Miraculous Karanlık Akuma

Yanlış Anlaşılma

Karanlık,  kara,  boş...
Dört duvar arasında gibiydi.
Yere yığılmış baygın yatarken göz kapaklarını araladı. Etrafta birden fazla ses duyuyordu. Ama net değillerdi. Biri dışında. Oda en çok duymayı sevdiği sesdi. Adrien 'ın sesi...

Korkunç anlar yaşayan Marinette 'ye sesleniyordu Adrien;
-MARİNETTE!... MARİNETTE!!! AÇ GÖZLERİNİ!!! 

Marinette kendine hakim olamıyordu. Bu sese karşı koyamayan göz kapakları verilen emri yerine getiriyorlardı.

Görüntü bulanık olsada bir tebessüm oluşturmuştu yüzünde.
Adrien fazlasıyla korku dolu gözlerle ona bakıyordu.

Adrien Marinette 'yi belinden tuttu. Kaldırdı. Onu banka doğru yöneltti. Kucağında taşıdığı genç kızı banka hafifçe oturttu. Ona bakarken sorunun ne olduğunu sordu;
-Sana ne oldu?!
İyi misin?! Hepimizi çok korkuttun doğrusu!

Marinette bu sözlere üzülmeli miydi? Yoksa sevinmeli miydi?

Adrien 'ın bu dedikleri onu büyülüyordu. Ama kulakları ile duyduğu o sözler "Kalbim sana ait ben seni seviyorum Lila"
Bu sözler onu yıkıyordu. Beyni ona Adrien 'ı unutması gerektiğini, kalbi ise ondan vazgeçerse asıl o zaman canının yanacağını söylüyordu. Hangisini dinleyeceğine karar veremiyordu bir türlü. O kadar karmaşıktı. Ne yapacaktı?

O düşünceleri ile boğuşurken Adrien ona bakıyordu. Hala bir cevap bekliyordu.

Marinette 'nin onu duymadığını sanan Adrien soruyu tekrarladı;
-Hey! İyi misin? Seni bulduğumuzda yerde yatıyordun.

Marinette kafasını salladı.
-Hah?!  Ne?!
Ha evet! Ben...

Adrien telaşla;
-Ne oldu sana?!

Marinette 'nin aklı hala Neden Lila 'ya bunları söyledi? Sorusuyla kendini deli ediyordu. Kara Kedi 'ye verdiği o aptal cevabı verdi.

-Ben... Ben...
Ben kuş gözlüyordum. Derken kuşu kaybettim. Sonra...

Adrien sözünü kesti.
-Şunu bir düzgün anlatır mısın?

Marinette anlatamazdı. Yoksa kalpten giderdi. Ölümü tatmıştı hatta fazlasıyla. Ve bunu bir daha yaşamak istemiyordu. Farklı bir yöntem seçti;

-Ben seni Lila ile konuşurken duydum...
Parkta buluşacağımız için seni bekliyordum. Sen zaten parka gelmiştin. Bende yanına geliyordum ki ayağım ağaç köküne takıldı...

Adrien;
-Tamam ben anladım sonrasına gerek yok. Neyse...
Sen iyi misin peki?

Marinette kafasını salladı. Beynini kemiren o cümleyi  sormadan edemeyecekti.

-Aaııaaı... ııı...
Siz burada Lila ile ne yapıyordunuz?

Lila hemen araya girdi. Adrien 'ı sahipleyici ve sinir bozucu tavrıyla cevap verdi;
-Tabikide Adrien bana duygularını açıyordu.

Marinette daha fazla dayanamayacaktı aşırı derecede siniri bozulmuştu. Göz bebeklerinden zorla akan bir damlayı gizleyemedi.

Adrien ise öyle bakıyordu. Marinette ondan net bir açıklama beklerken o tam zamanında söylemişti.
Lila 'yı itti;
-Lila! Marinette bir film çekimi var ve ben ne kadar onda görev almak istemesek bile babamın tasarımları orada sergilenecek ve bende buna zorunlu oldum. Bana bir kız partner gerekiyormuş ve oda Lila'ydı. Yarım saat sonra buluşmak istememin sebebide buydu. Film çekimi o zaman bitiyordu. 3. Çekimi yapıyorduk ki yerde baygın olan seni gördü Nino. Ve bağırdı. Hepimiz başına toplandık. Seni kaldırdım ve bu banka oturturdum. O sırada sen anca ayılabildin.