ACI (TANITIM.)

50 3 3
                                    

Kadin belkide en mutlu gününe bugün uyanmıştı. Geçen hafta üvey babasından dayak yemesi üzerine annesi üvey babasını sonunda doğru karar verip evden kovmuştu. Dün mahkemeleri vardı ve boşanmışlardı.

Siyaha boyanmış duvarlarına iç çekerek baktı. Siyahtı kadın. Herşeyiyle..

Telefonunu açıp sevgilisinden gelen mesaja odaklandı. Belkide Kadının uzun zaman sonra ilk defa gözleri dolmuştu. Bunu hak etmemişti.

Kadın sevgilisine güvenmişti. İlk öpüştüğü o olmuştu. İlk birlikte olduğu..

Meltem kötü bir kadın değildi. Hayatın ona sunduğu yaşam buydu. Hayat ile kumar oynuyordu. Ya kazanacaktı. Ya da kaybedecek. Çoğu kez kaybetmişti.

Babasının vicdansız piçler tarafından öldürüldüğünde kaybetmişti...

Kardeşini uyuşturucu denen illet yüzünden öldüğünde kaybetmişti.

Annesinin üvey ve sapık olan bir adamla evlendiğinde kaybetmişti.

Bekaretini onu kandıran bir erkeğe vererek hata yaptığını anladığında kaybetmişti..

Üvey babası tarafından tecavüze uğradığında kaybetmişti.

Meltem hep kaybetmişti.. Aynaya geçti ve gözlerini sımsıkı kapattı.

Gözleri aynada kendini tararken sessizce yutkundu.. Kimseye zarar veremezdi. Kendine verirdi.. Suratını hasta bir gülümseme kaplarken elini yumruk yaptı. Daha önceleri sakladığı camı eline aldı.

Kollarına hızlı hızlı gezdirdi. Canı yanmıştı. Ama yaşadikları kadar değildi bu acı..

Her zaman yaptığı gibi aynada kendi kendine konuşmaya başladı.

"Başkasına zarar veremezsin. Kendine verirsin. Öldürmezsin. Acı çekersin.. Çünkü hayatta böyledir. Hayatın zorluklarına rağmen yaşıyoruz değilmi? " kendi hâline güldü

Acı kadını güçlü yapıyordu..

---------------------------

Elindeki viski şişesini bir kez daha kafaya dikti adam.

Elindeki bıçağı karnında gezdirirken piskopatça güluyordu.

Herkes yaşamazdı adam gibi. Oda yaşamıyordu gerçi.. Yaptığı şeyler bir piskopatın yaptığı şeylerdi.

Adam gözlerini yavas yavaş kapatırken içinden küfür ediyordu.. Hayata..

Acı çekiyordu. Ağlamak istiyordu. Değer verdiklerine son kez sarılamadan ölmeleri onu günden güne mahvediyordu..

Gözleri tekrar o anı canladırınce ellerini kafasının üstüne koydu ve yere çöktü. Dizlerini göğsüne çekerken ileri geri sanki deli gibi sallanıyordu..

Kimse böyle bir hayatı hak etmezdi. Kimse onun kadar soğukkanlı olamazdı..

"Ben yapmadım. Ölmediler" kendi kendine sayıklarken sinirle bıçağı karınına geçirdi..

Tek kaldığında böyleydi adam. Normalde suratsızdı. Onu tanımayanlar onun bir piç olduğunu düşünürdü.. Ama o sevgiye muhtaç bir çocuktu..

Adam ailesini gözlerinin önünde öldürüldüğünü görmüştü.. Kız kardeşine tecavüz edildiğini görmüştü.. O sadece 8 yaşındaydı. Tek yaptığı babasıni dövenlere küfür etmekti..

Dedesi Mehmet Güngör tarafından sürekli suçlu görünüyordu..

Bu da hayat gibiydi..

Öldürmüyordu. Acı veriyordu..

Bir Hikâye..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin