Fırtına Öncesi Son Sessizlik

108 8 1
                                    

     Güneş battığında yanında güzel duyguları da götürmüştü.Gün yeniden doğduğunda güzellikleri de yanında getirecekti ama Hermita biliyordu,Güneş artık onlar için farklı hislerle doğacaktı. Dedikodular yayılıyordu. Dedikodu sis gibiydi. Önce yavaşça dağılıyor,sonra her yeri kaplıyordu. Herkes Hermita ve Serena'nın yakınlığından rahatsızdı. İki kadının birbirine olan bağlılığı Werze'nin batısı Kuwa Umaya'da Tanrılara saygısızlık olarak nitelendiriliyordu. İki kadın da farkındaydı. Birbirlerine ölesiyle bağlıydılar ama bu Tanrılara saygısızlık boyutunda değildi. Birileri bunu kullanıyordu. Hermita'nın yüzünün düştüğünü gördüğünde Serena,kızıl kadının çenesini tutarak "Konuş" dedi. Hermita saçlarını arkaya attı ve gözlerini kaçırdı. "Sarayda dedikodular dönüyor... İkimizin hakkında." Serena kavradığı çeneyi sıkarak kendisine çevirdi. Korkusunu belli etmemeye çalışsada yüzü saçlarının rengine,sarıya boyanmıştı. Hala alımlıydı. "Dedikodulara ne zamandır kulak asıyorsun? Sen kralın ilk ve tek çocuğusun. Kimse senin dedikodunu yapamaz." Hermita konuşan Serena'nın bileklerini sararak yutkundu. "Ben kendimi kurtarırım...Ana seni koruyamam. Buna kalkışırsam daha çok dikkat çekeriz." Serena ellerini çekti. Şimdi de Hermita saçlarının rengi olan kırmızımsa renge bürünmüştü. İki kadın da duygularına hakim olmak için kısa bir sessizliği sığındı. Dakikalar sonra Serena ayağa kalkarak kapıya doğru ilerledi ve arkasına dönerek "Hiçbir şey olmayacak. Dikkat edeceğiz." İkiside korku dolu gözlerle birbirine baktı. Kötü şeyler olacağına bilse de Hermita "Hiçbir şey olmayacak" dedi. Serena gülümsemeye çalışarak "İçeri geçelim artık. Hava karardı ve sert bir fırtına yaklaşıyor gibi" dedi gökyüzünü işaret ederek. Hermita kafasını salladı ve Serenaya içeri kadar eşlik etti. İç bahçeye girdiklerinde iki kadına dona kaldı. Kral Rafel ve Rouger bir yandan konuşuyor ve iki kadını izliyordu. Kral içlenerek kızına bakarak kafasını salladı ve arkasını dönerek oradan uzaklaştı. Kralın uçuşan pelerini hiddetini ve sinirini gösteriyordu. Hermita ve Serena donuk gözlerle birbirlerine döndüler. Rouger ise sinsi gözlerle onlara bakmaya devam etti. Sert bir fırtına kapıya dayanmıştı.

Senatör'ün SessizliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin