17.Bölüm ( Bedirhan Gökçe'den)

72 2 0
                                    


"Bazen durduğun yer olur mutluluk, bazen gittiğin yol. Neyin ne olduğunu zaman gösterecek. Sabra sığınmalıyım. İtinayla yıkılan itibarımı yeniden kurmalıyım. Bana sevgi kırıntılarını ayırmasının sebebi büyük parçaları hak etmeyenlere verecek olmasındandı belki de. Bunu göremiyordum durduğum yerde. Terk etmenin zehirli bıçağı ensemde duruyormuş bilmiyordum... Yıllar geçse de kapanmayacak o yara. Yıllar geçtikçe daha da derinleşecek. Gençken alınan yaranın acısı yaşlanınca çıkıyor.
Sen 'bir elmanın iki yarısıyız' dedikçe ben 'bir elmanın iki ayrı yarısı değil aynı yarısı olmak isterdim.' Diyordum sana. Sen o zamanlar ne demek istediğimi anlamıyordun. Ben hala o yarım elmaydım ama artık çürümeye başladım... İçime o kurt düştüğünden beri...
Hâlbuki birlikte yazmıştık biz bu hikâyeyi. İstemeden birinin çekim alanına girmek gibi. Girdaba kapılarak ama şikâyet etmeksizin... Şimdi bu hikâyedeki mutsuz neden benim? Senin ellerinden tutan melekler benim kalbimi neden bıçaklıyor?
Istırap dolu bu yolu yürümeyi bildim de değiştirmeyi beceremedim. Kayboldum gecelerin ve hecelerin içinde. Söylersem kirleteceğinden korktuğum sözlerim vardı. Şimdi yarama gülüyorsun ama onu da senin gibi biri açmıştı.
Özlediği için değil, gidecek yeri olmadığı için dönenlerden mi olacaksın bilmiyorum ama ikisine de hazırım. Bu yolda yalnız kalsam da aldırmayacağım, en azından doğru bir yolda yalnız olduğumu biliyorum. Seni bu kadar sevdiğime şaşırdın değil mi? Eh! Bazıları sonsuz sever..."

Ateş Ve SuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin