Bölüm 1: Başlangıç

13 1 1
                                    











GEÇMİŞ






Gecenin karanlığında öylece oturmuş sigarasını yakmaya çalışıyordu. Rüzgarla birlikte dağılan saçlarını ateşten uzaklaştırmayı başarıp sigarasından bir duman çekti. '' Daha ne yapabilirdim ki?'' diye düşündükten sonra demirlerin arasından gecenin karanlığını yarıp geçen arabaları izlemeye koyuldu. Aylak, bütün gece yaptığı buydu. Düzenli aralıklarla balkona çıkar ve düşünürdü. Zamanın aldıklarını, kendisinin alamadıklarını. Daha ne yapabilirdi ki zavallı? Aklından çıkmayan, onu boğmak için elinden geleni yapan düşüncelerin içinde kulaçlar atarak kıyıya ulaşmaya çalışıyordu. Ah bu derya deniz muhakkak sonu olmalıydı. Sonsuz bir deniz mi olurdu? Ayağının kuma değebilmesi için elinden gelen her şeyi yapardı. Normal birisi olabilmek için. Değişik olmaktan sıkılan bu beden ne zaman normal ile bütünleşebilecekti? Ardı ardına gelen duman ciğerlerini tıkamış olmalı ki aylak öksürmeye başladı. Öksürük krizini kısa kesmek zorundaydı yoksa bütün sokağı uyandırabilirdi. Öksürüğünün şiddeti arttı ve bununla birlikte birkaç evin ışığı yandı. '' Ben uyumuyorsam diğer insanlar uyuyacak hakkı nerede buluyorlar.'' diyerek daha da şiddetli öksürmeye devam etti. Gece yavaş yavaş veda etmeye hazırlanıyordu. En yakın dostlarından birisiyle her gün vedalaşıyordu. Bir gün gelecek gece aylağı ziyarete gelmeyecekti. Her şeyin sonu olduğu gibi gecelerin ve gündüzlerinde sonu vardı. Herkes elbet hak ettiğini alırdı. Bizim güzel, küçük, umutsuz günlerimiz. Ah bizim hüzünlü zamanlarımız. Ne için öttüğü belli olmayan kuşlar, her gün acelesi varmış gibi kaçıp giden güneş, sanki sönmeyecekmiş gibi parlayan yıldızlar kendi dünyalarında neşe içinde bakıyorlardı yeryüzüne. Aylak için diğerlerinden daha farklı bir yere sahipti güneş. Aylak güneşi güçlü buluyordu, ona hayrandı. Fakat güneş için bunu söylemek zordu. Aylak gün geçtikçe güneş için sorumsuz biri olarak görünmeye başlıyordu. Ve bir gün '' Bu adam neden yaratılmış?'' diye düşündü doğmakta olan güneş. Güneş bu adamı neden ısıtıyordu? Yaptığı tek şey nefes almak ve aldığı nefesi vermek daha ne kadar kullanabilirdi güneşi? Güneş diğerlerinden daha yaşlıydı. Düşüncelerinin belirli bir seviyeye ulaştığını ve aldığı kararların doğru olacağını düşünüyordu. Bu yüzden boşa çalışmayacaktı artık ısıtmayacaktı bizim aylağı.

Birden rüzgar şiddetini arttırdı. Aylak yaz kış dinlemeden bütün gece üzerine bir şey almadan oturuyordu balkonda. Hasta olmasının nedeni bu değil miydi? Her zaman olduğu gibi güneşin doğuşunu izleyip öyle yatayım diye düşündü. Telefonundan şarkı seçip denizi izlemeye koyuldu güneşi beklerken. Gelecekle ilgili hayalleri deniz ile sevişiyordu aylağın. Bizim güzel denizimiz kirleniyordu aylağın düşünceleriyle. Ne olabilirdi ki ? Deniz onun geleceğini temizleyemezdi. Aylak artık temizlenemezdi. Yaşadığı dünya içinde kirli kavramına uyuyordu. Dışarıdan bakıldığında tertemiz olan bir adam nasıl bu kadar pis düşünebilirdi. Temizlikçi tutmalıydı kendisine. Sigara paketine elini uzattığında kutunun hafifliğinden dolayı gözlerini devirdi. Ya gidip içeriden yeni sigara paketini alacaktı ya da güneşin selamını kaçırıp onu daha da kızdıracaktı. Zaten herkesle arası kötüydü bir de güneş ile kötü olmak istemedi. Bekledi. Yaklaşık olarak iki saattir dinlediği şarkıdan sıkıldığını hissetti. Şarkıyı değiştirmek için telefonuna baktığında saatin beş buçuğu geçtiğini gördü. Güneş neredeydi? Güneş gösterişi severdi. Bütün gökyüzünü karanlıktan kurtarıp yıldızları ışığıyla kapatıp yavaş yavaş gece bekçisi aydan görevini devralırdı. Bugün ne ışık gösterisi vardı ne de yıldızlar sönmüştü. Güneş geç kalmıştı yoksa aylak tarihi karıştırıp saati geriye almayı mı unuttu? Telefonuna baktı zaman olması gerektiği gibiydi. Kafasını kaldırdı. Karanlığın içine bakıp '' Nerede kaldın? Seni bekliyorum seni görüp öyle uyuyacağım.'' dedi. Karanlıktan gelen tek yanıt parıldayan yıldızlar oldu. Zavallı aylak. Güneşide kendisine küstürmüştü. İçeri girip sigarasını aldıktan sonra küfürler savurup rüzgarı dinlemeye koyuldu. Kahkahalar atarak kulaklarının yanından geçiyordu rüzgar. En sonunda yalnız kalmıştı aylak. Tek başına, kimse olmadan. Onu böyle yapan neydi? ''Neden böyle oldu?''diye düşünmeye başladı. Herkes birer birer onu bırakmaya başlamıştı. Belki de bıraktığı kadar bırakılacaktı. Belki daha da kötüsü artık kimsesi olmayacaktı bedeni bile elinden alınacaktı. Bir ruh olarak gezecekti aylak. İstediği yere gidebilecek herkesi, her şeyi görebilecek ama onu kimse göremeyecekti. Aklından geçen kötü düşünceleri silip düşünmeye devam etti.

AYLAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin