Asi Kız

Seni seviyorum

HATIRLATMA

Başımı sesin geldiği yöne çevirdim ve karşımda ağlayan JUSTİN' i gördüm.

5. Bölüm

Alarmın çalmasıyla yatağımda sıçradım. Bunların hepsi rüya mıydı yani? Rüyamı daha fazla

düşünmemeye çalıştım. Saate baktığımda 6 olduğunu gördüm. Kendime gelmek için yüzümü

yıkadım. Yemeğe geç kalmamak için hemen altıma çok kısa olan turkuaz şortumu geçirdim.

Tişört olarak da beyaz, göbeği açık, üstünde Justin Bieber yazanı seçtim. Saçlarımı düzelttim.

Yüzümü yıkadığım için makyajım silinmişti. Yapma gereği duymadım ve telefonumu alıp

odadan çıktım. Yemekhaneye doğru ilerlerken turuncu saçlı bir kızın bana doğru yaklaştığını

gördüm. "Merhaba. Adım Jessie. Tanışabilir miyiz?" dedi gülümseyerek.

Utandığını anlamıştım. " Çok isterim Jessie. Benim adım da.." derken sözümü kesti "Biliyorum

adın Poppy" dedi. Küçük çaplı bir kahkaha attım. O da gülümsedi. "Gel bakalım. Yemek

yiyelim" dedim. Hemen yanıma çektim. Gülümseyerek yanıma oturdu. O sırada rüyamdaki

gibi Justin - rüyadaki adı- yanıma geldi. "Selam kızlar." dedi ve gülümsedi. Rüyadakinden

daha yakışıklı ve tatlıydı. Jessie'ye yaklaştı, dudağına bir öpücük kondurup geri çekildi.

"Poppy, bu seksi varlık benim sevgilim. Adı Jack" dedi. İçimden en azından J harflerini

tutturmuşum diyerek gülümsedim. "Bende.." yine sözüm kesilmişti. Bu sefer kesen Jack'ti.

"Poppy" dedi. Ağzım açık kalmıştı. Buraya geleli sadece 6 saat olmuştu ama okulun

popülerleri hemen adımı öğrenmişti. Popüler olduklarını nerden bildiğimi sormayın.

Davranışları, giyinişleri belli ediyordu. İkiside kahkaha atmaya başladılar. "Nerden bildiğimizi

sormayacak mısın?" dedi Jack. 'Nereden biliyorsunuz' gibisinden bir bakış attım. "Okulun kötü

çocuğu Sott'la çıkıyormuşsun" dedi. Nedense üzgün gibi duruyordu. "Poppy" sesiyle arkama

baktım. Bu Scott' tı. Geldi ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu. "Nasılsın, hayatım" dedi

gülümseyerek. Cevap vermeden "Biraz konuşabilir miyiz?" dedim. Tamam anlamında kafasını

salladı. Ayağa kalktığımda elimi tuttu ve yemekhaneden çıkarttı. "Burada konuşabiliriz" dedi.

"Bak Scott, biz sevgili değiliz. Bunu herkese söylemeyi kes. Dün sana yardım ettim sadece

ihtiyacın olduğu için. Bunu devam ettiremem" dedim. Hepsini tek nefeste söylediğim için çok

sık nefes alıyordum. Gülümsedi. "Poppy, benimle sevgili olmak istememen çok doğal ama

dediğin gibi yardımına ihtiyacım var. Sana ihtiyacım var" dedi. Scott bana şefkalte mi

bakıyordu ben mi yanlış görüyordum? Elini yanağıma getirdi ve okşamaya başladı. Ağzımdan

sadece "Tamam" kelimesi çıktı. "Teşekkür ederim, sevgilim" dedi. Sevgilimin üstüne basarak.

Elimi sıkıca tuttu ve yemek yediğimiz masaya gidene kadar bırakmadı. Sandalyemi çekti,

oturduğumda gülümsedi. Bende ona gülümsedim. Jack çok kırgın duruyordu. Jessie bunu

anlamış olacakki onu öpmeye başladı. Jack kafasını geri çekti. "İstemiyorum" dedi. Jessie ona

anlamayan gözlerle bakıyordu. Gözlerinin dolduğunu anladığımda Jessie'yi kaldırdım.

Yemekhaneden çıktığımızda ağlamaya başladı. "Poppy, bana bugün çok kötü davranıyor.

Ona ne olduğunu anlayamıyorum" dedi hıçkırıklarının arasında. "Şştt, ağlama canım. Belki

bugün onu üzecek birşey olmuştur. Canı sıkkındır." dedim. Kafasını aşağı yukarı salladı.

"Olabilir" dedi. Yüzünün kızardığını gördüğümde onu tuvalete götürdüm ve yüzünü

yıkattırdım. Şimdi ağladığı belli olmuyordu. Yemekhaneye döndüğümüzde Jack gitmişti. Scott

telefonuyla oyalanıyordu. "Scott" dedim. "Efendim tatlım" dedi. "Jack'e ne olduğunu biliyor

musun?" diye sordum. 'Hayır' anlamında başını salladı. "Jessie'ye çok kötü davranıyor" dedim.

"Bunu bende farkettim. Canı birşeye sıkılmıştır belki" dedi. Gülümsedim. Aynı şeyleri

düşünmemiz hoşuma gitmişti. "Ne düşünüyorsun bakıyım sen? Merak etme biz öyle olmayacağız"

diyerek en sevecen gülümsemelerinden sergiledi. Dudağıma minik bir öpücük kondurdu ve "Seni

seviyorum" dedi