şey gelmişti. Etrafımız kalabalıklaşmıştı.Birbirlerine laf yetiştiren teyzeler çevredeki olup biteni anlatıyorlardı. Polis gelmişti.
Even kalkmam için yardım etti, ifadelerimizi aldıktan sonra gittiler. Adamın yüzüne bakmak istemedim arabaya bindirilirken arkamı döndüm korkmuştum nedenini bilmesem de.
Even elini omzuma koyunca kendime geldim su almıştı bir banka oturduk kendime gelmeye çalıştım.-Ben ne diyeceğimi bilemiyorum çok teşekkür ederim. Bunu derken sesim hala titriyordu.
-Lütfen unut, üzülme her şey iyi olacak.
Kafamı olumlu anlamında salladım eliyle başımı omzuna koydu birkaç saat vakit geçirdik öylece çok iyi gelmişti.
Karnımdan sesler geliyordu çok acıkmıştım Even kıkırdamasıyla yüzüm kızardı.-Buradan bir yere ayrılma hemen dönerim.
Sesizce onu bekledim Even gülümseyerek geliyordu elinde iki poşet vardı yanıma yaklaştıkça kokusu geliyordu sıcacık tavuk dönerin utanmasam elinden alıp hepsini yemeyi hayal ettim.
-Sanırım acıktın bende öyle.
Derken o kadar tatlı gülüyordu ki açlığımı bastıracağını düşünmüştüm ta ki midemden bir gürültü kopana daha. Bu sefer Even kahkaha atmıştı başımı yere gömmek isterdim.
-Şey buna hayır diyemem sanırım.
İkimizde bir güzel yedik harikaydı. Uzun zamandır yiyemiyordum çok özlemiştim ayranla tavuk döneri. Nedensiz şekilde Even'a güveniyordum. Sesiyle tekrar hayata döndüm.
-Bugün hoca yokmuş sınıftan birileri mesaj attı okula da gitmeye gerek yok tabi istersen.
-Bu dünyada duyduğum en güzel haber sonunda, dedim.
-Ne yapalım, işin var mı?
-Hayır, yok da. Aklımdan lunaparka gitmek geçti.
-Da sı ne?
-Şey aslında bir fikrim varda sana biraz saçma gelebilir eğer istemezsen gerçekten gitmeyebiliriz.
Kafasını hızlıca salladı bende söyleyiverdim.-Lunaparka gitmeye ne dersin.
Önce gülümsedi sevindim sonra dişlerini göstererek gülmeye başladı şaşırdım beni küçük düşürmüştü.
-Tamam, sadece öneriydi vazgeçtim.
-Hayır, hayır bu iyi olur gerçekten.
Mutlu olmuştum otobüse bindik. Lunaparkını çok seviyordum nerdeyse hepsine binmiştik çarpışan arabalar, gondol, hızlı tren... Gondola binmek için Even 'ı ikna etmek zorunda kalmıştım çok komikti korkudan elimi sıkıp gözlerini kapatarak çığlık atıyordu resmen.
Sonra da oyun makinesinden oyuncak almak için tüm bozukluklarımızı harcadık son bozukluğumuzda Even sonunda bana sevimli yeşil renginde tek dişli canavarı alabildi.
Onu sevmiştim ve iyi yere koymam gerekliydi. Even beni yüksek tepeli bir yere çıkarttı kayalıklardan oluşan etrafını demirlerle çevirmişlerdi tüm şehir ayaklarımın altındaymış gibi hissetim.
Güneşin batışını izledik.
Yüzüme hafif rüzgâr çarpıyordu ne kadarda huzurlu olduğumu düşündüm bütün sorunlar kafamdan silinip gitmişti.
Even izin isteyip gitti bende bu güzel manzaranın keyfini çıkartmak için her yere tek tek bakıyordum bir ara kendi evimi buldum sandım ama koca bir ağaç kapatıyordu ya da öyle sanıyordum.