İLK DÖRDÜN

DOĞUM

Uzun zamandır kaleme küskün elim,
Nedendir bilinmez,
Belkide bu uzun geceyi bekledi barışmak için...
Her bir cümleyi tek tek seçip sana hitap etmek için...
Seni düşünmek ah... seni düşünmek boynumda ipek sicim..

Baharın habercisidir doğum günün
Yeniden doğuşun
Yeşilin güneşin papatyanin gülün Sümbülun...
Bir cemre gibi gönüle düşüşünün...

Tam buralarda bir iki beylik kelam edip hızlandırmali şiirin kalp atışlarını...
Senin içinde kalamadığım kalbinle beraber...

Belki birkaç dilek bir kaç temenni biraz umut serpistirmeli...
Belki moda sahilde bir dilek balonu emanet edilmeli...
Yosun kokusunu da beraberinde getiren rüzgara...
Belki bir yıldız kayarken aynı dilek tutulmalı...
Belki bir karahindiba savrulmalı o umutlarla...

Ama ne olursa olsun dogumun baharla anılmali...

Tam da bu gün işte daha çok cay içmeli...
Sevdiğin müziklere bülbüller eşlik etmeli...
O bülbüller hiç dut yememeli...
Ne olursa olsun vazgecmemeli..

Tam da bu gün 9.15 Eminönü vapuruna binmeli...
Sigaranın son nefesini çekerken gozunun onenden kız kulesi geçmeli...
Guverteden martılara simit atmali...
Kantinci kagit helva satmali...
Yine dogumun Baharla anılmali...

Tam bu gün saçlarına bir deniz kıyısında güneş vurmalı...
Saçın gun batimindan daha kızıl olmalı....
Hatta gün saçlarından batmali...
Yeniden doğumunu Baharla anmalı...

Belkide bu adam lafı fazla uzatmamali...
Doğumunu Bahar baharı doğumunla anmalı...
Aklı baharda gönlü doğumunda kalmalı...
Bundan sonra herkes 'kurbağanin' aklını ve gönlünü doğumundan sormalı....