Öl oğlum bu gece, en kıyağından dayak yedin sen, ağzını burnunu, bütün heveslerin kırıldı senin. Sen artık yolda yürürken bile bir kişi eksiksin. Patlayan dudağın değil lan, genişleyen damarlarını tıka. Tıka ki akmasın damarlarındaki kadın. Düşün bir kere yapabilir misin, sen şimdi aldığın hava ciğerlerine batıyorken, nefes almak gırtlağını kanatıyorken etrafındakiler gibi güle eğlene yaşayabilir misin. Üzerinde bulunduğun yoldan değil, senin üzerinden geçecek taksiler bundan sonra. Çiçeğe böceğe şiir yazma lan, kadın sikti belanı. Ayakta duramıyorsun, yemek yiyemiyorsun, su içemiyorsun, sen var ya sevişemezsin bile lan artık. Sevilmiyorsun oğlum sen, kamburun kalbinde öleceksin. Ot iç, alkol al, kendini dibe vur. Saf acı oğlum bu tadını çıkar, anneni arama, sesinden anlar. Kimseyle konuşma, kötü şeyler yap aklını kır, mantığını kır, kalbini.. Kalbini, Denize at alma da bir daha. Ne bok yediğinden habersiz yaşa bir süre, bu bir süreyi kendi tarihinde öldüğün anla bitir. Öyle "geçer, zaman ilaçtır" edebiyatına hiç girme, kendini kandırmak o kadar ucuz değil. Bak oğlum, insan tercihleriyle yaşar da deme artık, insan kendisini tercih edenle yaşar. Sen bir tercih değilsin, sen Prens değilsin, sen peder değilsin zaten bu da müzikal değil. Kendine gelme bir süre, şarap al kıyıya demirleyen teknelerde iç gizli gizli canını acıtan aklına gelirse "pardon", yerine "kalbime dön lütfen, de" Bak oğlum senin mevzun devrime denk geldi, senin olayın demokratik eylemlerin ortasına isabet etti. Yani senden daha önemli şeyler var hayatta ve onun hayatında senin önemsizliğinden bile önemli şeyler var hayatta kendini bir sik sanma. Şimdi düşün biraz, hatta düşünme, yaşadığın güzel şeyleri unutma onlar "siz"siniz zaten biliyorsun hayatta bir "yaşadıkların vardır bir de yaşamadıkların" Sen şimdi yaşadıklarını yanağından öp ve aklında sakla.
Yaşayacağın boktan şeyler onlara değmesin, tamam mı?
Dinle lan beni, insan hayatında bir kere aşık olur.