***

106 20 5
                                    

Ben hemen kapıya gittim.
Açmadan önce kendime aynadan baktım.

Üstümde renkli çiçek desenli hafif bir elbise vardı.
Uçları diz kapaklarımdaydı.
Saçlarımın önünü küçük tokayla tuturup gerisini serbest bırakarak ne kadar doğru bir karar vermişim diye düşünürken tekrar çalan kapıya hızlıca ilerledim. Derin bir nefes alıp verdikten sonra açtım.

Onu karşımda görmek baştan aşağı titrememe neden oldu. Çok şık görünüyordu. Beyaz gömlek giyinmiş altında kısa kesilmiş dar kumaş pantoluyla nefes kesici görünüyordu. Saçlarını yan tarafa doğru biraz kaldırarak katolok kapağındaki mankenleri aratmıyordu.
Ve en tatlı haliyle kızarmış durumdaydı. Ne kadar tatlıydı.

-Merhaba hoş geldin.
Eğilip yanaklarımdan öptü.

-Merhaba şey nasıl görünüyorum.

Siyah bir küpe takmıştı ilk kez dikkatimi çekmişti.

-Sen küpe takıyor muydun?

-Elbette ama gri takıyordum ve küçük fark etmen imkansız oluyor değil mi?

-Çok hoş durmuş.
Hadi içeri geçelim yoksa annem meraktan yanımıza gelecek.
Ellerinde mor menekşeler vardı. Annem bunlara kesinlikle bayılacaktı.

-Hoş geldin evladım dedi annem

-Hoş bulduk dedi.
Even'da tokalaştılar annem çok dikkatli bakıyor sürekli Even'ı süzüyordu.
Even çiçekleri anneme uzattı annem istemeden güldü ve teşekkür etti.

Hemen yemek masasına oturduk.
Even yemekleri çok beğendiğini söylerek büyük iştahla yiyordu. Annemin hoşuna gitmişti.

ben su getirmek için mutfağa gittim döndüğümde ikisi gülüyor bir şeyler konuşuyorlardı gayet iyi görünüyorlardı merakıma yenik düştüm ve sordum.

-Hayırdır neye gülüyorsunuz.

-Sana kızım. Yaptığın sakarlıklara.

Annem anlattıkça ben utanıyor Even ise kahkaha atıyordu.
Anneme kaş göz işareti yapmaktan başıma ağrılar girmişti. Yemekten kalktıktan sonra salona geçtik.
Ben Türk kahvesi pişirdim annemde yardım etti.

Güzel sohbetten sonra Even ayaklandı artık heyecanı gitmiş gibi görünüyordu.

-Her şey için çok teşekkür ederim yemekler harika olmuştu ellerinize sağlık bize de gelmenizi çok isterim.

-İnşallah oğlum sende gel sık sık.

Bu sefer sarıldılar bende Even'ı yolcu etmek için kapıya kadar eşlik ettim.

-Şey kusura bakma annem hep benim hikâyelerimi başkalarına anlatırdı.

-Hayır, ben çok eğlendim özellikle de şu öğretmenine yaptığın.

Ağzını kapattım.

-Şisssttt lütfen ama artık olmuş bitmiş.

-Ya bir insan nasıl hocasının çayına müshil atar.

Bunu derken hala gülüyordu.
Onun gülmesiyle bende kedimi tutamadım ona eşlik ettim.

Kapının önüne çıktık onun gitmesini hiç istemiyordum.
Rüzgârla uçuşan saçlarım görmemi engelliyor ellerimle kontrol edemiyordum. Even elleriyle geriye itti saçlarımı.
Daha da yaklaştı. Vücutlarımız birbirine değiyordu nerdeyse. Bense nefes almayı bile beceremeyecek kadar heycanlanmıştım.
Gözlerini ayırmadan yüzümü avuçlarına alarak bana yaklaştırdı. Hemen gözlerimi kaptıverdim.

Kulağıma fısıldayarak

-Çok güzelsin Mira bugün için teşekkür ederim çok güzel geçti.

Anlıma bir öpücük kondurdu rüzgârdan mı yoksa öptüğünde hissettiğim titremem mi.

Arkasını döndü ve uzaklaştı öylece baktım arkasından köşeyi dönene kadar...

Kusmalarım hala devam ediyordu üstelik dün akşamda burnum kanamıştı. ilk defa annemin haberi yoktu ama kusmalarım için sürekli doktora gitmemi söylüyordu.

Bugün gideceğimi söyledim söz bile verdirtti.
Bugün prova vardı ondan sonra giderim diye programımı yaptım. Even'la provaya gittik herkes yerli yerindeydi.

-Mira çok solgun ve durgun duruyorsun iyi misin?

-Evet evet iyiyim sadece dünün yorgunluğu.

Elimden tuttu böylece dans alanına giderken yardımcı oldu.
Herkes çok çalışmıştı hareketleri çok iyi ezberlemişlerdi ta ki ben bozana kadar.
Hiçbir şey hatırlamıyordum. Gözlerimi açtığımda beyaz ışıklar gözüme batıyordu. Her taraf bembeyazdı. Üstünden tır geçmiş gibi hissediyordum.
annem başımda Even'la konuşuyorlardı.
Annem dışarı çıktı. Even bana döndü.

-İyi misin Mira Mira bizi çok korkuttun.

-Even..
Diyebildim. Sesim fısıltıdan farklıdı.

-Hastanedeyiz bayıldın dans ederken ama şimdi iyisin bugün taburcu olacaksın.

Etrafıma baktım kolumda serum takılıydı.

Serumum bitikten sonra hemşire çıkarttı biraz acıtmıştı.
Even elimden tutmasaydı bayılabilirdim.
Annemle beraber doktorun odasına gittik Even'da gelmek istedi ama ben izin vermedim.
Nedense içimde kötü bir şeyler olacağını seziyordum.

İçeri girdiğimizde oturmamızı istedi siyah deri koltuklara.

-Şimdi nasılsın Mira?

-Daha iyiyim de bir sorun mu var?

-Şimdilik bir şey söyleyemem ama yarın gelip bazı testler yapmamız gerekecek.

Annem hemen sordu .

-Ne gibi testler kızımda bir şey mi var lütfen söyleyin.

-Emin olmadan hiçbir şey söyleyemem. Şimdilik dinlen yarın mutlaka gel.

Even'a yalan söylemek durumunda kaldım. Bu beni rahatsız etmişti.

Okuldan sonra hastaneye gittim. Bana bazı testler uyguladılar iğneler canımı çok acıtmıştı.
Annem sürekli arıyordu sonunda telefonumu kapattım.

Kantine inip su aldım. Biraz nefes almak için dışarıya çıktım.
Yağmur yağmaya başladı.
Tekrar içeri girip doktorun odasına gittim.

Koridorda beklemeye başladım sonuçlar çıkana kadar.
Sonunda adımı söylediler.
Doktorun odasına girmeden önce birkaç derin nefes alıp herşey iyi olacak dedikten sonra kapıyı açtım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 04, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SADECE BİR GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin