BAEKTAE

SENİ SEVİYORUM

karşımızdakileri görünce küçük çaplı bir şok yaşamadım değil baek ve yodaydı çünkü...

3 saat sonra

aradan üç saat geçmişti toplantıyı yapmış bitirmiştik. başarılı bir toplantıydı dedem artık şirketle daha fazla ilgilenmemizi istemişti.

  " kahve getirmemi istermisiniz "

  içeri giren sekreterdi burada çalışanlar bu kadar açık giyinmek zorunda mı 

  " evet hepimize getir" 

ikiside gözleriyle kızın bacaklarını kesiyodu baek önüne döndü ama yoda bakmaya devam ediyodu ama sanırım kızın gözü baekhyun'da çünkü ona bakıyodu sinirlenmiştim bir şey söylemem gerek artık

  " hala buradamısın sen işini yapmıyıcaksan çek şuradan bir sandalye baktığın yeri izlemeye devam et "

bana sinirli sinirli baktı ve odadan çıktı yoda ve fany ne dediğimi tam anlamadılar ama baek anladı gözlerini dikiş bana bakıyodu bende önümdeki dosyaya döndüm fany ve ben şirkette çalışmayı gerçekten istemiyoruz dedeme söylemeliyiz bunu anlayışla karşılayacaktır kız içeri kahveleri getirdi hepimize verip çıktı tabii baek'e bakmayı ihmal etmedi 

bir kaç dakika sonra baek dışarı çıktı aradan uzun zaman geçti neden gelmemişti odadan çıkıp etrafta dolaşmaya başladım bir oda gördüm kapısı aralıktı oradan bek'i gördüm kapıya doğru yaklaştım içeride yalnız değildi o gıcık sekreterde oradaydı ve en çarpıcı nokta baekhyun gömleksiz di anladığım kadarıyla üstüne kahve dökmüş bu gıcık sekreter dayanamayıp odaya girdim 

baek üstünü giyinmişti o gıcık sekreterde zafer benim gülüşleri atıyodu bana cidden sinirlenmiştim kızın üstüne yürümeye başladım 

  " artık bu şirketin bir çalışanı değilsin defol "

baek'e sinirli sinirli baktım arkamı dönüp odadan çıktım

  " taeyeon dur beni bekle"

baek suçsuzdu şuan ona sarılmayı çok isterdim ama yapamam yürümeye devam ettim şirketin dışına çıktım birde bir kol belimden tutup beni kendine çevirdi

  " şimdi beni dinleyeceksin küçük hanım kaçıp gitmeyeceksin neden böylesin hiç bir fikrim yok ama beni dinleyeceksin o saçma şirket ve o aptal sekreter umrumda bile değil hala görmüyomusun seni deliler gibi seviyorum kaç gündür senin yüzünden etrafta aptal aşık gibi geziyorum acaba şimdi ne yapıyo yemeğini yedi mi üzgün mü mutlu mu diye düşünmeden edemiyorum sana çıkma teklifi ettim ama bir cevap almadım cidden benimle oyun mu oynuyosun cidden canım yanıyo görmüyomusun tamam sen oynamaya devam et ama bir başkasıyla çünkü artık ben olmayacağım sevgimi içimde yaşayıp eni unutacağım"

bunları söyledikten sonra arkasını dönüp gitmeye başladı gözlerim dolmuştu sevdiği adamın böyle çekip gitmesine izin veremezdim koşarak arkasından gidip kolunu tutup önüne geçtim

  " byun faydasız baekhyun beni dinleyeceksin o saçma şirket ve o gıcık kadı benimde umrumda değil evet beni sevdiğini görebiliyorum bende her gün seni düşünüyorum o aptal şimdi yemek yedi mi diye çünkü sen hep yemeğini aksatan birisin benimde canım yanıyo ama umrumda değil ben seninle oynamıyorum ama eğer böyle düşünüyosan evet seninle oynuyorum ama kötü bir haberim var kendime başka bir oyuncak bulamam çünkü seni her şeye rağmen bir geri zekalı gibi seviyorum şimdi yolundan çekiliyorum gidebilirsin ama lütfen gitme"

ahhh neden gitme dedim ki sanki ve niye ağlıyorum gözlerimi ona çevirdim bana bakmıyodu bile umudumu yitirmiştim kafamı yana çevirdim çevirmemle beni kendine çekti dudaklarını dudaklarıma bastrıdı gözlerimi sıkıca kapattım o beni öpüyodu ama ben karşılık vermiyodum ellerini belime doladı ve beni iyice kendine çekti dudaklarını dudaklarımdan çekip anlını anlıma bastırdı gözlerimi açtığımda herkesin bize baktığını gördüm utanç vericiydi 

  " baek herkes bize bakıyo"

 " umrumda bile değil"

tekrar dudaklarını dudaklarıma bastırdı kollarımı onun beline doladım ona karşılık vermeye başladım içimde kelebekler uçuyodu gülümseme engel olamamıştım hem gülümseyip hem ona karşılık veriyodum gözlerimi biraz araladığımda onuda benimle aynı durumda olduğunu gördüm daha çok sarıldım ona ve gözlerimi tekrar kapattım tıpkı onun gibi