BAEKTAE

büyük bela

...gözlerimi kapattım tıpkı onun gibi...

Aradan yani o öpücüğün üzerinden tam beş dakika geçti öpücükten sonra bana sarılmıştı şimdiyse şirkete doğru ilerlemeye başladık.

Tanrım yüzüne bile bakamıyorum. Domatese dönmüştüm. Bu gün bura ne kadar da kalabalık insanların arasında sıkıştım nefes alamıyorum nerdeyse. Gelen geçen bana çarpıyodu omzum çürüdü yolda iki kişi yan yana yüriyemeyemeyeceğimizi anlayınca baekhyun'un arkasından yürümeye başladım. Tabii o fark etmemiş olacak ki beni aramaya başladı.

Yandaki kuşlar dikkatimi çektiği için onlara döndüm tekrar önüme döndüğümde baek ani bi hareketle arkasını döndü bu ani hareket biraz korkutmuştu beni

"Burdamıydın gittin sandım"

"Neden gideyim ki"

"Her neyse şimdi o kısa bacaklarınla hızlı adımlar at yoksa geride kalacak bu kalabalığın içinde bir birimizi kaybedeceğiz"

"Kısa bacaklar derken"

Gözleriyle beni süzdü bu süzme o kadar kısaydı ki kısa olduğumu tekrar hatırlamamda yardımcı oldu

"Ama kısa olmasına rağmen gayet güzeller"

Nasıl bu kadar rahat olabiliyo anlamıyorum ben burda gökkuşağının tüm renklerine büründüm adamda tık yok

"Yaa az önce dalga geçiyodun şimdide sapıklığamı başladın"

"Sapıklık mı?? Daha bir şey görmedin kim taeyeon"

Oha yuh rahatlığa gel

"Pis sapık"

Diyip önüne geçtim hızlı adımlarla ilerlemeye başladım

"Ya neden bu kadar önden gidiyosun beni bekle"

Arkadan gelip elimi tuttu

"Yan yana yürümek daha iyi haa bu arada şu sekreter mese.."

"Her şeyi biliyorum anlatmana gerek yok"

"Biliyomusun nasıl"

"Güçlerimi küçümsüyosunuz bay byun"

Bu konuşmalar sırasında kapının önüne geldik kapının onünde fany ve chan vardı şimdi ayvayı yedim fany beni sorularıyla öldürecek

"Ölmek istiyorumm"

"Neden bişi mi oldu"

"Daha ne olcak tiffany bizi el ele gördü bir sürü soru soracak"

Kıkıdadı arabalara binip eve doğru yola çıktık onlar başka arabada biz başka arabadaydık. Arabada ölücem sanırım üst üste bu kadar çok soru sorulurmu hiç nefes almadan cevapladım hepsini

Bu soru cevap şeysinden sonra eve ulaşmıştık arabadan inip apartmana girdik yoda ve baek daha gelmemişti

Biz eve girdik güzelim pijamalarımı giydim elime tabletimi aldım ve kolduğa yayıldım tiffany duşa girdi. Kapı çaldı gidip açtım kimse yoktu kapıda bi not vardı üzerinde 'yemeğini ye ve uslu kız ol' yazıyodu bu ne ya çocukmuyum ben

İçeri girip yemek yedim yine kapı çaldı ve yine bir not daha bu sefer üzerinde 'seni seviyorum' yazıyodu bu notlardan tam on beş tane geldi bu kesin baek geberticem onu ve inanırmısınız tiffany hala banyoda banyonun kapısına gittim

"Yaa tıffany içeride kaç kişi var onlarıdamı yıkıyosun eğer öyleyse paralı yıka hiç değilse su faturasını ödersin her neysr ben beş dakika için aşağıya iniyorum"

Hiç ses vermedi acaba öldümü la içeride. Salk arkadaşım içeri telefonla girmişti telefonla onu aradım ve açtı

"Alo"

"Nerdrsin lan"

"Banyoda"

"Niye cevap vermiyon"

"Dalmışım öyle"

"Nereye diye sormıyıcam kapat Allah cezanı vermesin kapat"

"Yaa pis fesat cev..."

O konuşurken yüzüne kapattım. Şu notları toplayıp aşağıya indim kapılarını çaldım yoda açtı baek balkondaydı beraber balkona çıktık

"Ya seni aptal ne diye bu notları bırakıp gidiyosun senin yüzünden hayatımda açmadığım kadar kapı açtım"

Oturduğu yerden kalktı bana yaklaştı elimdeki notlardan birini aldı üzerinde 'yemeğini ye ve uslu kız ol' yazandı bir tanesini daha aldı üzerinde 'seni seviyorum'yazıyodu gülümsedi

"Taeyeon sevdiğin adamı tanıyamamışsın ben not yazmam gelir direk sorarım"

"Anlamadım"

"Seni seyorum bebeğim,yemeğini ye ve uslu kız ol herbişeyim. Bak gördün mü yüzüne karşı söyleye biliyorum bunları aptal arkadaşım chanyeol tiffany için yaptı sende ben yaptım sanmışsın"

Chanyeol'a döndüm gülümseyip el salladı

"Ahh sen gerçekten... Tiffany banyoda tamam mı görmedi notları bu gidişlede yarın sabaha karşı çıkar banyodan"

"Aaa öylemi kusura bakma"

Arkamı dönüp çıktım evden merdivenlerden çıkarken baek arkadan gelip beni duvarla kendi arasında sıkıştırdı
"Bi güle güle bile demeden gidilir mi"

"Güle güle.. Oldumu"

Eğildi kafasını boynuma koydu dudakları boynuma değiyodu muhteşem bi his karnımdaki kelebekler bağımsızlığını ilan etmişti

"Seni seviyorum"

"Seni çok seviyorum"

"Ne güzel kokuyosun sen öyle dünyada eşi benzeri olmayan bi kokuya sahipsin ve biliyomusun bu güzel kokulu kadının kalbinin sahibi benim"

"Hımm öylemi..."

"Öyle"

"Peki şimdi eve gitmem gerek"

"Sen gidersen koku da gider"

Hala boynumdaydı kafası

"Ne yapabiliriz ki'

Birden beni kucağına aldı merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı

"Hey bizim kapıyı geçiyoruz."

"Ne"

"Şöför bey durak geçti diyorum geri bas"

"Bi durak daha var"

Büyük bi kapının önüne geldik kağıyı açtı kocaman ve harika bir manzarası olan terasla karşılaştım

"Oha bizim apartmanda böyle bi yer var ve ben bilmiyomuyum"

"Sevgilin olmasının yararları bem olmasam öğrenemiyecektin"

"Peki son durağa geldiğimize göre inmeliyim"

Ben kuçağindayken oturaklardan birine oturdu yan bi şekilde kucağındaydım kaçmalıyım

"Baek eve gitmeliyim"

Yine kafasını boynuma gömdü

"Hiç gitme yanımdan hep yanımda ol kim taeyeon başına büyük bela aldın çünkü şu dakikadan sonra seni sürekli görmek isteyeceğim nedenine gelirsek sanırım sana sırıl sıklam aşığım"

*****
Aslında yeni bölüm yazmayı hiç düşünmüyodum ama yeni bölüm gelsin diye yorum alınca yazayım dedim hiç yorum yok oyda verin
Otel odası adlı kitabıma bakmanızı öneririm pişman olmazsınız şu sıralar en fazla onunla ilgileniyorum